29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.397
EURO35.0643
ALTIN2326.7
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Aziz Nesin’e saygı ile…

Ülkemizin ünlü mizah yazarı Aziz Nesin’e saygı ve rahmetle anma gereği ile bugünkü yazıma başlamak istedim.

Ünlü Yazar Aziz Nesin, sağlığında bir gazeteciyle görüşmesi sırasında, toplumda belli bir yüzdelik rakam vererek, ‘aptal’ sözcüğünü kullanmıştı.

Bu olay Türkiye gündemine bir anda yerleşmişti. Hatta, Osmaniye’de başı sarıklı biri, kuruyemiş sattığı büfesine, “Aziz Nesin’in katli vaciptir!” diye yazdığı için polisler tarafından karakola götürülüp ifadesi alınmıştı.

Yine aynı günlerde bir hukukçu siyasetçi de Aziz Nesin’in bu sözlerine tepki gösteren benzer açıklamada bulunduğunu anımsıyorum.

Aradan yıllar geçti, Aziz Nesin’i toprağa verdik. Nesin için “katli vaciptir!”diyen başı sarıklı kişi şimdi kuru yemiş satmayı bırakmış ve sokaklarda aynı kılık kıyafetle başını kaldırım taşlarını sayarak yürüyor.

Aziz Nesin ile ilgili benzer açıklamalarda bulunan o hukukçu siyasetçi de, seçimlerin birinde beklediğini göremeyince, ‘Aziz Nesin’ örneği veren bin açıklamada bulundu. Bir anda, Aziz Nesinci oluverdiğini vurgulayan sözleri duyduğumuz oldu.

Bu olayı da bir kenara bırakalım şimdi. Bugün neden Aziz Nesin’i ölümünün ardından bir kez daha saygı ile andığımı sizlerle paylaşmak istiyorum.

Aziz Nesin’in o günlerde söylediği sözler hangi amaçla söylenmişti ve hangi olayların gelişmesinde konuşulmuştu? Öncelikle bunu anlamak ve iyi okumak gerekiyor.

Yıllar öncesinde ünlü mizah yazarı Aziz Nesin’in “…..yüzde ….aptaldır!” sözleri nedeniyle tepki görmesinin ardından yıllar geçti. Rahmetli Nesin’e o gün tepki gösterenler için bugün sıcak bir olayı paylaşmak istiyorum.

Osmaniye’nin evladı Gazeteci ve Yazar Mustafa Bardak olarak bu toplumun aklından zoru olup olmadığını merak ediyorum! Benim için de bir tablada kuruyemiş satan başı sarıklının “ölüm fermanı” verip vermeyeceğini merak ediyorum.

Değerli okurlarım; bir ulusal radyo istasyonunda müzik dinliyorum. Özellikle ‘Ankara havaları’ Radyo istasyonunun adını reklam olmaması açısından vermiyorum.

4 Aralık 2015 Cuma günü saatler 16.45’i gösterirken, oynak havalı türküler aniden kesilip, araya giren “radyo s.”sözlerinin ardından sunucunun hızlı konuşmalarını dinlemeye başladım.

Bu radyo kuruluşu bir cep telefonu makinesinin tanıtımı için kampanya başlatmıştı. Öyle bir kampanya  ki, sunucunun konuşmalarını dinlerken aklıma ‘Aziz Nesin’ geldi.

Osmaniye’de, gazetemin bürosunda dinlediğim bu radyodaki programda, sunucu olarak görev yapan reklam elemanı kendince güzel konuşmalar yapıyordu.

“Dondurması ile  dünyaca ünlü bir ilimizin adını soruyoruz!”, “ Bu ilimizin plakası 46”, “Elbistan ilçesi var!”.

Radyodaki sunucu telefon numarası veriyor, aranmayı beklerken, çağrı bırakılmasını bile kabul ediyor. Doğru yanıtı verenlere 579 Tl değerindeki cep telefonu makinesini sadece 79 Tl’ye vereceklerini vurgulayan sunucu, kendisinin aranmasını bekliyor. Bu arada aynı sunucunun sözleri; “Çok sayıda dinleyicimiz Gaziantep  cevabı vermiş. Yanlış cevap bunlar, Gaziantep’e komşu ilimiz ve plakası 46 olarak söylüyoruz” diye konuşuyor.

81 ilimizde 5 yıl garantili olarak 79 Tl’den verileceğini bağıra bağıra anlatan radyo sunucusunun verdiği telefon numarasına; verilen yanıtlara şaştım doğrusu!

O Radyo’nun programına katılmak isteyenlerin trafikteki 46 plakalın Kahramanmaraş olduğunu, dondurmanın ise Kahramanmaraş dondurması olarak bilgi sahipleri olmadıklarını düşünerek, “vay halkım vay!” diyorum.,.

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar