28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.3419
EURO35.1364
ALTIN2308.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Aynı Gemide olanlar

Nuh Peygamberin Gemisi ile ilgili çok efsaneler, tahminler ve yaşandığı belirtilen yazılar yayınlanmıştır.

Nuh’un Gemisi ile ilgili yine .azı söylentiler, iddiaların zamanla gündeme düştüğü gibi, tufan sonrası bu geminin nereye konuşlandığı olayları da hala tartışılmaktadır.

Nuh Peygamberin tufan öncesinde Gemisine aldığı canlılardan sözetmek istiyorum. Bu konuda da bilgi ve öğrendikleriniz mutlaka vardır, ancak benim anlatacakların olaylar biraz farklı olacak.

Suların karaları yutmaya başlaması ile birlikte Nuh Peygamber hazırladığı gemisine canlıları ayırım etmeden bindirmeye çalıştığı söylenir.

Tüm canlıların soyunun yaşamasını sağlamak amacı ile sadece insanları değil; aklınıza hangi canlı geliyorsa, sizin anlayacağız, evcil veya yırtıcı hayvanlar da gemiye alındığı belirtilir.

Bir gemi düşünün, dalgalarla boğuşmakta olan okyanus veya denizin ortasında; içerisinde her türlü canlı ile yüzmeye çalışıyor. Kuşlar, tavşanlar, tavuklar, kediler, köpekler ve benzeri insanlarla ilişkilerinde zarar vermeyecek hayvanları bir kenara bırakalım.

Aynı gemide insanların ve diğer evcil sayılabilecek hayvanların arasında; Aslan, kaplan, kurt, çakal, yılan, akrep, tilki ve benzeri  diğer canlılara zarar verebilecek hayvanlarda bulunuyor.

Buraya kadar anlatılanlar doğal, ancak tufandan kurtulabilmek için bir gemide toplanan, insanlar ile birlikte, zarar vermeyen ve verebilecek hayvanların da bir arada günlerce, aylarca suların üzerinde birlikte yaşadıklarını aklınıza getirdiğinizde nelerin yaşanabildiği konusunda net bir bilgiye sahip olanlarınız var mı?

Kanımca oluşan tufan sırasında gemideki tüm canlılar sağlıklı yaşantılarını düşünerek birbirlerine zarar vermeden, kavgasız ve çıkarsızca birlikte olarak, tufan olayının bitmesi için dua etmiş olmalılar.

Oysa, Tilki, tavukları gördüğünde ağzı sulanır, yemeden duramaz. Çakal, kuzuları gördüğünde saldırmadan edemez. Aslan, Geyikleri gördüğünde pençesi atıp yemek ister. Bu örnekleri çoğaltabiliriz.

Tüm bu doğanın yaşayabilme koşullarına rağmen Nuh Peygamber’in gemisinde tüm canlılar birlikte sakin şekilde durarak yükselen suların çekilmesini beklemiş olmalı ki, geminin karaya oturduğu bir sırada da tüm canlılar kendi kaderlerini yaşamak üzere gemiden ayrılıp doğal yaşama kendilerini atmış olmalılar.

Günümüzde TBMM’ni düşünelim. Burasını bir Gemi olarak gördüğümüzde içerideki Milletvekillerinin de millet tarafından tercih edilerek gemiye sahip çıkılmak üzere oraya gönderildiklerini düşünelim.

Farklı düşüncelerdeki siyasal partiler adına kırmızı koltuklarında yerleri ayrılan Milletvekilleri, sonrasında Bakanlar ve Devlet adına “Başkanlık” görevi verilen en yüksek makamdakindekilerin yetki ve  sorumluluklarını düşünelim.

Nuh Peygamber, tufan öncesi her türden canlıyı gemisine alıp yaşamaları için uğraş verirken, bugün ülkemizi yönetmek için Hükümet olmak isteyenler veya iktidara sahip olanların, kendi siyasi görüşlerinin dışındakilerini “ötelemeleri”ni anlamaya çalışıyorum.

Bencil olmak ya da bencil davranışlar içerisinde olmak, önce kişiliğinizi sonrasında da beraber olduğunuz bir grup varsa onu da alır götürür….

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar