26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5324
EURO34.9561
ALTIN2439.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bir eylemin düşündürdükleri…

Dün Cuma namazı sonrasında kadınlı-erkekli bir grup Cumhuriyet Meydanı’nda toplanarak basın açıklaması yaptı.

İlköğretim okullarında başörtülü kız öğrencilerin derslere alınmadığı ve psikolojik baskı uygulandığından sözedilirken, Okulların isimleri, yöneticileri ve İl Milli Eğitim müdürü bir anlamda hedef gösteriliyordu. Bununla da kalınmayıp Cumhuriyet Savcılığının takipsizlik kararına tepki gösteriliyordu.

Demokrasilerde haklarını aramak, isteklerini belli koşullar kapsamında dile getirmek güzel bir davranış. İlköğretim öğrencisi bir kız çocuğunun cinselliği ne derece tanıdığı veya başörtüsü ile tanıtılmak istendiği akla geliyor. Başı açık bir kadın oradaki kara çarşaflı kadınlarla konuşurken kulak misafiri oldum. Kadın başörtülü kadınlara; “Başı açıklar olmasa siz burada istediğiniz gibi böylesine rahat eylem yapabilir miydiniz? Neyi ne amaçla yaptığınızın farkında mısınız?”şeklinde konuşurken, bir vatandaş gelip kadını oradan uzaklaştırmak istedi.

Basın açıklamasında Adana Mustazaf der’e Molotof atılması ile ilgili olarak “derin yapılar ve onların uzantılarınca” sözleri dikkat çekiciydi. Osmaniye T tipi Cezaevi’ne sevkedilen iki isimden sözedilirken bu insanların ‘Hizbullah yükümlüleri’ olduğunu anlatmaları da ilginç değil miydi? Hizbullah bir örgüt ismi, bu iki insan da bu örgütün üyeleriyse basın açıklamasında bu örgüt üyelerine yapılanlara tepki koyma rahatlığı ile sözler kullanılabiliyordu.

Benzeri bir konuşma Cumhuriyet Meydanı’nda başka insanlar tarafından yapılmış olsa, örneğin; “Ergenekon tutukluları veya DHKP/C tutukluları, ya da PKK tutukluları…”şeklinde sözler kullanılsa basın açıklamasını okuyan kişi veya kişiler o alandan rahat gidebilirler miydi?

Küçücük çocukların ellerindeki pankartlardaki yazıları okuyoruz. “Terör örgütü değil, tesettürlü kızlarız.”, “Kahrolsun Amerika”, Dindar nesil istiyorsunuz, Dine müdahale ediyorsunuz. Yoksa yalan mı söylüyorsunuz?”

Açılan bu pankartlardaki yazılar düşündürücü olduğu kadar önemli anlam da taşıyor. Dindar nesil sözünü söyleyen Başbakan’a buradan bir mesaj verilmek isteniyor. Dünlere döndüğümüzde, buradaki insanlar seçimlerde hangi amaçla ve nereye oy kullandıklarını da bir anımsamış olsalar, belki bu tepkilerini biraz düşünerek yaparlardı.

 Amerika için kullanılan tepkiyi ise geçikmiş olarak görüyorum. 1968 kuşağının Üniversite öğrencileri, 1970’li yılların gençleri “Kahrolsun Amerika!”derken, İzmir’de ABD’nin 6. filosu’nun gelmemesi için eylem yaparken, birileri çıkıp, “ABD dostumuz”diyebiliyordu. 30 yıl öncesinden Amerika’nın Türkiye üzerindeki oyunlarını bilenler ile bugün görmeye başlayanları gözlerinizin önüne getirin.

İki sayfalık basın açıklamasında iki satırlık tepkinin ABD’nin Afganistan’daki üslerinden Bargam’da Kur’an-ı Kerim yakılması olayına yer verilmesi yerine, bu açıklamanın yarısının ABD’ye gösterilen tepki olmasını beklerdim. Amaç inanç özgürlüğü ve din olduğu zaman, önce dinin kutsal kitabına yapılan saldırıya önemli tepki verildiği zaman güzel bir eylem gerçekleşmiş sayılır. Saygılarımla…
Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar