25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.4959
EURO34.9259
ALTIN2437.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Biraz da gülümseyelim!

Güzel bir söz gülümsemek ya da gülümseyebilmek. Ah keşke yüreğimizinden gelen sevinçle gülümseyebilsek!

Ne olacak der gibileri tahmin ediyorum, ne var gülümsemek o kadar zor mu? Diyenler de olabilir!

İçinizden geliyorsa gülmeyi deneyin, gülün ve gülümseyin. Size engel olanlar mı var!

Ağlayarak gülmek ile içten gelerek gülmek arasındaki farkı farkedenlerden misiniz!

O nasıl oluyor, ağlarken gülmek veya ağlayarak gülebilmek. Bu gülme sanatı olsa gerek!

Günümüzde gülecek o kadar olaylar var ki, sizler hala  bu gülemiyorsanız ne diyelim.

Dünleri unutup, söylediklerini inkar edenler ya da yaşadıklarını unutup yeni bir yola girenlerin hallerine gülebilirsiniz. Yöneticilerin bir gün farklı, bir gün farklı sözler kullanarak önce söylediklerini unutanlar veya inkar edenlere  gülebilirsiniz!

Buzum çocukluğumuzda “yırtık giymek ayıp, yamalı giymek ayıp değil” sözünü anımsayarak cadde ve sokaklarda diz kapakları yırtık pantolonla dolaşanlara değil, yırtık pantolan üreten firmaların içine düştüğü duruma gülebilirsiniz.

Gülecek o kadar olay var ki, siz hala gülemiyorsanız, gülme yetinizi kaybetmiş olmalısınız.

Ben gülüyorum, en çok ta dünleri unutup, bugünlerdeki sözleri ile yaşantıları arasındaki farklıklarını çabuk unutanların hallerine gülüyorum.

Birkaç kişi biraraya geldiğinde inanç ve din üzerine yaptıkları konuşmalarda mangalda kül bırakmayanların  yaşantıların da konuştukları gibi olmadıklarını gördüğümde takiyye yapan bu insanların içine düştükleri hallerine gülüyorum.

Yoksul insanların hallerini gördüklerinde acıma duygularını yitiren, hatta onları küçümseyenlerin tavırlarına gülüyorum.

Acıyorum aslında onların davranışlarına, çünkü toplum içerisinde savunup konuştukları gibi yaşamadıkları için inançlarının tersini yaptıkları için acıyorum onlara.

Böylesi insanların hallerine bir yandan acırken, bir yandan da beni güldürüyor. Ne kadar yapmacık, yalancı, inkarcı ve göründükleri gibi olmadıklarını aklıma getirip gülüyorum.

Çevresindeki insanların sosyal ve ekonomik yaşantılarını görmezden gelerek, “evine ekmek alamayan insan yok!”diye konuşanların yüreklerindeki insanlık erdeminin ölçüsünü düşünüp gülüyorum.

Ağlamayı unutanlara rastlıyorum, onların gözlerinin içi gülemediği için gözlerinden dökecek yaş kalmadığını gördüğümde, insanların gözlerindeki yaşları kimlerin kuruttuğunu düşünerek, gülebilmek için kendilerini zorlayanrın hallerine gülüyorum.

Elindeki ile yetinmek gerektiğini söyleyenlerin, dillerinden düşürmedikleri “şükür” sözcüğü ile insanların akıllarını bulandırmaya çalışarak kendilerinin yaşantılarını gördüğümde, onların geleceklerini düşünerek hem üzülüyor, hem de gülüyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar