Allah; canlılar içerisinde Akıl’ı sadece insanlara vermiştir. Diğer canlılar olarak tanımladığımız hayvanlarda ise akıl yerine başka yetiler ve doğal davranışlar görülmektedir.
Şimdi burada Akıl ve doğal davranış eylemlerini gündeme getirmek yerine yazımın girişinin ardından asıl konumuza geçmek istiyorum.
İnsanlara verilen ‘Akıl’n önemi ile daha önceki yazılarımda gündeme getirdiğim ‘oku’ sözcüklerini şimdi bütünleştirmenizi öneriyorum.
Aklımızı kullanıp, yaşananları ve gördüklerimizi iyi okumadığımız sürece, kendilerini ‘akıllı sananların’ oyuncağı olarak yaşamaya devam ederiz.
Aklımızı kullanıp, yaşanan olayları iyi okumadığımız sürece ‘yasaklara’ inanarak, yasakları koyanların kendi eylemlerinde yaptıkları hataları bile görmezden gelebilirsiniz!.
Bir kez daha ‘iyi okumalısınız!’diyerek yazımı sürdürüyorum.Ülkemizdeki terör olaylarının günlük olarak yoğunlaştığı tarihlere doğru bakalım. Bundan 15 yıl öncelerinde ve beriye doğru gelen yıllarda Güney doğu ve Doğu illerimizde terör olayları yaşanır, az sayıda Asker veya Polis şehidimiz olurdu.
Yakın tarihlere gelelim, 2015 yılının 7 Haziran seçimlerinin ardından ne oldu da terör olayları yurdun değişik bölgelerindeki illerimizde yaşanmaya başladı? Bu tarihten sonra şehit asker, polis sayıları ile birlikte, sokaktaki vatandaşlarımız bile yaşamını terör olaylarında yitirmeye başladı.
Gün oldu, terör olaylarının hemen ardından, henüz sağlık görevlileri bile olay yerine gelmeden “yayın yasağı” konuldu. Neymiş efendim; ‘terör olayında yaşananlardaki görüntüler ve medyanın yorumu kamuoyu tarafından gerçek dışı bilgilendirilmemeli!..”
Doğrudur, mevcut iktidarın aldığı böylesi bir karar belki de ülkemiz açısından, insanların psikolojilerinin bozulmaması açısından önemli olarak görülmüş olabilir. Ancak; burada bir noktaya dikkat etmek gerekiyor! Hükümet yetkililerinden bir Bakan çıkıpta; “bu terör eylemini …terör örgütü yapmıştır. Gereği yapılacaktır!”derken, bu terör örgütünün adını verdiğinde, o örgütünün adını kamuoyu ile paylaşmış olmuyor mu?
Bakan’ın açıkladığı terör örgütünün adı, birkaç gün sonrasında değişebiliyor. Bunlara ülkemizde yaşadık. Teröristin adı da, terör örgütünün adının da yetkililer tarafından yanlış olarak basında kamuoyuna aksedilmesi olayını da gördük.
Yaşanan terör olayları karşısında medya’ya ‘yayın yasağı’ konulurken, terör olaylarında yenilerinin yaşanmaması olayı olacaksa, bizler hazırız! Ama gerçekler böyle göstermiyor!
Amerika’daki istihbarat örgütleri kendi vatandaşlarını uyarırken, hatta Türkiye’deki istihbarat birimleri de bazı olayları önceden sezinlediği halde, olayların yaşanma noktasına kadar duyarsızlıklar insanların kafalarını karıştırıyor!
Terör örgütleri yaptıkları eylemlerle adlarını kamuoyunda duyurmak isterler. Bu istekleri ile genç beyinlere kendilerini kabul ettirme hareketi içerisinde bulunurken, Türkiye’de devletin Radyo ve televizyon kanallarındaki haberlerde terör örgütünün adı verilerek haber yapılması ‘tanıtım’ olmuyor mu?
Ben yıllardır gazetemde ‘terör örgütü mensupları’ diye yazıyorum. Örgütün adını yazan meslektaşlarım ve devletin resmi kurumlarındaki görevliler de verdikleri isimdeki terör örgütünün ‘tanıtımını’ yaptıklarının bilincine varmalıdır.
Terör, örgütünün tanıtımı yapılarak çözülmez, onların eylemlerinde isimleri verilmeyerek, belirsizlik gösterilerek çözümlenebilir! Cebinde Akrep taşıyanların, böylesi olaylara hazırlıklı olmasını da düşünmesi gerekir! Esenlikle…
Şimdi burada Akıl ve doğal davranış eylemlerini gündeme getirmek yerine yazımın girişinin ardından asıl konumuza geçmek istiyorum.
İnsanlara verilen ‘Akıl’n önemi ile daha önceki yazılarımda gündeme getirdiğim ‘oku’ sözcüklerini şimdi bütünleştirmenizi öneriyorum.
Aklımızı kullanıp, yaşananları ve gördüklerimizi iyi okumadığımız sürece, kendilerini ‘akıllı sananların’ oyuncağı olarak yaşamaya devam ederiz.
Aklımızı kullanıp, yaşanan olayları iyi okumadığımız sürece ‘yasaklara’ inanarak, yasakları koyanların kendi eylemlerinde yaptıkları hataları bile görmezden gelebilirsiniz!.
Bir kez daha ‘iyi okumalısınız!’diyerek yazımı sürdürüyorum.Ülkemizdeki terör olaylarının günlük olarak yoğunlaştığı tarihlere doğru bakalım. Bundan 15 yıl öncelerinde ve beriye doğru gelen yıllarda Güney doğu ve Doğu illerimizde terör olayları yaşanır, az sayıda Asker veya Polis şehidimiz olurdu.
Yakın tarihlere gelelim, 2015 yılının 7 Haziran seçimlerinin ardından ne oldu da terör olayları yurdun değişik bölgelerindeki illerimizde yaşanmaya başladı? Bu tarihten sonra şehit asker, polis sayıları ile birlikte, sokaktaki vatandaşlarımız bile yaşamını terör olaylarında yitirmeye başladı.
Gün oldu, terör olaylarının hemen ardından, henüz sağlık görevlileri bile olay yerine gelmeden “yayın yasağı” konuldu. Neymiş efendim; ‘terör olayında yaşananlardaki görüntüler ve medyanın yorumu kamuoyu tarafından gerçek dışı bilgilendirilmemeli!..”
Doğrudur, mevcut iktidarın aldığı böylesi bir karar belki de ülkemiz açısından, insanların psikolojilerinin bozulmaması açısından önemli olarak görülmüş olabilir. Ancak; burada bir noktaya dikkat etmek gerekiyor! Hükümet yetkililerinden bir Bakan çıkıpta; “bu terör eylemini …terör örgütü yapmıştır. Gereği yapılacaktır!”derken, bu terör örgütünün adını verdiğinde, o örgütünün adını kamuoyu ile paylaşmış olmuyor mu?
Bakan’ın açıkladığı terör örgütünün adı, birkaç gün sonrasında değişebiliyor. Bunlara ülkemizde yaşadık. Teröristin adı da, terör örgütünün adının da yetkililer tarafından yanlış olarak basında kamuoyuna aksedilmesi olayını da gördük.
Yaşanan terör olayları karşısında medya’ya ‘yayın yasağı’ konulurken, terör olaylarında yenilerinin yaşanmaması olayı olacaksa, bizler hazırız! Ama gerçekler böyle göstermiyor!
Amerika’daki istihbarat örgütleri kendi vatandaşlarını uyarırken, hatta Türkiye’deki istihbarat birimleri de bazı olayları önceden sezinlediği halde, olayların yaşanma noktasına kadar duyarsızlıklar insanların kafalarını karıştırıyor!
Terör örgütleri yaptıkları eylemlerle adlarını kamuoyunda duyurmak isterler. Bu istekleri ile genç beyinlere kendilerini kabul ettirme hareketi içerisinde bulunurken, Türkiye’de devletin Radyo ve televizyon kanallarındaki haberlerde terör örgütünün adı verilerek haber yapılması ‘tanıtım’ olmuyor mu?
Ben yıllardır gazetemde ‘terör örgütü mensupları’ diye yazıyorum. Örgütün adını yazan meslektaşlarım ve devletin resmi kurumlarındaki görevliler de verdikleri isimdeki terör örgütünün ‘tanıtımını’ yaptıklarının bilincine varmalıdır.
Terör, örgütünün tanıtımı yapılarak çözülmez, onların eylemlerinde isimleri verilmeyerek, belirsizlik gösterilerek çözümlenebilir! Cebinde Akrep taşıyanların, böylesi olaylara hazırlıklı olmasını da düşünmesi gerekir! Esenlikle…
