26 Nisan, 2024, Cuma
DOLAR32.5453
EURO34.985
ALTIN2438.4
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Affettiklerimizden…

Geçtiğimiz yazımda, yeni çıkan af ile ilgili bazı olaylara özetle değinmiştim.

Ülkemizde çıkarılan af yasaları ile ilgili bir araştırma yaptım. İlk af yasasının ardından pek olayla ilgili af çıkarılmış, ancak bunlardan önemli olanlarını sizlerle paylaşmak istedim.

TBMM’den ilk “Genel af” yasası 7 Ocak 1920’de çıkarılmış. İkinci af yasası ise 26 Aralık 1923 tarihinde çıkarılırken, Cumhuriyetin 10. Kuruluş yıldönümü nedeniyle 26 Ekim 1933’te “Genel af” çıkarıldığını öğreniyoruz.

26 Ekim 1960’ta “27 Mayıs affı” çıkarılıyor. 1923’ten 1960’lara kadar değişik yıllarda kısmi af kanunları çıkarılıyor.

14 Hazin 1946’da “Basın affı” çıkarılırken, 23 Şubat 1963’te “Genel af”, 3 Ağustos 1966’da yine “Genel af” yasası çıkarılıyor.

Öğrenciler için 6 Mayıs 1993 tarihinde af çıkarılırken, 15 Mayıs 1994’te “Genel af” çıkarılıyor. Bu afla birlikte Cezaevlerindeki 61 bin tutuklu ve hükümlünün dışarı çıkması ile Cezaevlerindeki nüfus 24 bin dolaylarına iniyor. 7 Mayıs 1995’te yine “öğrenci affı” görmekteyiz.

1980 darbesi sonrası Cezaevlerindeki nüfus 80 bine yaklaşıyor. 1991’deki af ile birlikte cezaevlerindeki nüfusun 25 bine indiğini görmekteyiz.

28 Ağustos 1999’da “Basın yolu ile işlenen suçların ertelenmesi” ile “Öğrenci affı”nın çıkarıldığını görmekteyiz.

22 Aralık 2000’de “Şartlı salıverme ve erteleme” yasası ile Cezaevlerindeki 70 bin kişilik nüfus 40 binlere düşüyor. Çıkarılan bu affı “Rahşan Ecevit” önerdiği için, adı da “Rahşan affı” diye konuşulmaya başlandı. Af sonrasında Rahşan Ecevit; “Ben affı garibanlar için istedim, katiller yararlandı”diye konuşmuştu.

2000 yılındaki affın ardından geçen üç yıllık sürede cezaevlerindeki mahkum sayısı 20 bin kişi artarak, 64 binlere yaklaştı. 2007 yılındaki cezaevleri nüfusu 90 binlere ulaşırken, 2017 yılında bu sayı 220 binler seviyesine yükseldi.

Herhangi bir olayla ilgili Cezaevine girenler süreç içerisinde “Af yasası” çıkarılmasını beklerler. Bir zamanlar asker ocağında; “Erken terhis” beklendiği gibi.

14 Nisan 2020 tarihli affın çıkarılması, bazı tartışmaları da beraberinde getirse de, cezaevlerinden tahliye olanlar ailelerine kavuşması ile sevindiler. 90 bin dolayındaki insanın Cezaevlerinden tahliye olmasını düşündüğümüzde, bundan sonrasındaki gelişmeler ve onların yaşantısı ayrı bir soru işareti olarak elbette karşımıza çıkacaktır.

Umudumuz o ki, yıllarını demir parmaklıklar arasında geçiren bu insanlar, yeni bir olumsuz olayı katılmazlar, toplumda huzur ve güven içerisinde yaşayabilmeyi tercih ederek yeni bir yol haritası seçerler.

Daha önceki af sonunda “Rahşan affı” diye tepki gösterenlerin sözlerini anımsıyorum. O günlerdeki “AF” yasasına karşı tepkili olanlar, bugün nasıl yorumlar getirecekler!?

Son çıkan aftan yararlananların işledikleri suçları inceliyorum, bir de olayları yazıp, kamuoyu ile paylaşmaktan başka görevi olmayan gazete, radyo veya televizyon çalışanlarının böylesi bir aftan yararlanamamış olmasını düşünüyorum.

“Cezaevindeki bir mahküm okumak için kütüphanedeki görevliden, yazarının ismini vererek bir kitap ister. Görevli; kitabın Cezaevi kütüphanesinde bulunmadığını, ancak yazarının yan koğuştu yattığını söyler. “

Sözlerimi; “Bor toprakta ürün yeşermez sulanmayınca! Halka sözünüz geçmez; onların sorunlarına somut hizmetler vermeyince!” tümcem ile kapatıyorum. Sağlıklı günler dileğimle…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar