19 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5915
EURO34.825
ALTIN2490.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Ata’yı sahiplenmek!

19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün  gençliğe armağan ettiği “Gençlik ve Spor bayramı”nın 100. yılını kutladık.

O günkü ülkemizde yaşananlar, bugünlerde yaşananlar gibi sayılabilir! Yurdumuzun dört bir köşesi işgal edilmiş, Osmanlı hükümdarları kendi zevkleri peşinde ülkeyi yönetemez halde, borçlanmış durumdaydı.

Anadolu toprakları işgal ediliyor, yağmalanıyor, ama Osmanlı hükümetinin elinden bir şey gelmiyordu.

O anda Mustafa kemal’in halkı arkasına alarak başlattığı ve zaferle sonuçlanan Kurtuluş mücadelesini görüyoruz.

Bugün Mustafa Kemal Atatürk’e karşı çıkanlara  sormak isterim; “o günleri mi özlüyorsunuz!? Yoksa içinizde yabancı hayranlığı mı var!?”

19 Mayıs mesajlarında Atatürk’ün adını kullanmayanların olduğuna tanık olduk. İzmir marşını söyleyen öğrencilere tepki gösteren  öğretmenlerle karşılaştık.

Atatürk’ün kurduğu T.C.’de Belediye hizmet binalarından “T.C.” ibarelerini çıkaran, yeniden konulmasının istenmesinin de Meclis üyeleri tarafından kabul edilmemesi olaylarını yaşamaktayız. 

Andımız’ın okunmasına karşı çıkan siyasi parti temsilcilerinin  TBMM’de oylamalarına tanık olduk.

Kimse kendilerini şu veya bu doğmatik olaylar oluşturarak Atatürk’ün yerine kendini koymaya kalkmasın!

Lider olmak farklı bir olaydır. Halkla bütünleşen, halkı anlayan, halkın içerisinde sade bir vatandaş gibi dolaşabilen, sorunları çözmek için bahane üretmeyip çare bulan, çevresine değil halkın tüm bireylerini ayrım gözetmeden aynı duygularla, yüreğinde kin ve öfke taşımadan kucaklayabilen ve böyle yaşayanlar ancak lider olabilirler.

Halka tepeden bakan, yanına vatandaşın yaklaşmasına izin verilmeyen, kendi isterse yaklaşan, istemezse vatandaşın ulaşamayacağı kişi olan, halkın feryadını duymak istemeyen, sorunlar karşısında vatandaşı azarlayan kişilerden lider olabilir mi!?

Kısacası Atatürk’ü yüreklerden silmeye çalışan yabancı misyon şeflerinin değirmenine su taşıyanlar, amaçlarına ulaşamayacakları gibi, özledikleri badem şekerleri boğazlarına düğümlenebilir!

Yeni gençlik okuyor, görüyor ve öğreniyor. Yaşamak ayrı, hayal kurmak ayrı bir olaydır.Verilen sözler, yapılan konuşmalar bir süre sonra hayata geçirilemeyince söylenecek yeni yalanların kalmadığını okuyan, öğrenen ve bilen insanın anlaması kolay olur.

İnsanların yaradılışları farklıdır, fikirleri ve dünya görüşleri de farklı olacaktır. Ancak ortak bir paydada buluşmak, vatan topraklarının bütünlüğü, aynı topraklar üzerinde yaşayanların barış içerisinde, mutlu ve huzurlu yaşayabilmeleri için uğraş vermek gerek.

Makam ve koltuk uğruna insanları ötelemek, kavga ve kinle hareket etmek kimseye yarar getirmeyeceği gibi, kişinin kendisine yaptığı kötülüğü temizlemesi de zor olabilir!

Atatürk, düşmanlardan yurdumuzu kurtarmış ta kötü mü yapmış!? Eğer o günlerdeki birlikte hareket edilerek halkın ortak değeri kurtuluş savaşı yapılmamış veya kazanılmamış olsaydı bugün camilerde ezanı duyabilir, gönderde ay yıldızlı bayrağımızı görebilir miydik!?

O günlerdeki “İngiliz ajanları” bugünler de yeniden aramızda dolaşır oldular, dikkat edelim, bu vatan kolay kazanılmadı! Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar