Her insanın yaşamaya çalıştığı veya yaşadığı olayların ardından bir amacı, bir de kullandığı aracı vardır.
Bizim meslekteki araç, yazılı, görsel veya sesli medya olarak bilinir. Medya genelinde baktığımızda asıl görevi; yönetilen ile yönetenler arasında köprü görevini yürütmek, kamu oyunu bilgilendirmek ve halkın hakkını aramak olarak tanımlanır.
Medyada görev yapanların asıl görevi halka hizmet etmek olduğunu bazı anlarda farklı şekilde yorumladıklarına, hatta dile getirmeye çalıştıkları olaylarda kullandıkları dili okuduğunuzda şaşırabilirsiniz.
Burada kullanılan aracın, hangi amaçla kullanıldığını da iyi okuduğunuzda çözebilirsiniz.
Haber bültenlerinde veya tartışma programlarını televizyon ekranlarında izlerken, konuşmacıların kullandıkları dil ile yaptıkları yorumlara güldüğünüz olmuştur.
Bir olayın gerçeğini farklı yönlere çekebilme uğruna yapılan yorumlar, o kişinin aklından neler geçtiği veya o programdaki amacının altında nelerin yattığını da ortaya çıkarabilir.
Aynı şekilde değişik isimdeki gazeteleri alıp birinci sayfasındaki haber başlıklarını okuduğunuzda da benzer değerlendirmelere rastlarsınız.
Sesli medya dediğimiz radyo programlarında sunucunun kullandığı dil ile yaptığı yorumlar aracın ne amaçla kullanılmaya çalıştığı göstermektedir.
Bazı çıkarlar için ortaya görülüp bilinen gerçekleri farklı yönlere çekmek için, deyim yerindeyse “kıvırmak” kişinin öz benliği üzerinde tartışma oluşturabilir.
Yaşanmış olaylar üzerinde değerlendirme yaparken kişilerin kendilerince görüş ve düşüncelerindeki yorumlar olacaktır. Ancak, bu görüşleri söylerken “siyaha beyaz”diye ısrar etmenin anlamını merak eder dinleyen başka insanlar.
Bizim siyasetçilerimizin bazılarında “özeleştiri yapmak” gibi düşünceler göremiyoruz. Yaptıkları hataları kabullenmeyen, hata olduğu söylendiğinde ise “eleştiriye tahammül edemeyen” kişilerin hangi amaçla siyasete soyundukları tartışıldığı olur.
Bu günlerde siyaset yapmak üzere ortaya çıkan, aday adaylık başvurularında bulunan bazı isimlere rastlıyoruz.
Siyasetle ilgilenirken; arandığında telefonlarını açmayan, yolda yürürken karşısından gelen tanıdıklarına selam vermeyen, çevresindeki insanların yapacakları işlerde katkısı ve ilgisi olmayan tavırlar içerisinde yaşamını sürdüren kişilerin siyasi gelecekleri elbette çevresi tarafından tartışılacaktır.
Farklı görüşler elbette olacaktır, ama bir de görünen ve yaşanan gerçeğin doğrusunu söylemek yerine; nokta kadar çıkar için, virgül gibi eğilmenin de anlamı olmamalı!
Eleştiriler; ülke ve bu ülkede yaşayan halkın huzur ve sağlıklı yaşamı için yapılmalıdır. Bu konuda da kullanılan dili, eğdiğiniz zaman, halkımızın eğri dili de, doğru dili de iyi okuduğu unutmamak gerek.
Yorum Yazın