29 Mart, 2024, Cuma
DOLAR32.3744
EURO35.0772
ALTIN2325.3
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Anlamak, anlayabilmek ve anlaşılmak!..

İnsan’ın ‘akıllı varlık’ olduğunu ve ‘aklı’ sayesinde diğer hayvanlardan farklı olduğunu bilimsel olarak kabullenmiş biz insanlar olarak; neden bu ‘aklı’ doğru ve iyi niyetli olarak kullan mıyoruz!?

Böyle bir soruyu neden sorarak yazıma başladığımı merak edenleriniz olabilir! Akıl; insanın sorgulama mekanizmasıdır, tepki gösteren, eylemlere karar veren ve olayların baş aktörüdür. Canlılar içerisinde sadece insanda bulunan bu akıl yetisi biz insanlar tarafından değişik yöntemlerle kullanılmaktadır.

Aklı ile ürettiği silahlarla yine insanları öldüren insanoğlu. Yine aklı ile ürettiği değişik ürünlerde canlıları yok eden insanoğlu.  Aklını doğru ve güzelden yana kullanmak yerine günü birlik yaşayabilme adına kullananları incelediğimizde ise karşımıza “ekonomik gücü elinde bulunduran” yani anamalcılar ve çevresini görmekteyiz.

Başka ülkelerde bilmem ama, bizim ülkemizde; din-iman-yandaşlık-dostluk ve biat etme olayları hep varsıllara karşı yapılmaktadır.

Şimdi din ve iman olayında bana tepki göstereceksiniz! Din olayındaki tepkinizi anlıyorum, ancak bizim ülkemizde ‘din’ yıllardır sömürü mekanizması haline getirildi. Din adamlarımızın yerine kendilerine ‘din alimi’ gibi gösterenlerin çoğalması nedeniyle ‘din’ ticaret haline dönüştürüldü.

Uzaklara gitmeyelim, iki yıl öncesindeki 15 Temmuz  gecesi gerçekleştirilmek istenilen ‘dinci faşist darbe girişimi’ni anımsayın! Bu çirkin girişimin başındaki aktörün ismini hepiniz biliyorsunuz! Bir çoklarınız zamanında o zatın zaman zaman, ‘zaman gazetesi’ne abone olup katkıda bulundunuz. “Türkçe olimpiyatları” yaparken  binlerce lira para ile destek verdiniz, plaketler aldınız.

Bu süreç içerisinde gelişip büyümesine yardımcı olurken, karşı çıkanlar ise o günlerde yalnız kalıyordu. 

Bu konuda bana dava açan o malum zihniyetin Ossmaniye’deki özel okulunun Müdürü tarafından mahkemeye verilmiş olmam, ardından haksız yere ve benim yokluğumdaki mahkeme kararındaki avukat ve hakimlerin karar metinleri okurken şimdi “doğru yoldaymışım”diyorum.

Gün oldu ve 15 Temmuz gecesi gerçekleşen hain olayları incelediğimde; “Besle kargayı oysun gözünü!” halk deyimini anımsıyorum.

Bu günlere geliyoruz, Adnan Oktar’ı tev kanallarında yanındaki ‘kediciklerle’ izlerken bir türlü din ve iman adına program yaptıklarına inanmadım ve ısınamadım.

İlk tv ekranlarında gördüğüm günlerde bu zatın din adına yabancı bir ülkenin ajanı olabileceğini düşünürken, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş savaşı sırasında ‘din adamı’ kılığında Anadolu topraklarındaki camilerde görev yapan İngiliz ajanları aklıma geldi.

Ülkemizde inançlarımızı ve dinimizi sokak soytarılarının eline bırakırsak ve onların istedikleri yerlerde ve istedikleri gibi ‘din eğitimi vermelerine izin verirsek’ gün olur bu örgütlenmelerin altında 15 temmuz gibi olayları yaşayabilmemiz olasıdır. Bunun çaresi de, Mustafa Kemal Atatürk’ün “laiklik ilkesi”nden ödün vermemektir.

Atatürk’ü sevmeyenler burada ortaya çıkıyor işte! İstedikleri gibi din ve inanç sömürüsü yapamayanlar Atatürk’e karşı savaş açıyorlar. 

Adana’nın Çukurova Belediyesi bahçesindeki Atatürk büstüne satırla saldırı yapan 37 yaşındaki Rıdvan K. Adlı zatın arkasında kimlerin olduğu araştırılmalı, en son konuştuğu kişiler bulunmalıdır. Böylelikle sonuca daha başarılı ulaşılabilir. 

Bu olay sadece böyle oldu-bittiye getirilirse; gelecekteki tehlikeleri önlemek zorlaşabilir! Saygılarımla…
 

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar