24 Nisan, 2024, Çarşamba
DOLAR32.5884
EURO34.952
ALTIN2430.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Aynaya bakmak!..

Söyleyecek sözü olanın, iki dudağı arasından çıkacağı sözcükleri önce dişlerinin süzgecinden geçirip, denetimden geçirdikten sonra dışarıya çıkarmasının gelecek için önemli olacağını düşünüyorum.

Bir halk deyimi vardır bilirsiniz; “Nokta kadar çıkarınız için, virgül gibi eğilmeyin!”denir.

Muhalefette iken mangalda kül bırakmadan ulu orta eleştiri yapanlar, konuşmalarının dozunu bile ayarlamadan ulu orta sözler kullananlar, iktidara geldiklerinde koltuğa oturur oturmaz; “Dün dündür, bugün de bugün!”dercesine sözlerini unutuverirler!

İktidara gelebilmek için halkı ikna etme noktasında konuşulan sözleri doğal karşılamak isteyenler olabilir. Ancak, iktidarda olup ta muhalefettekileri eleştirmek için geçmişleri anımsatarak konuşmak neyin nesi olabilir!?

Bir vatandaş olarak ülkemdeki yaşananları izliyorum, okuyorum ve akıl süzgecimi zorlayarak doğru ve sağlıklı bir sonuca ulaşılmasına çaba gösteriyorum.

Bugünkü mevcut iktidardan şikayetçi olanlar, daha iyisini getirmek için ne gibi uğraş veriyor veya vermiştir? Muhalefettekiler gerçekten halkın sağlıklı ve mutlu yaşamı için mi, yoksa birilerinin koltuğa oturmaları için mi uğraşıyor!?

Sahi ya, muhalefet görebiliyor musunuz veya var diyorsanız muhalefetlik yapmak; “kavga etmek, gürültü çıkarmak veya öfkeli sözcükler kullanarak” tepki gösterip eleştirme anlamına mı geliyor!?

Şu andaki iktidardaki siyasi partinin mensuplarının seçim meydanlarında veya toplantılarında konuştukları sözleri anımsayabiliyor musunuz?

Bir kaçını anımsatayım sizlere; “Onların yönetiminde kıtlık, yokluk ve kuyruklar vardı. Halkımız çay, şeker, tüp bulamıyor kuyruklara giriyordu. Biz geldik Allah’a şükür kuyrukları ve yoklukları kaldırdık! İsteyen istediği ürünü istediği yerden alabiliyor ve bulabiliyor! Onlara oy verip te yeniden kıtlık, yokluk ve karne günlerine mi dönmek istiyorsunuz!?..”

Gayet güzel ve desteklenebilecek konuşmalar bunlar. Ancak, bu sözleri kullanan günümüz iktidarının yönetiminde yaşanılanlar ile dünkü söyledikleri örtüşüp örtüşmediğini sorgulamanızı öneriyorum.

Bugünlere geldiğimizde; ucuz sebze ve meyve alabilmek için vatandaş “tanzim satış” yerlerine koştu ve uzun kuyruklar oluşturdu.

Türkiye Taş Kömürü Kurumu’na İŞKUR aracılığı ile Bin maden işçisi alınacaktı. Bartın ilimizde 200 işçi için başvuru yaparak işe girebilme şansını denemek isteyenlerin saat; 01.00’de kuyruğa girmesi olayı ve sabahleyin mesai saatine beklemesi olayına ne diyebileceksiniz!?

Maden ocaklarında çalışmak için başvuru yapmak isteyenlerde; “18 yaşından gün almış ve 32 yaşın üzerinde olmaması ile birlikte askerliğini de tamamlamış olması” koşulu aranıyor.

Çook geçmiş yıllara gitmek ister misiniz!? Hani Türk parasının kullanımda olduğu, yerli tarım ürünlerinin kullanıldığı, iş arayan gençlerin “İşe göre insan” ilkesi ile çalıştırıldığı günler demek istiyorum. Ya şimdi, “Kişiye göre iş verilen” bir süreç içerisinde yaşanırken, bilgi sahibi olmayan çalışanlar sayesinde vatandaşın çektiği sıkıntıları da bilmek gerekiyor!

Ses geldi, ileri gitme dediler; “Yayın yasağı!” olabilir düşüncesi ile şimdilik esen kalın dostlarım…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar