27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.6
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

“Akıl satılır!”

İnsanlar yeni ekmek kapısı bulabilme adına, değişik iş kolları oluşturmaya çalışıyorlar.

Uşak Üniversitesinden iki kız öğrencinin, kentin en işlet caddelerinden birinde “1 TL’ye dert dinlenir” yazılı dövizi ellerinde tutarak “müşteri” çekmeye çalıştıkları haberi dikkatimi çekti.

Haberin bir bölümünü birlikte okuyalım; “Kent merkezindeki İsmetpaşa Caddesi’nde kaldırıma oturarak dertlerini anlatmak isteyenlere 1 lira karşılığında görüşen Uşak Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü öğrencisi Fatma Kübra Çavuş ile İletişim Fakültesi Radyo Televizyon ve Sinema Bölümü öğrencisi Büşra Bayer, vatandaşlardan ilgi görüyor.

Fatma Kübra Çavuş, yaklaşık 15 gündür “dert dinlediklerini” amaçlarının insanlara mutluluk dağıtmak olduğunu, her gün ortalama 30-40 kişiyle sohbet ettiklerini söyledi.”

Sizlerle paylaştığım bu haberin özeti garip gelebilir ama olayı iyi okumak gerektiğini bir kez daha anımsatmak isterim.

Bundan yıllar öncesinde, yani Osmaniye’nin ilçe olduğu dönemlerdi, sanırım Anavatan Partisi’nin iktidarda olduğu günlerdi.

Osmaniye’de bir ara yerel gazete de çıkaran Kemal Birim isimli bir arkadaş bürosunun kapısına daktilo ile yazılmış “Akıl satılır” diye bir yazı yapıştırmıştı.

Kemal arkadaşın küçük bürosu o zaman, Çınarlı kahvenin karşısından kalaycıların bulunduğu yöne doğru giden sokağın ortalarında, (şimdiki MHP İl binasının bulunduğu binanın altındaki pasajın içerisindeydi.

Kemal arkadaşa uğrayanlar sohbetine doyamazlardı, bununla birlikte sadece Osmaniye, Çukurova, Türkiye değil, dünyanın dört bir yanındaki olaylarla ilgili görüşlerini yanına gelenlerle paylaşır, yöneticilik görüşlerini anlatmaya çalışırdı.

Eleştirdiği olaylar, insanların yaşantılarındaki eksik veya hatalarla ilgili düşüncelerini anlatırken, onu bazıları zevkle dinler, bazıları da sıkılarak bürodan çıkıp giderlerdi.
Masasının üzerinde bir daktilo, not kağıtları ve kalemi vardı Kemal’in.

Kemal öylesine kendisine sorulan sorulardan veya danışılan olaylardan bunalmış olmalı ki, yaşantılarındaki eksik veya aksaklıklarla ilgili fikir almak isteyenlerden kurtulabilme adına olsa gerek giriş kapısına “Akıl satılır” yazmıştı.

Bazı arkadaşlar o günlerde Kemal’in bu sözlerini algılayamadılar, aklın satılıp satılamayacağı konularında tartışanlar bile oldu. Oysa Kemal’in anlatmak istediği olay, bir insanın yol, yöntem göstermesi veya işlerin sağlıklı yürüyebilmesi için vereceği önerileri anlatmaktı.

Günümüzde Avukatların “Danışma ücreti” aldığını düşünün. Avukatların aldıkları bu ücretin bir diğer şeklinin “Akıl verme” eylemi olduğunu düşünün.

O zamanlar Kemal Birim’in bu yazısını garipseyenleri aklıma getiriyorum, bir de günümüzde bu iki genç kızın “dert dinleme” yönündeki verecekleri hizmetin de bir “Akıl satma” olduğu ile örtüşmesi olarak değerlendirmek gerekiyor.

İnsanlar bilmediklerini başkalarından öğrenebilirler, insanların bilmedikleri olayların az olması farklı, hiç birşeyden haberdar olmaması, yani bir şey bilmemesi farklıdır.
Bilmemek, öğrenmemenin sonunda oluşur. Bilmemek çevreyle ilgisizlikten, okumamaktan, dinlememekten kaynaklanır.

Böylesi durumlarda da insanlar bilmediklerini birilerine danışarak öğrenme gereği duyuyorlarsa, birileri de çıkıp bundan para kazanmanın yolunu tutabilir. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar