26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.4596
EURO34.7622
ALTIN2442.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

bilet

Yeni bir yıla girerken; barışın tüm dünyada hakim olması tüm insanların en önemli beklentileri olarak tanımlanır.

Emperyalizm kana doymadığını bir kez daha yeni yılın ilk günlerinde kendisini göstermeye başladı.

Amerika’nın Irak’a düzenlediği saldırıda İranlı Komutanı öldürmesi bir anda dünyayı ayağa kaldırdı.

Olayları izliyorsunuz, gelişmelerin nereye varacağını düşünüp yorumlayanlar var. Henüz 2020 yılının ilk ayını bile geride bırakmadan, yaklaşan seçimleri nedeniyle Amerika Başkanı Trump’un dünyaya meydan okurcasına yaptıklarını izliyoruz. Amerika Meclis üyeleri ile halk savaş istemese de Başkan Trump kendine göre çılgınlık yapma, seçimde galip gelebilmenin yöntemlerini arıyor.

İran halkı bütünleşti, cenaze töreninde yaşanan izdiham sonunda 50 kişinin öldüğü ve çok sayıda yaralananların olduğu haberlerini alıyoruz. Bu arada İran karşı misilleme yaparak Irak’taki Amerikan üslerine füze ile saldırdı. İran halkı “intikam yemini” etmeye başladı. İran-ABD gerginliğinde gözler Türkiye’ye dikilmiş durumda.

Bu arada Türk askerinin Lübnan’a gitmeye başladığı haberlerini öğreniyoruz. ABD, iç savaş çıkararak konuşlandığı ve üsler kurduğu Irak’tan çıkmak istemediğini ve çıkabilmesi için zararlarının ödenmesini istiyor.

Bu ne demek şimdi? Irak’a girip Saddam’ı öldüren, halkın üzerinde baskı kuran, kendi doğrultusunda Hükümet kurduran ve belli noktalara askeri üs yerleştiren ABD, bu uğraşıda maddi giderlerinin bulunduğunu söyleyerek çıkmayacağını söylüyor.

Türkiye ne yapsın!? Suriye topraklarında onca askerimiz şehit oldu, bizler öyle bir söz söyleyemeyiz!

Şöyle gerilere doğru bir bakarsak, Kore’ye, Yemen’e bir zamanlar asker gönderdik. Bazı askerlerimizin cenazeleri bile gelmedi, nerede oldukları da bilinmiyor.

Suriye’ye asker gönderdik, şimdi de Libya’ya askerlerimiz gidiyor. Ülkelerde iç savaşları çıkaran ülkeler biliniyor ve karşımıza gelip sırıtarak o ülkelerin devlet başkanları sırıtarak ve dünya ile alay edercesine konuşuyorlar.

Ortadoğu ülkeleri karıştırılmaya çalışılırken, “Arap Baharı” sözleri söyleniyordu. Yıllardır Amerika ile İran arasındaki sürtüşmeleri izliyoruz.

Bölgemizde karıştırılmayan ülke mi kaldı diye gözlemlediğimizde, sıranın Türkiye’ye getirilmeye çalıştığını sanırım okuyabiliyoruz.

Üçüncü dünya savaşı başlar mı şimdilik bilinmez ama, Türkiye bu savaşta hangi tarafta yer alacağı merak edilmeye başlandı bile!

Olası bir kara harekatında Amerika, Türk askerini Irak üzerinden İran’a karşı getirmeye çalışabilir mi!? Böylesi bir olasılıkta İran ile Türkiye arasında ne gibi olumsuzluklar oluşabilir?

Böylesi bir durum bu kez Türkiye’de “iş savaş” ortamını doğurabilir. Çünkü, Türkiye’de “İran yanlısı” bir kenara, “şeriat taraftarı cemaatler” ve yıllardır “Arap hayranlığı” gelişmelerini düşündüğümüzde, emperyalizmin oyunlarına gelmemek önem taşıyor.

Amerika, İran’la savaşa girebilir mi dersek, böyle bir olayı göze alması halinde, kendi ülkesindeki parçalanmayı toparlaması zor olacağa benziyor.

Umudumuz, bu kirli oyunda yerimizi sağlam korumak zorundayız. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar