29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3878
EURO35.1575
ALTIN2324.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Biraz inancınız varsa!

Bugünle birlikte Ramazan ayı başlarken, oruçlu insanlar 30 gün boyunca sofrasında farklı yiyecek ve içecekler görebilmeyi umut ediyor.

Yoksul insanlara iş vermek yerine, günü kurtarma adına Ramazan kolisi vererek onların gönüllerini alanları düşünüyorum.

Ramazan kolileri bazı yerlerde neredeyse ayın yarısı geldiğinde insanlara ulaşıyor, buna da yardım deniyor.

Dayanışma ve yardımlaşma duygusu bizim toplumumuzda yaygın haldeyken, son yıllarda bunun da suyunu çıkarmaya başladılar.

Bir Mahalle Muhtarı ihtiyaç sahibi ailelere yumurta dağıtırken, bunu da sosyal medya hesabından paylaşıyor.

Belediyelerin dağıttığı Ramazan kolilerinin üzeri Belediye ve Başkanın ismi yazılarak vatandaşa verilirken, yolda kolisini götüren vatandaşları görenler karşısında başını öne eğik şekilde yürümekte olduğunu düşünebiliyor musunuz!?

Ramazan ayı bugün başladı, iktidar bir iyilik yapıp ta emekliler için vereceği “Bayram ikramiyesi”ni peşin olarak vermiş olsa, insanların ekonomilerine katkı olurdu.

Koronavirüs salgını ile uğraşan insanlar, marketlerin vitrinlerinde günü birlik artan fiyatlar karşısında ne yapacağını şaşırmış durumda.

Sağlık Bakanlığı verilerine göre, kırmızı noktalı illere bakıyorum çok yüksek riskli duruma çıkan yeni illerin durumları endişe veriyor!

Özellikle covid-10 salgını ile ilgili iyimser düşünmeye çalışıyorum, iktidarın ve yetkili ağızların söylediklerine inanmak istiyorum. Hatta olumsuz tümceler kurmak yerine, insanlara moral olsun diye güzel tümceleri burada yazmak istiyorum.

Oysa istemekle olmuyor, yaşamak ve yaşatmakla olduğu gerçeğini bir türlü iyimser tablonun kapsamına sığdıramıyorum.

Halkın gündemi; işsizlik, pahalılık ve pandemi iken, ülkeyi yönetenler bu sorunların tartışılmasına engel olmak istercesine farklı gündemler oluşması noktasında sanki seyirci kalıyorlar!

Başarısız ülke yöneticileri çözüm bulamayınca, yönleri başka yerlere çekmeye çalışırlarmış.

Okullarda sabahları okunan “Andımız” kaldırıldı, bunun tepkileri başladığı anda yeni bir gündemle insanlar oyalanmaya başladı.

Kanal İstanbul ve Montrö Sözleşmesinin tartışma konusu olması ile birlikte gündem yeniden değişiverdi. 104  emekli Amiral’in yayınladığı bildiri birden gündeme yerleşti, adı da konuldu; “Darbeye yönelik!”

Bu ülkede vatan topraklarını koruma adına askerlik yapanların görev süreleri içerisindeki sevdasını yaşayanlar, günün birinde ülkelerinin başına gelebilecek olası olumsuzlukları sezinledikleri zaman tepki verebilirler. Vatan toprakları için Asker ocağında bulunmayanlar ve karavana’nın tadına varmayanlar böylesi bir sevdadan uzak olurlar!

Hemen gündem değişti ve Emekli Amiral’lerin uyarı niteliğindeki bildirisi konuşturulmaya başlandı.

Gazetelerdeki köşe yazarlarının kullandıkları sözler nedeniyle soruşturma açılıyorsa, Milletvekillerinin de halkın “ahlak” kurallarına ters düşen sözler kullanması halinde uyarılması gerekir.

Yanlış anlaşılmasın, bir kadın Milletvekili’nin TBMM’deki konuşmasında kullandığı sözleri yakıştıramadım. AKP Mersin Milletvekili Zeynep Gül Yılmaz’ın; “Mersin’de bağırta bağırta Akdeniz beledisini aldık. Kanırta kanırta da köşe başlarını tuttuğunuz  Büyükşehri alacağız!” sözlerini yakıştıramadım.

Bu sözlerde; “bağırtmayı” anladım ama, Milletvekili’nin “Kanırta kanırta!” sözlerini anlamaya çalışıyorum. Bu sözleri bir Erkek Milletvekili söylemiş olsaydı, nasıl karşılanırdı!?

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar