19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.6006
EURO34.8371
ALTIN2495.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bir bardak su…

Su hayattır, susuz yaşam düşünülemez.susuz bırakılan canlılar solar, sonunda da canını kaybeder.


Bir halk deyimi vardır; “Bir bardak su da fırtına koparmak” Şimdi benim bir bardak su da fırtına kopardığımı söyleyebilirsiniz.


Böylesi olumsuzluklar, yakışıksız olaylar hep bana mı denk geliyor ya da insanların çoğu böylesi hatalı davranışları fark mı edemiyor? Bende mi bir gariplik var, yoksa insanların duyarsız olanlarının sakin davranışlarında mı?


19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı törenlerindeyiz. 09.’00’da Atatürk Anıtına çelenk sunulup, saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından, Musa Şahin Bulvarı üzerindeki Atatürk İlköğretim okulu önündeki  tören alanına geçildi. Buradaki tören saat: 10.00’da başlayacaktı, ama nedense 10.25’te başlayabildi.
Susamıştım, yanı başımda bir özel firmanın güvenlik görevlisi elindeki kutudan pet bardakla su dağıtıyordu. Yanına yaklaşıp bir bardak su istediğimde; “Veremem beyefendi, bu suları Suriyelilere dağıtıyorum. Bu su Suriyelilere aittir. Su alacaksan karşı tarafa gidip oradan alabilirsin!?”diye karşılık verdi.


Şaşırmıştım, dağıtılan suyun Suriyeli’si, Türk’ü olabilir miydi?


Yine de kutudan bir bardak su alıp, içtim, sonra da Güvenlikçinin gösterdiği yere giderek; “Türklere ait suyu buradan mı veriyorsunuz?”diye sorduğumda, oradaki vatandaş şaşkınlık içerisinde kalmıştı. Bir bardak su alıp geri döndüm ve az önceki güvenlikçinin kutusunun içerisine koydum.


Bu olayı gören üç Suriyeli misafir ellerindeki bardak suları bana uzatarak; “Buyurun kardeşim, için!”dediler.


Olayı izleyen polis ve gazeteciler neye uğradığını şaşırmışlardı. Ama o güvenlikçinin yaptığı “insan ayrımı ve ‘bölücü’ tavrı” benim zoruma gitmişti. Kendisine belki suların dağıtımında özen göstermesi ve idareli dağıtım yapması istenmiş olabilirdi. Ancak, bir bardak suyu vermemek için; “Suriyelilere ait bu suyu veremem!”sözleri ağır ve hatalı bir tümceydi bence.


Bu olay bir süre basın mensubu arkadaşlarım arasında konuşulurken, Suriyeli misafirlerin bana su vermeleri de dikkatli şekilde izlenmişti.


Olay Valilik Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Osman Turunç’a yansıdı, Turunç olaya inanamıştı. Ancak diğer meslektaşlarımın anlattıkları karşısında, Turunç olayı Cevdetiye kamp sorumlusu Murat Sak’a iletmişti. Murat Sak olayı benden dinledikten sonra, çirkin bir davranış olduğunu söyleyerek, gidip güvenlikçileri biraraya topladı, ardından da onları uyararak hatalarını bildirdi.


Ne gerek vardı şimdi bunlara diyorsunuz. Bir bardak su da fırtına koparıyorsun diyebilirsiniz.


Olayın özü o değil aslında. Bir törende yaşamın en önemli kaynağı dediğimiz su dağıtımı varsa, oradaki dağıtım sırasında; Valiydi, Kaymakamdı, belediye Başkanıydı, misafirdi, amirdi, memurdu gibi ayrımlar yapılmamalı.


Eğer, çocuklar ve kadınlara öncelik verilmiş olsaydı, buna saygı duyardım. Hatta o suyu istemez gidip parktaki çeşmeden içip gelebilirdim.


O güvenlik görevlisi bana; “Çocuklara dağıtalım, eğer onlardan artarsa verebilirim”demiş olsaydı, bence daha ahlaklı ve mantıklı davranış sergilemiş olurdu.
“Bu suyu Suriyeli’lere dağıtıyorum, onların suyu”diyecek kadar cahiliye ve ayrımcılık yapan insanlardan Allah bizleri korusun. Başka ne diyelim. Saygılarımla…


Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar