28 Mart, 2024, Perşembe
DOLAR32.331
EURO35.056
ALTIN2283.1
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

Adam olmak

Her insan, yani her birey ya da kişi diyelim. Adam olmak ya da olabilmek bence hiç te zor olmasa gerek.

Adam gibi olabilmek için yorulmaya, mücadele vermeye gereksinim de yok. Sadece, insan olduğunun bilinci ile hareket ederek, davranış biçimlerini de ona göre ayarlayıp uyguladığın zaman işte adam olabilmenin güzelliğine ulaşmış olursun.

“Adam olmak, adam gibi adam” diye konuşurlar halk arasında. Gündemden düşmeyen ‘adam gibi adam olmak’ sözü üzerine halk hikmetlerinden birini sizlerle paylaşmak istedim.

Halk arasında dilden dile anlatılan, yaşanıp yaşanmadığı olayının da tartışıldığı bir olayı sizlerle paylaşmak istedim.

Ben böyle bir olayın yaşandığını sanıyorum, ama nerede, ne zaman ve kimler tarafından olduğu ise halk hikmetleri arasında gizlenmiş.

Gelelim olayımıza; Ailede yeni yetişen delikanlı yaramazlık içerisinde yaşarken, babası ona, ‘adam ol oğul!’diye uyarılarda bulunurmuş.  Delikanlı okumuş, stajlarını tamamlamış ama yoğun çalışma temposundan dolayı köyüne dönememiş. Bir ilçeye Kaymakam olarak atanan delikanlı, makam koltuğuna oturmuş, bir sağa, bir sola koltukta dönüyormuş.

Bir gece babası rüyasına girmiş, nihayet babasını anımsayabilmiş. Sabahleyin makamına geldiğinde Özel kalem müdürü’nü yanına çağırarak babasının adresini verip, getirtilmesini istemiş.

Özel kalem müdürü ise Jandarma Komutanını arayarak, isim ve adresi verip  Kaymakam beyin makamına ismi verilen kişinin getirtilmesini istemiş.

İki Jandarma Köye giderek 82 yaşındaki adamı alıp Kaymakam’ın makamına getirmişler.

Kaymakam bey koltuğundan kalkıp, henüz babasının elini bile öpme zahmetinde bulunmadan; “Baba bak, sen bana ‘adam olamazsın, adam ol!’ der dururdun. Bak şimdi karşında bu şehrin Kaymakamı bulunuyor. Bak adam oldum görüyorsun seni yanılttım”diye konuşmuş.

Yaşlı adam bir elinde bastonu ile yan çapraz bir bakışla oğlunu tepeden tırnağa süzmüş; “Ben sana adam olamazsın dedim, Kaymakam olamazsın demedim ki oğul! Sen Kaymakam olmuşsun ama ‘ yine adam’ olamamışsın. Eğer Adam olsaydın 82 yaşındaki babanı iki jandarma ile makamına getirtmez, köye elimi öpmeye gelirdin!”dedikten sonra, arkasını dönüp makam odasından çıkarak köyünün yolunu tutmuş.

Delikanlı Kaymakam, babasının bu sözleri karşısında buz kalıbı gibi donup kalmış. Babasının arkasından gidip özür dilemek ile, o anda koltuğuna oturup ağlamak arasında kafası iyice karışmış.

O sırada Özel kalem Müdürü makama girmiş, Kaymakam Özel Kalem Müdürü’ne; “Senin baban nerede?”diye sormuş. Özel Kalem Müdürü, babasının öldüğünü söyleyerek; “Keşke yaşasaydı da, benim bu halimi görseydi. Babasını jandarma ile makamına getirten bir evladın yanında çalışacak duruma düştüğümü öğrenseydi”diye konuşmuş.

Kaymakam bu sözler üzerine bir kez daha yıkılmış, boğazı düğümlenmiş ama konuşacak sözcükler bulamamış. Ağlamak istemiş gözlerinden yaş akmamış.

Tam bu sırada gelen bir telefon; “Kaymakam bey, üzülerek bir acı haberi vermek zorundayız. Babanızmış galiba biraz önce bir otomobilin altında kalarak yaşamını yitirdi. Başınız sağolsun, cenazeyi Devlet Hastanesi morguna kaldırıyorlar” tümceleri karşısında Delikanlı Kaymakamın o anki halini odasında yalnız olduğu için kimse görememiş. Saygılarımla…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar