19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.6082
EURO34.8032
ALTIN2494.2
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Babanız öldü mü, yaşıyor mu!?

Sevgililer Günü, Emekçi Kadınlar Günü, Anneler Günü ve Babalar Günü… Bizim ülkede kutladığımız o kadar gün var ki, bunları sayıp ta sütunlarıma aktarmaya kalksam, bana ayrılan yere sığmayacaktır.

Neyse, kutlanılan ve kutlanılmak istenilen tüm günlere saygı duyarak, kutlu ve mutlu olmasını dilerim.

Günlerin kutlanması güzel ama, bu günlerin bir ticarete dönüştürülerek insanların ceplerindeki paraya göz dikilerek ortaya çıkarılmış gibi gösterilmesine katılmıyorum.

Emekçi kadınlar gününde onların emeklerinin karşılığındaki aldıkları ücretleri iyileştirmek yerine, çiçekçilerden alınan karanfilleri hediye etmenin sadece bir gösteriş olduğunu, bu kutlamada ticari olarak çiçek satıcılarının kazandığını görmekteyiz.

Sevgililer, Anneler ve Babalar günlerinde de değişen kutlama yöntemi pek az yaşanmaktadır. Bundan birkaç yıl öncelerine kadar “Kutlu Doğum haftası” etkinlikleri kapsamında kutlamalar yoğun olarak yapılırdı. Diyanet İşleri Başkanlığının İl veya İlçelerde Müftülükler aracılığı ile satın alıp şehir içerisinde dağıttıkları güllerin parasal giderleri sorgulanmıyordu!

Diyanet’in yapmasının ardından yerel yönetimlerdeki Belediye Başkanları da bu gül dağıtma olayına katılır, Belediye bütçesinden çiçekçilerden aldığı gül faturasının ise dudak uçuklatabilecek rakam da olduğunu da görebiliyorduk!

İnşaat alanlarında yapılan çalışmalar veya hizmete girdirilmesi gereken binalar, yol ve köprülerdeki parasal anlamdaki “söğüşleme(!)” diğer bütün hizmet alanlarını 5’e katlayacak kadar olabiliyor.

Bizim insanlarımızın “Devlet anlayışı; Baba” olarak bilinir. Babalık ise; öyle uyuşturucu mafyası, silah mafyası, fuhuş mafyası, terör mafyası gibi farlılıklarla vatandaşların karşısına çıkar oldu.

Halk; mafya türlerini seçmeye çalışırken, bir de “yeraltı dünyası mafyası” gibi sözleri duymaya başladı. Yerüstündeki mafyayı görenler, yeraltındakilerin kimler olduğunu medyada konuşulanlarla öğrenme merakına girdi.

Pazar günü “Babalar günü” idi. İzmir’de, matbaacılık yapan 57 yaşındaki Cemal Karahitay için 6 yıl önce Siroz teşhisi konulmuş. Baba Cemal için Karaciğer nakli gerektiğini öğrenin kızı 27 yaşındaki  Müge, donör olmak istedi. Baba kabul etmedi, ancak durumu ağırlaşınca düğün işlerini erteleyen kızı Müge ameliyat masasına yatarak babasının yaşamasını sağladı.

Kızının ciğerleriyle hayata yeniden tutunduğunu öğrenen baba, gözlerini açtığında Müge Öğretmenin; “Babama canım feda!” dediğini öğreniyoruz.

İşte bir evladın “babalar gününde verebileceği değer biçilmez hediyedir bu!”

Bir insan böylesi bir evlat yetiştirememişse eğer; milyarlarca lira para ve servet bıraksın geride, hayatın hiçbir değeri olamaz!...

Adana’dan bir başka haberi paylaşmak istiyorum. 81 yaşındaki Fazlı Seçgin emekli maaşını alan iki kızı tarafından sokağa terkedilmiş ve parklarda yaşıyor.

Ömrünü çocuklarına veren Baba Fazlı Seçgin, emekli maaşlarını alıp kendisini sokağa atan  iki kızının yaptıklarına “evlat” diyerek, susarken; “Beni hayırlı bir ölüm paklar!” diyerek gözyaşları döküyor.

Değerli okurlarım; Babanız yaşıyor mu, ya da babanız öldü mü veya siz bir bir evlat babası mısınız!?. Değerini şimdi bilin, öldükten sonra çıra ile arasanız bulamazsınız!...

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar