26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5453
EURO34.985
ALTIN2438.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Ah İstanbul sözleşmesi!

Kanunlar ya da yasalar birileri tarafından önerilir, kabul edilirse uygulamaya konulur.

Birileri günün birinde çıkar, yasa veya kanunlarda değişiklik yapmak ister. Geçmişteki kanun koyucuları yıpratmak veya o günkü yönetimi beğenmediği için yasa ve kanunlarda değişiklik yapar.

Sözü ile özü aynı olan insanlar aradan yıllar geçse bile sözleri ile ölümsüzleşirler.

Dün kabullenip altına imza attığın  sözleşmeyi aradan geçen yıllar içerisinde yok saymak için yeniden ortadan kaldırmak için imza atıyorsan, buradaki çelişkiyi anlamak ister insanlar.

Birileri aklını mı çeldi veya kulağına birileri bir şeyler mi fısıldadı!?diye sorarlar…

Son günlerde gündeme yerleşen “İstanbul sözleşmesi” olayı üzerindeki tartışmalar ne kadar sürer bilinmez ama bugünlerde her an siyasi iktidar yeni bir gündemi ortaya çıkarabilir.

İstanbul sözleşmesi ile ilgili tarihsel gelişmelerden mutlaka bilgileriniz vardır. Burada ayrıntıları ile onlardan sözetmeyeceğim. Ancak kısaca belirtmek isterim ki bu sözleşme; “kadınlara ve kız çocuklarına yönelik şiddet ve ev içi şiddeti hedef alan ilk Avrupa  sözleşmesi olma  niteliği taşımaktadır”

Olayın seyrine bakıyorum, AKP iktidarı tarafından, İstanbul’da imzaya açıldı. Dışişleri Bakanı sıfatı ile Ahmet Davutoğlu Türkiye adına imzayı attı.

İmzaya açılmasının ardından onay için TBMM Genel Kurulu’na sunuldu. 24 Kasım 2011 tarihinde AKP, CHP, MHP ve BDP Milletvekillerinin oybirliği ile 246 kabul oyuna karşı hiç RED oyu olmadan Meclis’te onaylandı.

Böylece İstanbul Sözleşmesi’ni ilk imzaya açan ülke Türkiye olduğu gibi ilk onaylayan ülke de Türkiye olurken, sözleşme 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe girdi.

Bu sözleşme 20 Mart 2021 günü yürürlükten kaldırıldı. Kaldıran ve uygulamaya koyan aynı siyasi iktidar  olunca, insan ister istemez düşünüyor, “uygulamayı neden başlattınız, neden kaldırma gereği duydunuz!?”

Bu arada 24 Kasım 2011 günkü TBMM’de, firesiz kabul oyu veren Milletvekilleri arasından bugün de Milletvekilleri olarak Meclis’te bulunanların ne düşündüğünü merak ediyorum!

Meclis oylamasında ‘kabul oyları’nın  yıllar sonrasında yürürlükten kaldırılması karşısında hala Meclis’te görev yaptıkları halde, aldıkları kararların arkasında duramıyorlarsa seçmenine nasıl yanıt vereceği tartışma haline gelir!

Bugün aynı zamanda “Berat kandili”ni kutluyoruz.  İslam inancının kutsal bildiği bu günde, yine İslam inancının kitabı Kur’an-ı kerim’in kadınlara verdiği değeri ve özeni de bu kararı alanların anımsamaları gerektiğini düşünüyorum.

İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasının ardından geçen 4 günlük süreçte; İzmir, Denizli, Antalya ve Osmaniye’de yaşanan kadın cinayetleri, bu kararı olumlu bulanların akıllarını karıştırıp karıştırmadığını merak ediyorum.

Kadınların  sağlıklı, mutlu ve verimli yaşamalarını sağlayan “İstanbul sözleşmesi”ni yürürlükten kaldıran bugünkü iktidar, seçimlerde en çok kadınların yaptığı çalışmalar sonunda seçimleri kazandıklarını anımsamalıdır!...

 

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar