Bu ülkede yaşayan vatandaşlar, “Adaletli yaşamak için” ön adı “Adalet” olan siyasi partiye oylarını verdi ve 20 yıldır da yönetimini sürdürmesi için de desteğini esirgemedi.
AKP, ilk kurulduğu günlerde ismi cazibeli gelmişti vatandaşlara. “Adalet ve Kalkınma Partisi” güzel bir parti ismiydi. Ülkede adaletli işler yapılacak, ülke kalkınacak ve bunu da AKP yapacaktı.
Seçmen tercihini yaptı ve AKP iktidara geldi, yönetimin başına geçen siyasi irade bugünlere kadar ülkeyi yönetiyor.
Siyasi partiler, demokrasinin vazgeçilmez unsurları olarak tanımlanır ve öyle de olması gerekir.
Demokrasi, sadece yönetenler için uygulanırsa vatandaşlar aynı uygulama karşısında eşitsizlik gördüğünde doğal olarak tepki gösterebilir.
Vatandaşın tüketmek zorunda olduğu ürünlere yapılan zamlar ile emeğinin karşılığında eline geçen para arasında farklılık olması insanları öfkelendirebilir.
Vatandaşın tükettiği elektrik ve doğalgaza yüzde 25 oranında zamlar yapılırken, işçi ve memur maaşlarına bunun yarısı kadar zam yapmak, adaletli bir uygulama sayılabilir mi?
Günlerdir memur ve emekliye yapılacak yeni zam miktarı tartışılıyordu ve sonunda açıklandı. Memur ve emeklinin maaşlarına 2022 yılı için yüzde 12, 2023 yılı için yüzde 14 oranında zam yapıldı.
Sendikalar ise yüzde 21 maaş zammı ile seyyanen 600 lira istiyorlardı ama sendikaların isteğinin yarısında karar kılındığı görülüyor.
Ülkemizdeki ekonomik gidişat iyi olmadığı için iktidar yüzde 12 gibi bir oranda zam yaptığını kabul edelim. Ama elektrik ve doğalgaza geçtiğimiz aylarda neden yüzde 25 oranında zam yapıldı? Burada adaletli davranış ve uygulama gündeme geliyor!
Otoyol, köprü ve tünel geçişleri ile elektrik ve doğalgaza yüzde kaç oranında zam yapılıyorsa, işçi, memur ve emekli maaşlarına da o oranda zam yapıldığı zaman, “Adaletli bir yönetim anlayışı” görev başında diye alkışlayabilirim.
İşçi ve Memur Sendikalarının üyelerini yeterince savunamadığını düşünüyorum. Bu sendika yetkilileri matematik hesabını öğrenmeden mi okullarını bitirdiler?
Kabaca bir hesap yapıldığında; ev kirası, mutfak masrafı, elektrik, su, doğalgaz, ulaşım, telefon, çocukların okul giderleri ile diğer zorunlu gereksinimlerin kalemlerinin hesaplanması halinde 3 veya 4 kişilik bir ailenin aylık giderleri anlaşılacaktır.
İktidar yanlısı olarak kamuoyunda bilinen “Memur-Sen” kamuoyu araştırmalarına baktığımızda bile “açlık sınırı” bugünkü asgari ücretin altında bulunuyor.
Yoksulluk sınırını hiç yazmıyorum, geçinebilme adına mücadele veren emeklilerin 1.500,00 Tl’den başlayan maaşlarını iktidar partisinin hesaplaması gerektiğini anımsatmak istiyorum.
Dün bir arkadaşım bana uğradı. 20 yıl olmuş emekliye ayrıları, ama bugün 2.500 Tl dolayında maaş aldığını söylüyordu.
Yıllarca Adana Tekel fabrikasında alın teri döküp işçi emeklisi olmuş ama bugün eline geçen 2.500 lira dolayında bir para.
Eşi ev kadını, işsiz oğlunu evlendirebilmek için cesaret edemiyor. Bir düğünün masrafını düşündüğünde Banka’ya borçlanıp ömür boyu taksit ödemekten başka çaresi olmadığını söylüyor.
Yorum Yazın