24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5878
EURO34.9391
ALTIN2429.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Bari Bu Ay Okuyun!..

İslam dininin kutsal kitabı Kuran’an-ı Kerim’de; birinci emrin ‘OKU!’ olduğunu anımsadığımızda, okumadan  ve bilgi sahibi olunmadan gerçeklere ulaşılamayacağını da bilmemiz gerekiyor.

Müslüman kişinin Ramazan ayında ‘ORUÇ’ tutması ile birlikte her Müslüman’a bu emrin Kura’an-ı Kerim’de yazıldığını da anımsadığımızda öyleyse, dinin gerektirdiği emirleri yerine getirirken; bari ilk emri’ni bu ayda yaşamalısınız!

Okuyan insan aklını ve mantığını kullanarak hareket eder. İslamiyet’in de akıl ve mantık dini olduğunu düşündüğümüze göre; başkalarının anlattıkları ve kendilerine göre yorumladıkları olaylara göre değil, zaman ayırıp lütfen kitabını okuyarak ayetlerin anlamlarını kendi aklınız ve mantığınıza göre yorumlama zahmetinde bulunmalısınız.

Başkalarının anlattıkları dini ayetlerin yorumlarına göre hareket edilmesinin bu günlere gelen süreçteki sıkıntılarını yaşıyoruz ve böyle gitmesi halinde yaşamaya da devam edileceğini sezinliyorum.

Kur’an-ı Kerim’i okumak için Arapça öğrenmenize gerek yok, Türkçe/Arapça yazılı Kuran’ı Kerim’leri kitapçılarda bulabilirsiniz. Diyelim ki mesaili çalışıyorsunuz, saat: 17.00’de işten çıkıp evinize geldiniz.

Ramazan ayındayız, oruç tutuyorsunuz ama eve geldiğinizde iftara 2 saatlik zaman var. Oturup televizyonlarda kendilerine göre yorumlar yapanları dinlemek yerine, açın İslamın gerçek kitabı Kur’an-ı Kerim’i, okuyabildiğiniz sayfaya kadar okuyun. Okurken; anlatılmak istenilenleri, yaşantıları günümüz yaşam koşullarına göre yorumlayarak kendi belleğinizde tartarak algılamaya çalışın. Cami’deki Din adamının söyledikleri, onun yaşadıkları veya Din adamının konuştukları ile cami cemaatinde bulunan diğer insanların anlatılan olayların neresinde ve neleri yaşayıp yaşamadıklarını akıl süzgecinizden geçirmeye çalışın.

Benim okuyup, anladığım ve inancıma göre uygulamaya çalıştığım yaşam biçiminden biri; “Allah’tan başkasına KUL’luk” yapılamayacağı olarak biliyorum. Günümüzde izlediğim kadarı ile; kendisini biryerlere “yamama” veya “koltuğunu koruma” uğruna ‘kulluk’ olaylarını bile  siyasetin çarkının içerisinde sakız gibi çiğneyenlere rastlıyorum. Bu olayları izlerken, en çokta; 30-40 yıllık geçmişini bildiğim meslektaşlarımın bu yaştan sonra nasıl kıvrılabildiklerini, bunu yaparken bel kemiklerinin hala 18 yaşındaki genç gibi kaldığını merak ediyorum!

Dünkü gazetenin birinde; Niğde Müftülüğü’ne ait yatılı Kur’an Kursu’nun 5.’nci katında cam silen 12-13 yaşındaki bir çocuğun görüntüsü ile birlikte haberini okudum. Eğitim almak için Kur’an kursana giden bu çocuğa en az 15 metre yükseklikteki bir yerde pencerenin camını sildirmeye kalkarsanız, birileri de çıkıp bunu görüntüleyip sosyal medyada pallaşır! Sizler böylesi bir olayla ilgili kendi çocuğunuza bunun yaptırılmasını ister misiniz? Bu temizlik olayı görevini çocuğa veren sizce KİM OLABİLİR?

Bir başka olay ise; Yaygın basın olarak 48 yıldır yayında olduğunu belirten ve İslami çevrelere hizmet etmesi ile bilinen bir gazetenin sütunlarındaki haberi paylaşmak istiyorum. Haberin başlığı; “Tacizci Papazlar cezalandırılacak!” Haberde; “Vatikan, bundan böyle taciz vakalarını görmezden gelen din adamlarını da cezalandıracak. Papa Francesco tarafından  çıkarılan yasaya göre , taciz vakalarından haberdar olmalarına rağmen önlem almayan din adamları görevden alınacak. Katolik Klisesi Kanunları bugüne kadar “ciddi nedenler” adı altında, çocuklara ya da savunmasız durumdaki yetişkinlere cinsel tacizde bulunan din adamlarının görevden alınmasını öngörüyordu.”denilmektedir.

Her iki olayla ilgili; Bari Bu ay okuyun diyerek, saygılar sunuyorum….

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar