26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5688
EURO34.952
ALTIN2443.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bir Yıl sonra buluşmak

Kimseyi ötelemeden, küsmeden, sövmeden, hakaret etmeden ve üzmeden yazdım. Yazdıklarımda eleştiriler yaparken, önerilerimi de beraberinde getirdim. Olması ve yapılması gerekenleri, vatandaşın beklentilerini dile getirmeye çalıştım.

Böyle geçen bir yılı daha gerilerde bırakıp, bu gün de yeni bir yılın ilk yazısı ile yine sizlerleyim.

Yaşanan olumsuz olayları gündeme taşıdığımda, birileri araya girmeye çalıştı.  Eleştirdiğim yerlerdeki olumsuzlukların kuruma ve kurum yetkilisine zarar verdiğini söyleyenler oldu.

Haksız yere hiçbir kurum, kuruluş veya yöneticiyi eleştirmedim. Elimdeki bilgi ve kanıtlarımla kaleme aldım.

Görevini yapması gerekirken savsaklayanlar, vatandaşa karşı sert tavır takanınlar, zorluk çıkaranlar veya çeşitli tekliflerde bulunanlar için kalemimi eğmedim, dik durdum.

Siyasi partilere karşı eşit mesafede bulunurken, vatandaşın beklentileri iktidar yöneticilerinden olması nedeniyle doğal olarak siyasi iktidarın eksik, aksak ve hatalarını daha çok gündeme getirdim.

Eleştirilerimi yaparken herhangi bir muhalefet partisinin sözcülerinin sözlerini değil, kendi gördüklerim, bildiklerim ve tanık olduklarımı gündeme taşıdım.

Halktan yana taraf olduğum için iktidarından, muhalefetine kadar hiçbir siyasi partinin yöneticinin bana karşı yaklaşımlarında samimiyet görmedim. Bundan da mutlu olduğumu vurgulamak isterim.

Olmamışı olmuş gibi, yaşanmamışı yaşınmış gibi veya yaşanmışı yaşanmamış gibi göstermek gibi tavırlı yazılar yazmadığım gibi yazmamaya da özen gösterdim.

Yöneticiler gelip geçiciydi, görev süreleri bittiğinde sokaktaki vatandaşların arasına döner ve emekliliklerini yaşamaya bakarlardı.

Bu düşünce ile onların çıkarlarına yönelik haklı olmadıkları olaylarla ilgili  destekleyici sözcükler kullanmamaya özen gösterdim. Çünkü benim asıl sevenimin, yöneticiler ve yöneticilerden hizmet bekleyen halk olmasını düşünerek yazılarımı yazdım.

Mesleğimi severek yaparken, bu özelliğimi bilenler tarafından ‘sömürüldüğümün’ farkında olarak işimi yaptım. Emeğimin sömürülmesine karşı çıkamazken, halkın hakkını savunan yazılar yazmayı 47 yıldır sürdürüyorum.

Benim yazmama neden olay, 1974 yılında Osmaniye Merkez Ortaokulunda, Türkçe Öğretmenim Sevgi Kılıç’ın defterimin arasında bulduğu şiirimi sınıfta okutmasının ardından başladı.

“Öğrenci mi, çiftçi miyim” başlıklı şiirimde anlattığım yaşantımla ilgili olaylarda geçen dizeleri okuduktan sonra, teneffüs zili çaldığında başıma gelmeyen kalmamıştı.

Kendimin ve köyümde yaşayan insanların yaşantılarını anlattığım şiirimi okuduktan sonra, öğretmen sınıftan çıkması ile birlikte  birkaç kişinin yumruklarına hedef olmuştum.

O birkaç sınıf arkadaşımın beni dövmek istemelerinin gerekçeleri ise; “Ülkemizdeki yoksulluğu dile getiriyorsun!.. Sovyetler Birliği’ne mi çalışıyorsun, onlara bilgi mi veriyorsun!?” sözlerini hala kulaklarımda duyar gibiyim.

Henüz 13-14 yaşında iken, sınıf arkadaşlarımın sözlerini anlamayan sade bir köy çocuğu olarak, o günden sonra  kendimin kim olduğunu sorgulamaya çalıştım. Okudum, yazdım, yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar