Bizim meslekteki arkadaşları anlayabilmek bazı anlarda öylesine zor oluyor ki, anlamam!..
Bu sütunlarda yıllardır halkımızın sorunlarını dile getiriyorum, gündeme taşıdığım sorunun elbette bir ilgili kurumu ve yetkilileri oluyor.
Kurumla ilişiği bulunanların tepkilerine bir şey demedik! Olayın kaynağı siyasi parti ve yerel yönetim ise burada da siyasi partililerin tepkilerine bir şey demeyelim!
Ama, halkın sorunlarını gündeme getirip, çözülmesi noktasında “halkın sesi” olarak görev yaptığını söyleyen medya mensupları, sorunun çözümlenmesi için gündeme getirilen olayların hedefindeki kurum veya yetkilileri sırtlayıp omuzlarına almaları yok mu, işte insanı çileden çıkarıyor böylesi durumlar!
Gün oluyor, bir de bakıyorum ki bir meslektaşım bir kurumla ilgili veryansız ediyor haberinde! Neymiş efendim öğreniyorum ki, bir yakınına haksızlık yapılmış veya kendisi bir haksızlığa uğramış o nedenle geçmiş bilgisayarın başına yapmış haberini..
Alışkın olmadığım bazı gazete veya meslektaşlarımın olması gereken haberleri kendilerine dokunduğu zaman yapıp, başkalarının yaşadıklarını öğrendiklerinde de suskunluk içerisinde mesleğini sürdürenleri anlamakta zorlanıyorum.
Acıtmadan neden olayları dile getirme zahmetinde bulunmazlar ki!? Bunun yanında bazı meslektaşlarım da var ki; bir gazetede yapılan olumsuz habere karşılık verircesine, kurum veya kuruluşu sırtlayıp omuzlarına alırlar, aklamaya çalışırlar.
Buradan kazançları veya çıkarları olup olmadığını bilemem ama, demokrasinin bir gün herkese gerekli olacağını düşündüğümde, kendilerinin başına gelen bir olayla ilgili tepkisel haber yaptıklarında, bir başka meslektaşımda aynı şekilde karşılık verircesine haber yapmış olsa kendilerinin olayı nasıl karşılayacağını düşünüp düşünmediklerimi merak ediyorum!
İşte böyle olaylar karşısında kamuoyu gözünde bizim meslek değerini yitirmeye başladı ve yitiriyor.
Halkın sorunlarını dile getirirken, halkın kalıcı, yöneticilerin ise günün birinde koltuklarından kalkabileceklerini düşünerek hareket etmenin bilincinde olunması önemlidir.
Koltuklar kimseye kalıcı değildir, bugün olumsuzlukla ilgili bir haber yapan meslektaşım sadece olayın hedefindeki yöneticiler tarafından tepki alır, ama halkın büyük bir kesiminden teşekkür alır.
Olumsuzluklara olumlu gibi bakmak, sorunları görmemek, gündeme getirmemek sorunlara yenilerinin eklenmesine neden olabilir.
Sorunları dile getirmediğiniz zaman yetkililer de doğalmış gibi görerek çözümleme çalışmasına gitmeyeceklerinden, aslında duyarsız kalmak yöneticilere iyilik yapmak veya şirin görünmek değil, aksine onlara zarar vermek anlamına geldiği günün birinde ortaya çıkacaktır.
Olumsuz olaylar karşısında duyarlılık gösteren meslektaşlarıma her zaman halkımız teşekkür ediyor, ben böylesi duyarlı arkadaşlarımı diğerlerinden elbette farklı görüyorum.
Ortada bir sorun varsa, görünüyor, biliniyor, hatta elde de belge varsa bunu gündeme getirmek medya çalışanının görevidir.
Bir kentte sorun varsa dile getirilmiyorsa, dışarıdan gelen insanlar; sorunları dile getirmeyen medya çalışanlarına tepki gösterir.
İğnenin ucu bir yerinize dokunduğunda aklını başına alarak sorunları yazmak değil, gördüğünüz sorunları yetkililere bildirme adına mesleğini yapan arkadaşlarıma saygılarımla…
