20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Baba ile Evlat

Bir ailenin genişletilmiş haline ülke olarak düşünmeliyiz. Ülkenin başındaki yönetici “Baba” ile Ailenin başındaki “Baba”nın konumunun aynı olduğunu düşünüyorum.

Bizim çocukluğumuzda, “Devlet” denildiğinde; “Baba” olarak tanımlanırdı. Bugünlere gelindiğinde “Devlet” denildiğinde gençlere sorsak, verecekleri yanıt; “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli” olur!

Bu arada, Hemşehrimiz olan Bahçeli’nin rahatsızlığından dolayı geçmiş olsun der, acil şifalar dileklerimi iletmek isterim,

Baba ile evlat arasında son yıllarda yaşanan olumsuz olaylardan örnekler vermek istiyorum. Neden, niçin ve sonuçlarını da birlikte düşünerek, böylesi olumsuzlukların bir daha yaşanmaması için neler yapabileceğimizi de düşünmeye sizleri davet ediyorum.

Bursa’da 55 yaşındaki Ruhi T. eşi ile tartışırken araya giren 19 yaşındaki oğlu Muhammet Can T.’nin boğazını keserek öldürdü.

Sinop’tan bir haber; 86 yaşındaki Cemal C., Sağlık memuru olan51 yaşındaki oğlu Süleyman C. Tarafından satırla darp edildi. Yaşlı adam evin penceresinden atlayıp polise sığındı.

Türkiye’yi ayağa kaldıran, kadın, erkek ve çocuk herkesin üzülmesine neden olan, 4 yaşındaki Leyla Aydemir’i anımsarsınız sanırım.

Ağrı ilimizde yaşanan bir olaydı. Geçtiğimiz yıl ortadan kaybolmuş, ekip halinde aramalar yapılmış, ancak 18 gün sonra ölüsü bulunmuştu. TV ekranlarında hareketli görüntülerini izlediğimiz Leyla’nın ölümü ile ilgili olarak; kuzeni tutuklanmış, iki amcası ile 4 köylüsü hakkında dava açılmıştı.

Geçtiğimiz günlerde davanın ilk duruşması yapıldı. Davacı olan Şükran ile Nihat Aydemir çifti’nin, dava öncesi Avukatlar ile görüşerek; “Şikayetçi olmayacağız, davaya gelmeyin!” demeleri nedeniyle Avukatların davaya katılmadıkları olayı yaşandı. Baba, akrabası olduğu için davacı olmadığını belirtirken, Anne ise susma hakkını kullandı.

Ağrı ilinin Bezirhane köyünde 15 Haziran 2018 günü kaybolduktan sonra, yapılan aramalar sonucu günlerce aç kaldığı belirlenip, kaybolunuşunun 18. gününde ölü bulunan 4 yaşındaki Leyla’nın ilk duruşmasının, Eylül 2019 tarihinde yapılabilmesinde, adalet ve hukuk sisteminin nasıl işlediğini de sorgulamamız gerekmez mi!?

Anayasa üzerinde değişiklik yapılması için “halk oylaması” öncesi iktidar partisinin sözlerini anımsıyorum. Adaletin vereceği kararların sağlıklı, hızlı şekilde yürüyeceği, dosyaların raflarda tozlanmayacağı, Savcı ve Hakimlerin kararları kısa sürede sonuçlandıracağı v.b. olaylarla ilgili güzellikler anlatılırken, boy boy afişler de duvarları süslemede mi!?

Bu küçük çocuğumuzun ilk duruşması bir yıl sonrasında yapılırken ve ailesi avukatlarını davaya girdirmezken, bunun altında nelerin yatıp yatmadığını devletin yetkilileri inceleyip, araştırması gerekmez mi!?

Bir ana-baba; evladının ölmesi veya öldürülmesine asla razı olamaz! Ancak, bu olayda bir “tehdit!” unsunu sezinliyorum, bilmem sizler nasıl görüyorsunuz!?

Ülkemizdeki yurtlarda, öğrenci kurslarında ve sığ sokaklarda yaşamak, her an ve her türlü taciz, ya da tehdit ile birlikte olumsuz olayları da beraberinde getirmektedir.

Son günlerde gündem oluşturan bir kadın Hakim’in, oyuncu Kıvanç Tatlıtuğ ile birlikte mahkeme sonrası birlikte fotoğraf çektirmesi olayı tartışmalara neden oldu.

Bir Hakim’in üzerindeki üniforması ile hakkında 10 yıl hapsi istenen biriyle, Adliye binası içerisinde ve arkasında; “Adalet Mülkün temelidir”yazısının önünde fotoğraf çektirmesi olayı doğal olarak tepki alabilir!

Bu ülkede insanların sağlıklı, huzurlu ve mutlu yaşayabilmeleri için, öncelikle olarak “Kanmaması ve kandırılmaması” gereken olaylar karşısında eğitilmesi gerekir.

Bu olumsuz olaylar, en az meraklı gençlerimizin BTÖ’ye katılma öncesinde okul, aile ilişkileri ile birlikte yerel yönetimlerin de katkıları ile “Kültür-Sanat-Spor” etkinliklerine katılımı sağlanarak, duyarlılık gösterilmesi halinde önlenebilir! Esen kalın!...

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar