20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Basına baskı!

Ülkemizde yaşanan son olaylar her geçen gün insanları kaygılandırmayı sürdürüyor.

Şehit haberleri ile sinirleri gerginleşen insanlar, yetim ve öksüz kalan çocuklar, eşlerini teröre kurban veren acılı eşler, evlat acısı ile yanıp tutuşan anne-babaların tek isteği, ülkede barış ve huzurun sağlanması olarak görüş birliğine varılıyor.

Yıllardır emperyalizmin kan emiciliğinden sözeder kalemlerimiz. Amerika ve benzeri emperyalist ulusların cennet vatan topraklarımızdaki kaynakları paylaşma adına teröre destek verdiği yazılır. Siyasilerimizin de çoğunun bu olaylarla ilgili bilgi sahibi olduklarına inanıyorum.

Komşularımızla barışık değiliz, kavgalı ve küskün durumuna getirildik. Dost diye görünen emperyalist devletlerin terör örgütlerine yaptıkları destekleri görmezden gelemeyiz.

Birlik ve beraberlik içerisindeki halkımızı bölebilmek adına her geçen gün çeşitli oyunlar sahneye konuluyor.

12 eylül öncesinde; sağcı-solcu, Alevi-Sünni ayrımcılığı yapmaya çalışarak gençlerimizi birbirlerine düşman ettiler.

Şimdi ise birlikte yaşadığımız ve aramızda sorun bulunmayan Kürt-Türk ayrımı yapılarak taşeron örgütlerini harekete geçiren emperyalist devletlerin oyununa gelmemek gerekiyor.

Son olarak gazeteci ve TV programcısı Ahmet Hakan’a yapılan saldırı ile de terör olaylarına bir yenisi daha eklendi. Uğur Mumcu’nun katil veya katilleri hala bulunamamışken, aradan geçen yıllarda katledilen diğer gazetecilere yapılanları dün Ahmet Hakan’a yapılan saldırı ile bir kez daha anımsadık.

Hakan’ın televizyonda konuştukları veya gazetesinde yazdıkları ile birileri rahatsızlık duyabilir. Yasalar karşısında hakkını aramak ve dava açmak varken saldırıda bulunmanın altında neden yatıyor?

Gazetecilere yapılan saldırı kimlerin çıkarına gelecek? Halkın sesi, dili ve direnci olarak bildiğimiz ve her kesin mutlaka gereksinim duyduğu basının çalışanlarına saldırı yapmanın altında, basını da terörün içine çekmek yatacaktır.

Önümüzde Milletvekili seçimleri var, bir yandan terör olayları devam ediyor. Basın ülkede huzur ve barışın sağlanabilmesi için olayları değişik boyutlardan değerlendiriyor, görüşleri ortaya koyuyor. Tüm bunlar yaşanırken basın mensuplarını sindirme gibi bir hareketin içerisine girilmesinde halkın taraftar olarak bölünmeleri ortaya çıkabileceği de düşünülmelidir.

Kavgalardan yana olmak, kavgacı tavırlar içerinde düşünmek ve kışkırtıcı sözlerle konuşmak bu halkın geleceğinin altına dinamik koyma anlamı olarak değerlendirilebilir.

Yangına körükle gitmek yerine, yangının çıkmaması için önlemleri almak, kavgaların olmaması için daha aklı selim hareketler içerisinde olmak zorundayız.

Eğer basın, yönetenleri eleştiriyorsa, eksik veya aksaklıklarını dile getiriyorsa, yöneticiler illaki kendilerini haklı görmek yerine, düşünüp eleştirilen noktalarda hatalarının olup olmadığını görebilmelidir.

Tüm hizmetler eleştirilmeyecekse; ülkede yaşanan bu olaylar neyin nesidir? Yabancı devlet adamlarını dinlediğimiz ve onlardan akıl aldığımız kadar, kendi ülkemizdeki fikir insanlarının da eleştirilerine duyarlı olduğumuz zaman sorunların üstesinden rahat gelebileceğimize inanıyorum. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar