Cumartesi günkü gazetemizde Anadolu Sağlık Meslek lisesi bahçesindeki çam ağaçlarının kesilmesi ile ilgili haberim üzerine, vatandaşlardan olumlu tepkiler aldım. Bu da beni sevindirirken, aynı zamanda halkımızın yeşilliğe karşı duyarlığı konusunda umutlandı.
Bir vatandaşın telefonla ihbarı üzerine Lise bahçesine giderek görüntülerini alıp, ağaçlar kesilirken seyreden yetkililerle konuştum.
İnsanlar ağaçların kesilmesine karşı, yeşilliklerin korunmasına karşı duyarlılık gösterirken hemfikir olmaları beni mutlu ediyor. Farklı dünya görüşlerine sahip insanların ağaç kesilmelerine karşı tepkileri bir noktada birleşiyor.
Bir vatandaş arıyor, mahallesindeki caminin bahçesindeki ağaçları kesmişler. Vatandaş bu konuda aynen şöyle konuşuyor: “din adamlarımızın bile ağaçlara karşı sevgisi kalmamış. Böylesi din adamlarının insanlara karşı nasıl bir sevgilerinin olduğunu merak ediyorum. Atatürk’ü anımsıyorum, inşaat alanına bir ağaç gelmiş, ağacın kesilmesi yerine inşaatı yerinden kaydırmış. Bizim bugünkü insanlarımız ise asırlık ağaçları kesmekten geri kalmıyorlar”
Bir vatandaş arıyor, “Ağaçlar kesiliyor, insanlar seyrediyor. Senden önce bir sivil toplum kuruluşunun başkanını aradım, o da senin telefon numaranı verdi bana. Ağaç kesimleri ve yeşile karşı duyarlı olarak senin adını verdi”diye konuşuyor.
Çam ağaçlarının kesilmesi olayını haber yapıp, internet üzerinden paylaştığımda olumlu tepkilerin arkası kesilmedi.
Duyarlı vatandaşlar böylesine tepki gösterirken, yerel yönetimlerin başında olanlar, Belediye Başkanı, Meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluş temsilcilerinin suskunluğuna anlam veremiyorum.
Neymiş efendim, çam ağacının kolu okulun çatısına değiyormuş, rüzgardan tehlike oluşturuyormuş. Çatıya değen kolunu budamak akla gelmiyor mu?
Bir vatandaş çam ağaçlarının kesilmesi ile ilgili olarak; “benim bahçemde iki çam ağacı var. Mevsimi geldiğinde tırtırlarından ve tozundan rahatsız olsam da dayanıyorum. Hiçbir zaman da kesmeyi düşünmüyorum. O ağaçlar bizim akciğerlerimiz gibidir”şeklinde konuşuyor.
Dini inancımıza göre de ağaç kesmenin ne kadar günah olduğunu sanırım bilmeyen yoktur. Mareşal Fevzi çakmak Mahallesi’ndeki Sultan Hamit Cami bahçesindeki 14 çam ağacının kesilmesi ile ilgili olarak İmam hakkında şikayetçi olunmuştu.
Bu konuda Valilik makamına yapılan şikayete yanıt olarak; “yapılan araştırma neticesinde, iddiaların subuta ermediği anlaşıldığından, dosyanın işlemden kaldırıldığı..”şeklinde 11.04.2012 tarihli bir açıklamayı okuduğumda şaşkınlık geçirmiştim.
Bir veya iki değil, 14 adet çam ağacından sözediliyor. Bu ağaçları toplu olarak düşünüp gözlerinizin önüne getirdiğinizde, kim ki bu caminin bahçesinde araştırma ve inceleme yapmışta, iddiaların doğru olmadığına karar verebiliyor. Gözleri görmeyen bir insan bile 14 ağacın yerinde olmadığı konusunda karar verebilir mi? Kaldı ki, iddia edilen 14 çak ağacı. İnceleme yapan görevliler en azından bir-ikisinin kesildiği yolunda rapor tutmuş olsaydı, belki inandırıcı olabilirdi. Bir halk deyimi vardır; “Yaş kesin, baş keser!” saygılarımla…
Bir vatandaşın telefonla ihbarı üzerine Lise bahçesine giderek görüntülerini alıp, ağaçlar kesilirken seyreden yetkililerle konuştum.
İnsanlar ağaçların kesilmesine karşı, yeşilliklerin korunmasına karşı duyarlılık gösterirken hemfikir olmaları beni mutlu ediyor. Farklı dünya görüşlerine sahip insanların ağaç kesilmelerine karşı tepkileri bir noktada birleşiyor.
Bir vatandaş arıyor, mahallesindeki caminin bahçesindeki ağaçları kesmişler. Vatandaş bu konuda aynen şöyle konuşuyor: “din adamlarımızın bile ağaçlara karşı sevgisi kalmamış. Böylesi din adamlarının insanlara karşı nasıl bir sevgilerinin olduğunu merak ediyorum. Atatürk’ü anımsıyorum, inşaat alanına bir ağaç gelmiş, ağacın kesilmesi yerine inşaatı yerinden kaydırmış. Bizim bugünkü insanlarımız ise asırlık ağaçları kesmekten geri kalmıyorlar”
Bir vatandaş arıyor, “Ağaçlar kesiliyor, insanlar seyrediyor. Senden önce bir sivil toplum kuruluşunun başkanını aradım, o da senin telefon numaranı verdi bana. Ağaç kesimleri ve yeşile karşı duyarlı olarak senin adını verdi”diye konuşuyor.
Çam ağaçlarının kesilmesi olayını haber yapıp, internet üzerinden paylaştığımda olumlu tepkilerin arkası kesilmedi.
Duyarlı vatandaşlar böylesine tepki gösterirken, yerel yönetimlerin başında olanlar, Belediye Başkanı, Meclis üyeleri, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluş temsilcilerinin suskunluğuna anlam veremiyorum.
Neymiş efendim, çam ağacının kolu okulun çatısına değiyormuş, rüzgardan tehlike oluşturuyormuş. Çatıya değen kolunu budamak akla gelmiyor mu?
Bir vatandaş çam ağaçlarının kesilmesi ile ilgili olarak; “benim bahçemde iki çam ağacı var. Mevsimi geldiğinde tırtırlarından ve tozundan rahatsız olsam da dayanıyorum. Hiçbir zaman da kesmeyi düşünmüyorum. O ağaçlar bizim akciğerlerimiz gibidir”şeklinde konuşuyor.
Dini inancımıza göre de ağaç kesmenin ne kadar günah olduğunu sanırım bilmeyen yoktur. Mareşal Fevzi çakmak Mahallesi’ndeki Sultan Hamit Cami bahçesindeki 14 çam ağacının kesilmesi ile ilgili olarak İmam hakkında şikayetçi olunmuştu.
Bu konuda Valilik makamına yapılan şikayete yanıt olarak; “yapılan araştırma neticesinde, iddiaların subuta ermediği anlaşıldığından, dosyanın işlemden kaldırıldığı..”şeklinde 11.04.2012 tarihli bir açıklamayı okuduğumda şaşkınlık geçirmiştim.
Bir veya iki değil, 14 adet çam ağacından sözediliyor. Bu ağaçları toplu olarak düşünüp gözlerinizin önüne getirdiğinizde, kim ki bu caminin bahçesinde araştırma ve inceleme yapmışta, iddiaların doğru olmadığına karar verebiliyor. Gözleri görmeyen bir insan bile 14 ağacın yerinde olmadığı konusunda karar verebilir mi? Kaldı ki, iddia edilen 14 çak ağacı. İnceleme yapan görevliler en azından bir-ikisinin kesildiği yolunda rapor tutmuş olsaydı, belki inandırıcı olabilirdi. Bir halk deyimi vardır; “Yaş kesin, baş keser!” saygılarımla…
