160x600
28 November, 2025, Friday
DOLAR 42.2631
EURO 49.0719
ALTIN 5726.6
Emiyra BAYRAK

Emiyra BAYRAK

Mail: emiyra@medyagazete.com

ayn-ür rızâ

   Rıza gözü: Kusuru görmeden bakan muhabbet gözü.

Osmanlıca sözlükten  günümüze gelen anlamı perde perde açılan kavramlardan bir sözdür “ayn-ür rızâ…”

Günümüz Türkçesinde “kusur görmeden, muhabbet ile bakan göz” anlamına gelir bu ifade. İnsanlara nasıl bakarsak onları öyle görürüz. İyilik ararsak iyiliği, hoşgörürsek hoşgörüyü, merhametle bakarsak merhameti fark ederiz. Kusur ararsak kusur bulmak çok da zor değildir.

Dünyada kusursuz kim vardırki 

Kimse mükemmel değildir. Kemaliyet allah cc ait bir vasıftır. İnsanları olduğu gibi kabul etmek, iyisiyle kötüsüyle benimsemek yüce gönüllü olmanın ilk basamağıdır aslında. Tabiki ne kadarını tatbik edebiliriz hayatımızda. İnsanların kusurunu görmeye çalıştıkça, araştırdıkça onlara olan sevginize gölge düşer ve hatta onlardan uzaklaştığınızı fark edersiniz.

Aynı acımasızlık bir gün mutlaka bizlerinde başınıza gelercektir.

◦ İnsanları dışarıdan yargılamak; yaşadıklarını, hissettiklerini, acılarını, heveslerini, mutsuzluklarını, umutsuzluklarını bilmeden yorum yapmak ne kadar doğrudur . Ancak ve ancak tattıkca farkedeceğiz farkettikcede vaz geçeceğiz belkide, hoş görülü olmak için pişmek gerek. Biz insanoğlu musibetlerle olgunlaşırız.

Kusur bulmak için bakma birine

Şu maddeller hayatta yaşadığımız müdetce bilmemiz gereken En önemli unsurlardır ( maddelerdir)

* Kusur değil, çare bulmaya gayret  göstermektir.

* Kusur ararsak, tüm aynalar bizimdir...

* Kendi kusurlarımıza  bakmadan, başkalarında mucizeler aramamalıyız.

* Bizler kusurlu bir insanız, kusursuz bir Rab tarafından sevilen.

* Kusurlarımızı bize söyleyebilecek arkadaşlar bulmalıyız, ardımızdan gülen değil...

* Kusuru kendisine söylenmeyen adam, ayıbını hüner sanır.

“Bulmak için bakarsan bulursun

Kusur örtmeyi marifet edin

İşte o zaman kusursuz olursun” diyen büyük mutasavvıf Mevlânâ’ya;

“Kolay mı Divanî gerçeğe ermek

Has bahçe bağının gülünü dermek

Nene lazım elin kusurun görmek

Sen kendi aynana bak da öyle gel” diyen 

Erenler cemine gireyim dersen
Kin ile kibiri at da öyle gel
Gerçekler sırrına ereyim dersen
Ulu bir mürşide yet de öyle gel

Bülbülün güledir feryadı ünü
Zaya verme geçen saati günü
Okumak istersen ilmi ledünü
Bir gerçekten destin tut da öyle gel

Kolay mı Divani gerçeğe ermek
Hasbahçe bağının gülünü dermek
Nene lazım elin kusurun görmek
Sen kendi aynana bak da öyle gel 

halk ozanımız Dertli Divanî

İnsan yaratılan canlılar arasında en şereflisi  en azizi en değerlisi olarak kabul edilir. Çünkü insanın Allah’ın nefesinden bir parça taşıdığı kendi nurundan nur katarak yarattığını savunanlar vardır. Bu görüş doğrultusunda insanı sevmek aslında yaratanı yani Allah’ı sevmek anlamına gelmektedir

“Yaratılanı severim, yaratandan ötürü" sözünün özü ise, ben beni yaratanı sevmeyeyim de kimi seveyim? yaratılanı severim diyor çünkü yaratanı güzel Yüce ALLAH c.c. bizi öyle bir yaratmış ki, o yüzden kimseyi dış görünüşünden dolayı yargılamayın kimse hangi anneden babadan doğacağını veya nasıl bir fiziği olacağını bilmiyor. Yani sözde de demek istiyor ki, yaratılanı sevmenin sebebi yaratandandır. Yaratan öyle güzel ki o yüzden biz onun yarattığını da severiz. 

Karşısındaki kişi kötü davransa da, kötü söz söylese de hoşgörüyle yaklaşa biliyorsak ne mutlu bize. 

Bu güzel evrenin tamamının mutlak mutluluk ya da acılardan oluşması mümkün değil. Güzelliklerimiz olduğu kadar kusurlarımız, hatalarımızın yanı sıra affedende bir kalbimiz vardır elbette. Mümkün olduğunca başarmamız gereken şey; kusurları ortaya çıkarmak değil, örtebilmek, bardağın dolu tarafını görebilmektir. Buda Allah’ın bir lütfudur. Bana göre bir  kusuru örtmek başka bir güzelliği ortaya çıkarmaktadır. 

Bunların farkına varıp, keşke kısacık hayatımızda kimseyi değiştirmeye çalışmadan, olduğu gibi karşılayarak dolu dolu yaşayabilsek. Marifet de bu değil midir zaten?

Sevdiklerimizin kusurlarını da sevmek, ya da yok saymak, kendini kandırmak değil, o kusurların kişinin bir parçası olduğunu kabul ederek bütünü sevmek aslolandır. Koşulsuz sevgi de budur sanırım. Pekiyi sizcede öyle değilmidir? Kusurlarımızı görmeden bizleri tekrar tekrar rızıklandıran, afv eden, tekrar yeni baştan bizlere fırsat veren kemal, rahman ve  rahim sıfatı “Rahman ve Rahîm kelimelerinin her ikisinin de kök anlamı rahmettir/merhamettir.” Rahman, rahmetin, merhametin bizatihi kendisi ve kaynağı demektir. O yüzden bu isim sadece Allah için kullanılır. Rahîm ise, bütün yarattıklarına acıyan, merhamet eden ve Rahman olma özelliğini onlarda fiilen gösteren demektir. Kusurlarımıza afv dilediğimiz mevlanın himayesi altında yaşadığımız şu dünyada kul kulun ayıplarını ortalığa dökerek değil kusurlarımızı kapatarak ayn-ür rıza,  (Rıza gözü ile) şükürle, kusuru gördüğümüzde ona hoşgörü ile bakan muhabbet gözüyle görenlerden olmak temennilerimle.

Mekkenin komşusu

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar