25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5242
EURO34.9846
ALTIN2433.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Basın ve Halk

Bugün 24 Temmuz, Basından sansürün kaldırışın tarihsel günü, Gazeteciler ve Basın Bayramı olarak tanımlanıyor.

Basından sansürün kaldırılmasından sözederken, basın günümüzde gerçekten özgür mü?

Basın özgürlüğünü tanımlarken, belli kriterlerinin olduğunu da anımsatmak gerekiyor. Birilerinin özgürlüklerinin başladığı yerde bir başkanının özgürlüğünü engelleniyorsa, böylesi özgürlükten sözedilebilir mi?

Bir haberle ilgili yayınların yapıldığı sırada, davanın seyrinin değişeceği veya zanlının avukatı aracılığı ile “Haber yasağı” getirilebiliyor.

Türkiye’nin herhangi bir ilindeki bir olayla ilgili getirilen “haber yasağı” 81 ilin Emniyet görevlileri tarafından bizlere ulaştırılıp, sözkonusu haberin yayınlanmaması istenebiliyor.

Bizim gibi yerel gazetelerde bölgemizi ilgilendirmeyen haberleri zaten yazmıyoruz. Karadeniz bölgesindeki bir ildeki haber Osmaniye’yi ilgilendirmiyorsa bizim burada o haberi yayınlamamamız için “yasak” getirilmesi noktasında görevli polis memurlarının ellerinde “yayın yasağı” metni ile gazete bürolarını dolaşmaları başlı başına bir zaman harcama olarak değerlendirilebilir.

Halkın gören gözü, işiten kulağı, konuşan dili olarak tanımlanan basının özgür olabilmesi için öncelikle halkın kendi sesine sahip çıkması önem taşımaktadır. Elinizdeki gazeteyi sabahın erken saatlerinde işyerinize getiren dağıtıcıya ‘teşekkür’ ediyor musunuz? Gazeteyi elinize alıp okuduğunuzda, o hale gelinceye kadar verilen emekleri düşünüyor ve okumak için abone olma gibi bir olayınız oluyor mu?

Bayramlar veya özel günler geldiğinde, çevrenizdeki dostlarınıza ve halkımıza bir mesaj verme adına kutlama yayınlatma gibi bir hareketiniz oluyor mu?

Mahallenizdeki bir sorunu anlatırken, adınızı vermekten ve fotoğraf çektirmekten çekiniyorsanız böylesi bir toplumda basın özgürlüğünü nasıl söyleyebilirsiniz?

Gazetede yayınlanan bir haberle ilgili gazeteciyi telefonla tehdit ediyor veya yolunu kesip darp etme gibi bir hareketiniz oluyorsa, günün birinde mutlaka bir gazeteciye gereksinim duyabileceğinizi aklınıza getirebiliyor musunuz?

Bu sütunlarda sık yazdığım konulardan birisi de, günlük en az bir gazete okumanızı önermek olmuştur. Gazetenin adı önemli değil ama günlük olarak bir yerel gazete okuyarak çevrenizden, bur yaygın basın okuyarak ülkemiz ve dünyadan haberiniz olmadığı zaman yaşamınızda olumsuzluklarla karşılaşabilirsiniz.

Nerede neler olmuş, neler yaşanmış diye düşünerek yaşanan olaylardan ibret alma adına, düşüncelerinizi çevrenizle paylaşma adına, yaşananların olumlu ve olumsuz yönlerini beyin süzgecinizden geçirme adına önem taşımaktadır.

Olaylara seyirci kalmak, “Bana değmeyen yılan bin yaşasın”demek kendinizi bu toplumdan soyutlama anlamına gelir. Bugün sizin seyirci kaldığınız olayın bir benzeri günün birinde bir yakınınıza ve aile bireylerinden birinin başına geldiğinde, önceden önlemlerini almadığınız için pişman olabilirsiniz.

Osmaniye’de uyuşturucu kullanım yaşının 13’lere indiğini, gençlerimizin ölümlerini duyuyorsunuz.

Arkadaşlık ve çevre ortamında bugün seyirci kalıp, önlemlerinizi almadığınız zaman günün birinde kendi çocuğunuzu da aynı olayların içinde kaybedeceğinizi unutmamalısınız. Bayramımız kutlu olsun, saygılarımla…


Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar