26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.532
EURO35.0123
ALTIN2437.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Babasının oğlu gibi

Mafya babalarının oğlu olmaktan sözetmiyorum, evladını seven ve halkının çıkarları için yardımsever hizmetler verme uğraşı içinde olan babalardan sözediyorum.

Bu arada, her insan ‘baba’ olabilir mi, bu da tartışılabilir! Baba olabilir ama, hayırlı bir baba olabilir mi?

Babanın görevi sadece evladına mal, mülk, para ve diğer yüklü miktarda servet bırakmak ve çocuklarını lüks hayat içerisinde yaşatmak mıdır?

İnsanları izlerken, anne ve babasının hayırlı evlat yetiştirip yetiştirmediği yönünde eleştiriler yapılır.  Para babalarının ‘evlat’ olarak tanımladığı çocuklarının sayısı zincirleme olarak uzayıp gider ama, günün birinde bu çocukların analarının ağladığını görebilirsiniz.

Hayırlı evlat yetiştirebilmek her babayiğidin yapacağı mücadele olamıyor günümüzde. Evladını okutabilme uğruna uğraşan babanın ekonomik sıkıntı yaşadığının görülmesi üzerine, burada devreye başkaca ‘babalar’ girebiliyor. Babasının yetersiz kalması üzerine evladın kirli işlere bulaştırıldığı sürece girildiğinde geri dönüşü olamayan olaylar yaşanabiliyor.

Bir ülke düşünün, milyonlarca liralık ihaleleri ‘para babalarına’ verirken, özelleştirme sırasında yapılan anlaşmaların ardından işletmeyi alanların ödeme bile yapmadan ortalıktan kaybolduklarını düşünelim. Örneğin ‘Türk Telekom’ özelleştirilmesi olayında Türkiye’nin kasasına girmeyen ve ortadan kaybolan firmanın yaptıklarını anımsayın.

Yüreğinde insan sevgisi, vatan, din, inanç, evlat ve Allah sevgisi olan kişilerden; hırsızlık, yolsuzluk, ahlaksızlık, sahtekarlık, dolandırıcılık ve yalan konuşma beklenmez veya böyle olacağına inanılır.

Önemli isimlerin evlatlarının yaşantıları sürekli izlenir ve medyada haber yapılır. Sıradan insanların evlatlarının yaşadıkları o kadar ilgi görmez ama, pastaneden baklava çaldığı için hapse giren gençlerin haberleri konuşulur. Oysa bir ‘Tosuncuk’ çıkıp çok sayıda insanın paralarını dolandırıp ortadan kaybolduğunda, aylarca yakalanamadığına da tanık olabiliriz.

Halk gözünde önemli isim yapan insanların yetiştirdikleri  kişiler de onların birer evladı olarak tanımlanır. Bir başka söyleyişle belli bir alanda bilgi birikimi ile donaltılan kişinin bir öğreticisi aranıp bulunduğunda, “Hocası-Eğitici” diye değerlendirilir.

Türkiye’de 54. Hükümetin Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan ve Refah Partisi yıllarını anımsıyorum. Erbakan’ın siyasi ve siyaset dışında ülkemiz adına farklı hizmetlerini bir başka yazımda sizlerle paylaşacağım.

Bugün yazımın son satırları yaklaşırken Erbakan’ın oğlu, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’dan sözetmek istedim. Babasının siyasetçi olması, evladının da siyasetçi olması yönünde bir yöntem görüyorum. Partisinin Karakoçan İlçe kongresinde konuşan Fatih Erbakan; “Ak Parti döneminde sosyal yardım alan vatandaşın oranı yüzde 8’den, yüzde 35’e fırlarken, dolar milyarderlerinin sayısı yüzde 11’den yüzde 50’ye çıktı” diye tümce kullandı.

Halkın yüzde 85’inin yoksullukla, yüzde 40’ının ise açlıkla mücadele ettiğini belirten Erbakan’ın sözlerini dinlerken aklıma babası geldi.

Pazaryerindeki fiyatları anımsatma adına hükümete mesaj verirken; “Kadayıfın altı kızardı!”diye konuşmuştu.

İşte Fatih Erbakan’da babası gibi ülkesinde yaşayan insanların ekonomik durumlarına dikkat çeken anlamlı söyleri gündeme taşıyordu. Bunları dinlerken öğretmenin diğer öğrencilerinin neler düşündüğünü anlamaya çalışıyorum….

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar