Hasta veya yaralıların Hastaneye götürülmesi sırasında kullanılan Ambulanslarda yaşanan ilginç bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum.
İnsan halidir, olağan olaylardır veya böylesi dalgınlıklar olabilir! Diye düşünebilir, veya bunun bir hayal ürünü bile olduğunu yorumlayanlarınız olabilir.
Sizler anlatacağım olayları nasıl yorumlarsanız yorumlayınız, Ambulansta yaşanan bu ilginç olayı yaşayan kişiden dinlediğimi, ancak bu olayın ardından yıllar geçtiğini, hatta o ambulans sürücülerinin şu anda belki de emekli bile olduklarını anımsatmak isterim.
Emekli olmak deyince, birinci anlatacağım olaydaki ambulans sürücüsü şu anda hayatta ise ve bu yazımı okumuşsa, yaşadıkları olayı bir kez de ondan dinlemek isterdim, bunu da belirteyim.
Osmaniye’nin İlçe olduğu, yani 1994 yılında yaşanan bir trafik kazasında yaralanan Süleyman’ı kaza yerinden hastaneye kaldırmak üzere bir ambulans gelir. O zamanlar Devlet Hastanesi şu anki Kadın Doğum ve Çocuk hastanesi olarak hizmet veren, Garnizon Komutanlığı karşısındadır. Yani ilçemizde Devlet Hastanesi’nin tek binası bulunmaktadır.
Süleyman Devlet hastanesine getirilir, ilk müdahale yapıldıktan sonra, Adana’ya Numune Hastanesi’ne sevkedilir. Kaza olayını telsiz konuşmalarından öğrenen dönemin İlçe Emniyet Müdürü görevli polisleri arayarak bilgi alır. Kaza olayında adı geçen kişi, İlçe Emniyet Müdürü’nün tanığı ve Osmaniye’de tanınmış bir insandır.
Osmaniye Devlet Hastanesi’nden Süleyman’ı ambulansa alan sürücü sevk için gönderilen Adana Numune Hastanesi’ne doğru yol alır. Şu anki Musa Şahin Bulvarı, Zorkun yol kavşağının karşısındaki Karakayalar petrolüne yakıt almak üzere ambulans durduğu sırada, Süleyman kendine gelerek ambulanstan iner ve petrol istasyonunun yazıhanesine girerek, telefonla görüşeceğini belirtip buradan kardeşini arar ve kaza geçirdiğini söyler.
Süleyman’ın kardeşi o anda şok geçirse de abisinin nerede olduğunu sorup öğrenerek, 10 dakika sonra petrol istasyonuna gelir.
Bu arada, yakıtını alan Hastane’nin ambulans sürücüsü, yaralının ambulanstan indiğinin farkına varmaz veya kontrol etmeden, Adana’ya doğru sirenleri çalarak yoluna devam eder.
Osmaniye İlçe Emniyet Müdürü, Adana İl Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak, bir tanıdığının Numune Hastanesine ambulansla gönderildiğini ve bu hastanın karşılanması için gereken kolaylığın sağlanmasını ister.
Adana’nın girişinde Osmaniye’den gelen ambulans beklenir ve trafik açısından öncülük etmek üzere polis ekibi ambulansın önüne düşerek hastaneye kadar gelinir.
Ambulans’ın kapısı açıldığında içeride yaralı bulunmamaktadır. Sürücü şok geçirir, ama polis bunu dinlemez ve ambulans sürücüsünü kaybettiği yaralıyı ‘kaybetmekten’karakola götürüp nezarete atar.
Süleyman, kardeşinin aracı ile Adana’da hastaneye gelir ve anında görevli doktorlar yoğun bakım ünitesine alarak, operasyonlara başlanılır.
Kafa’dan darbe yediği halde kendinde olan Süleyman, birilerinin saçını kestiğini gördüğünde tepki verir.
Sonrasında anlar ki, beyin bölgesinde bir operasyon için saçlarının kesilmesi gerektiğini öğrenir.
Süleyman ameliyattan çıkıncaya kadar Ambulans sürücüsü de karakolda gözaltında kalır!
Bu günlükte bu kadar, sağlıkla kalın!..
İnsan halidir, olağan olaylardır veya böylesi dalgınlıklar olabilir! Diye düşünebilir, veya bunun bir hayal ürünü bile olduğunu yorumlayanlarınız olabilir.
Sizler anlatacağım olayları nasıl yorumlarsanız yorumlayınız, Ambulansta yaşanan bu ilginç olayı yaşayan kişiden dinlediğimi, ancak bu olayın ardından yıllar geçtiğini, hatta o ambulans sürücülerinin şu anda belki de emekli bile olduklarını anımsatmak isterim.
Emekli olmak deyince, birinci anlatacağım olaydaki ambulans sürücüsü şu anda hayatta ise ve bu yazımı okumuşsa, yaşadıkları olayı bir kez de ondan dinlemek isterdim, bunu da belirteyim.
Osmaniye’nin İlçe olduğu, yani 1994 yılında yaşanan bir trafik kazasında yaralanan Süleyman’ı kaza yerinden hastaneye kaldırmak üzere bir ambulans gelir. O zamanlar Devlet Hastanesi şu anki Kadın Doğum ve Çocuk hastanesi olarak hizmet veren, Garnizon Komutanlığı karşısındadır. Yani ilçemizde Devlet Hastanesi’nin tek binası bulunmaktadır.
Süleyman Devlet hastanesine getirilir, ilk müdahale yapıldıktan sonra, Adana’ya Numune Hastanesi’ne sevkedilir. Kaza olayını telsiz konuşmalarından öğrenen dönemin İlçe Emniyet Müdürü görevli polisleri arayarak bilgi alır. Kaza olayında adı geçen kişi, İlçe Emniyet Müdürü’nün tanığı ve Osmaniye’de tanınmış bir insandır.
Osmaniye Devlet Hastanesi’nden Süleyman’ı ambulansa alan sürücü sevk için gönderilen Adana Numune Hastanesi’ne doğru yol alır. Şu anki Musa Şahin Bulvarı, Zorkun yol kavşağının karşısındaki Karakayalar petrolüne yakıt almak üzere ambulans durduğu sırada, Süleyman kendine gelerek ambulanstan iner ve petrol istasyonunun yazıhanesine girerek, telefonla görüşeceğini belirtip buradan kardeşini arar ve kaza geçirdiğini söyler.
Süleyman’ın kardeşi o anda şok geçirse de abisinin nerede olduğunu sorup öğrenerek, 10 dakika sonra petrol istasyonuna gelir.
Bu arada, yakıtını alan Hastane’nin ambulans sürücüsü, yaralının ambulanstan indiğinin farkına varmaz veya kontrol etmeden, Adana’ya doğru sirenleri çalarak yoluna devam eder.
Osmaniye İlçe Emniyet Müdürü, Adana İl Emniyet Müdürlüğü’nü arayarak, bir tanıdığının Numune Hastanesine ambulansla gönderildiğini ve bu hastanın karşılanması için gereken kolaylığın sağlanmasını ister.
Adana’nın girişinde Osmaniye’den gelen ambulans beklenir ve trafik açısından öncülük etmek üzere polis ekibi ambulansın önüne düşerek hastaneye kadar gelinir.
Ambulans’ın kapısı açıldığında içeride yaralı bulunmamaktadır. Sürücü şok geçirir, ama polis bunu dinlemez ve ambulans sürücüsünü kaybettiği yaralıyı ‘kaybetmekten’karakola götürüp nezarete atar.
Süleyman, kardeşinin aracı ile Adana’da hastaneye gelir ve anında görevli doktorlar yoğun bakım ünitesine alarak, operasyonlara başlanılır.
Kafa’dan darbe yediği halde kendinde olan Süleyman, birilerinin saçını kestiğini gördüğünde tepki verir.
Sonrasında anlar ki, beyin bölgesinde bir operasyon için saçlarının kesilmesi gerektiğini öğrenir.
Süleyman ameliyattan çıkıncaya kadar Ambulans sürücüsü de karakolda gözaltında kalır!
Bu günlükte bu kadar, sağlıkla kalın!..
