25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5185
EURO34.9963
ALTIN2433.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Atatürk ve 10 Kasım

Bugün Mustafa Kemal Atatürk’ün ölümünün 76. yıldönümü nedeniyle anma etkinlikleri düzenlenecek.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ü ölüm yıldönümünde “karalamak” isteyen zihniyete de rastlayabilirsiniz. Hatta, sadece Mustafa Kemal diyerek, soyadını söylemeden konuşanlara da tanık olacaksınız.

Onlar hangi zihniyet ve amaçla olursa olsun Atatürk’ü gelecek kuşaklara farklı tanıtanlar ile “Atatürk’ün” üzerinden rant elde etmek isteyen anlayışın yüzünden çeşitli yorumlar ortaya çıkmaktadır.

Atatürk’ün inançları ile uğraşanlar veya Atatürk’ü ‘dinsiz’ gibi göstermek isteyen zihniyete tarihsel bir belge ile yanıt vermeyi uygun gördüm.

Mustafa Kemal Atatürk, 7 Şubat 1923 günü Balıkesir’de öğleyin Zağnos Paşa Camii’de okunan mevlidden sonra minbere çıkarak cemaate seslenişinde neler dediğini paylaşacağım. “Balıkesir Hutbesi” diye alınan bu konuşmasında;

"Ey millet! Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selâmeti, sevgi ve iyiliği üzerinize olsun. Peygamber Efendimiz Hazretleri, Cenâb-i Hak tarafından insanlara dinî hakikatleri tebliğe memur edilmiş ve resul olmuştur. Temel nizami, hepimizin bildiği Kur'ân-ı Azimussan'daki açık ve kesin hükümlerdir.

İnsanlara maneví mutluluk vermiş olan dinimiz, son dindir, mükemmel dindir. Çünkü dinimiz; akla, mantığa ve gerçeklere tamamen uymakta ve uygun gelmektedir. Eğer akla, mantığa ve gerçeklere uymamış olsa idi bununla diğer ilâhî tabiat kanunları arasında birbirine zıtlık olması gerekirdi. Çünkü bütün tabiat kanunlarını yapan Cenab-ı Hak'tır.
Arkadaşlar! Cenab-ı Peygamber çalışmalarında iki yere, iki eve sahipti. Biri kendi evi, diğeri Allah'in evi idi. Millet işlerini Allah'ın evinde yapardı. Hazret-i peygamber'in mübarek yollarını takip ederek bu dakikada milletimize ve milletimizin şimdiki ve geleceğine ait konuları görüşmek maksadıyla bu kutsal yerde, Allah'ın huzurunda bulunuyoruz. Beni bu şerefe kavuşturan Balıkesir'in dindar ve kahraman insanlarıdır. Bundan dolayı çok memnunum. Bu vesile ile büyük bir sevaba nail olacağımı ümit ediyorum.

Efendiler! Camiler birbirimizin yüzüne bakmaksızın yatıp kalkmak için yapılmamıştır. Camiler, söylenenleri dinleme ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılması lazım geldiğini düşünmek, yani birbirimizin görüş ve düşüncelerini almak için yapılmıştır. Millet işlerinde her ferdin zihninin başlı başına faaliyette bulunması lâzımdır. İşte biz de burada din ve dünya için, geleceğimiz için her şeyden önce hakimiyetimiz için neler düşündüğümüzü meydana koyalım.

Ben yalnız kendi düşüncemi söylemek istemiyorum. Hepinizin düşüncelerini anlamak istiyorum. Millî emeller, millî irade yalnız bir şahsın düşünmesinden değil, millet fertlerinin tamamının arzularının, emellerinin bileşkesinden ibarettir. Bundan dolayı benden ne öğrenmek, ne sormak istiyorsanız serbestçe sormanızı rica ederim."

Cami cemaatine böyle konuşan Mustafa Kemal Atatürk’e bugün ‘dinsiz’ diyenler bu sözlere de ‘yalan’diyorlarsa, arşiv belgelerine baksınlar.

Atatürk bu vatanı işgalçilerden kurtarıp bağımsızlığımızı ilan ederken, kan pahasına kurtarılan bu topraklardan kovulanlara günümüzde para ile satılmalarına yardımcı olanlar, göz yumanlardan başka bir şey bekleyebilir miyiz?

Yokluğunun 76. yılında saygı ile anıyoruz…

 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar