Ambulanslar karayolunda geçiş üstünlüğü olan araçlardır. Karayolunda seyreden Ambulanslar normal seyirleri dışında, sirenlerini çalıyorlarsa, ya bir hastaya gidiyor veya yaralı bir can taşıyor anlamına gelir.
Ambulansların seyirleri halinde karayolundaki diğer araçların trafiği açmaları ve yol vermeleri gerekir.
Karayolu trafiğinde ‘geçiş üstünlüğü’ olan araçlar bellidir ve ehliyet sınavına hazırlanan adaylara bu araçların hangileri olduğu anlatılır, sınavlarda da soru olarak çıkabilir.
Geçtiğimiz günlerde Osmaniye Musa Şahin Bulvarı üzerinde, saatler 17.00’yi gösterirken bir ambulansın siren çalarak gelmekte olduğunu gördüm. Bulvar üzerinden gelen ambulans, Devlet bahçeli Bulvarı kavşağına yaklaşmıştı, ancak askeri lojmanların giriş kapısının önüne kadar uzayan araçlar gelen ambulansa yol vermek yerine, oldukları yerde yeşil ışığın yanmasını bekliyorlardı.
Birkaç aracı geçtikten sonra ambulans yeniden yolda tıkanıp kalmıştı. Siren çalmasına rağmen önündeki araçlardan bir türlü sıyrılamayan ambulansın mutlaka hastaneye bir yaralı yetiştirmekte olduğu anlaşılıyordu.
Ambulansa yol verme gereği duymayan araç sürücülerini düşündüm, bu sürücüler ambulansın geçiş üstünlüğüne sahip olduğunu bildikleri halde neden bu kadar duyarsız hareket ettiklerini düşündüm.
O ambulansın içindeki hastanın kendi yakınları olup olmadığını düşünüp düşünmedikleri aklıma geldi.
İnsanlarımızın son yıllardaki duyarsızlıkları, olaylara seyirci kalmaları insan ilişkilerini zedelediği gibi, olumsuzlukları da beraberinde getiriyor.
Bir yerde yaşanan olaylara seyirci kalanlar, görmezden gelenlerin çoğalması ile birlikte son yıllarda bu duyarsızlıklar cinayetleri, kavgaları da beraberinde getirmeye başlar oldu.
Bazı yerleşim yerlerinde çıkan yangına ulaşabilmek için araçların parkedişlerindeki hatalardan dolayı itfaiyenin gidemediği olaylarını da duyuyoruz veya televizyondan izliyoruz.
İtfaiye araçları da tıpkı ambulanslar gibi geçiş üstünlüğüne sahip araçlar olduğuna göre, böylesi durumlarda siren sesini duyan sürücülerin duyarsızca hareket etmelerini anlam veremiyorum.
Can kurtarma adına yapılan hizmetlerde, can pahasına acil olarak yola çıkan ambulans ve itfaiyelerin seyirleri halinde onlara yol vermek ve gidecekleri yere daha sağlıklı ve anında varabilmesini sağlamak her insanın görevi olduğu bilincini neden yitirmeye başladık.
Bu arada, sağlık çalışanlarına hasta yakınları tarafından yapılan saldırıları da anımsadığımızda, o anki üzüntüsüne hakim olamayanların, can yaşatmak için uğraşan ve bu konuda da yemini bulunan doktorlara veya diğer sağlık çalışanlarına karşı olumsuz hareketlerinin de çoğalmasında insanların psikolojilerinin yıpranmakta olduğu şeklinde düşüncelere kapılıyorum.
Burada bir kez daha anımsatmak gerekirse, seyir halindeki araçların sürücülerinde ambulanslara ve itfaiye araçlarına yol vermelerinin hem insanlık görevi, hemde canları kurtarma amacı yönünden önemsenmesini rica ediyorum. Saygılarımla…
Ambulansların seyirleri halinde karayolundaki diğer araçların trafiği açmaları ve yol vermeleri gerekir.
Karayolu trafiğinde ‘geçiş üstünlüğü’ olan araçlar bellidir ve ehliyet sınavına hazırlanan adaylara bu araçların hangileri olduğu anlatılır, sınavlarda da soru olarak çıkabilir.
Geçtiğimiz günlerde Osmaniye Musa Şahin Bulvarı üzerinde, saatler 17.00’yi gösterirken bir ambulansın siren çalarak gelmekte olduğunu gördüm. Bulvar üzerinden gelen ambulans, Devlet bahçeli Bulvarı kavşağına yaklaşmıştı, ancak askeri lojmanların giriş kapısının önüne kadar uzayan araçlar gelen ambulansa yol vermek yerine, oldukları yerde yeşil ışığın yanmasını bekliyorlardı.
Birkaç aracı geçtikten sonra ambulans yeniden yolda tıkanıp kalmıştı. Siren çalmasına rağmen önündeki araçlardan bir türlü sıyrılamayan ambulansın mutlaka hastaneye bir yaralı yetiştirmekte olduğu anlaşılıyordu.
Ambulansa yol verme gereği duymayan araç sürücülerini düşündüm, bu sürücüler ambulansın geçiş üstünlüğüne sahip olduğunu bildikleri halde neden bu kadar duyarsız hareket ettiklerini düşündüm.
O ambulansın içindeki hastanın kendi yakınları olup olmadığını düşünüp düşünmedikleri aklıma geldi.
İnsanlarımızın son yıllardaki duyarsızlıkları, olaylara seyirci kalmaları insan ilişkilerini zedelediği gibi, olumsuzlukları da beraberinde getiriyor.
Bir yerde yaşanan olaylara seyirci kalanlar, görmezden gelenlerin çoğalması ile birlikte son yıllarda bu duyarsızlıklar cinayetleri, kavgaları da beraberinde getirmeye başlar oldu.
Bazı yerleşim yerlerinde çıkan yangına ulaşabilmek için araçların parkedişlerindeki hatalardan dolayı itfaiyenin gidemediği olaylarını da duyuyoruz veya televizyondan izliyoruz.
İtfaiye araçları da tıpkı ambulanslar gibi geçiş üstünlüğüne sahip araçlar olduğuna göre, böylesi durumlarda siren sesini duyan sürücülerin duyarsızca hareket etmelerini anlam veremiyorum.
Can kurtarma adına yapılan hizmetlerde, can pahasına acil olarak yola çıkan ambulans ve itfaiyelerin seyirleri halinde onlara yol vermek ve gidecekleri yere daha sağlıklı ve anında varabilmesini sağlamak her insanın görevi olduğu bilincini neden yitirmeye başladık.
Bu arada, sağlık çalışanlarına hasta yakınları tarafından yapılan saldırıları da anımsadığımızda, o anki üzüntüsüne hakim olamayanların, can yaşatmak için uğraşan ve bu konuda da yemini bulunan doktorlara veya diğer sağlık çalışanlarına karşı olumsuz hareketlerinin de çoğalmasında insanların psikolojilerinin yıpranmakta olduğu şeklinde düşüncelere kapılıyorum.
Burada bir kez daha anımsatmak gerekirse, seyir halindeki araçların sürücülerinde ambulanslara ve itfaiye araçlarına yol vermelerinin hem insanlık görevi, hemde canları kurtarma amacı yönünden önemsenmesini rica ediyorum. Saygılarımla…
