20 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.5038
EURO34.7826
ALTIN2499.5
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

99 yıllık Mirasımız

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 99. Yılını çeşitli etkinliklerle kutladık.

Birileri her ne kadar, Anadolu topraklarından işgalci devletlerin askerlerinin kovulmasını hazmedemese bile, Türk milletinin kararlı mücadelesi sonucu Anadolu toprakları bağımsızlığına kavuşmasını başarmıştır.

Anadolu insanları arasında  bu günleri görenler  arasında yaşayanlar anımsarlar ve   bu kutlu gün için sevgi ile kutlarken gözleri yaşıyordur.

Bazı yabancı hayranlarının; “Keşke Yunan galip gelseydi!” gibi talihsiz konuşanlara rastladığımız gibi, onları hasta yatağında ziyaret edenleri, öldüğünde ise gömülürken dua edenleri de görebilmekteyiz.

Tarihimizdeki gelişmeleri ve yaşananları bilmeyenler, daha doğrusu okumadan; başkalarının anlattıkları ile bilgi sahibi olduklarını sananlar kimlerin değirmenine su taşıdıklarının farkında bile olamayabiliyorlar!

Gelin birlikte tarihin sayfalarını okuyalım: Osmanlı Devleti, 1876 yılına kadar mutlak monarşi, 1876-1878 ve 1908-1918 arasında meşruti monarşi ile yönetilmişti. I. Dünya Savaşı'nda yenilgiye uğramasının ardından işgale uğrayan Anadolu'da halkın işgalcilere karşı Mustafa Kemal Paşa önderliğinde verdiği Milli Mücadele, 1923 yılında milli güçlerin zaferi ile sonuçlandı.

Bu süreçte, "Büyük Millet Meclisi" adıyla 23 Nisan 1920'de Ankara'da toplanan halkın temsilcileri, 20 Ocak 1921'de Teşkilat-ı Esasiye Kanunu adlı yasayı kabul ederek egemenliğin Türk ulusuna ait olduğunu ilan etmiş ve 1 Kasım 1922'de aldığı kararla saltanatı kaldırmıştı.

Ülke, meclis hükûmeti tarafından yönetilmekteydi. 27 Ekim 1923'te İcra Vekilleri Heyeti'nin istifası ve yerine meclisin güvenini kazanacak yeni bir kabinenin kurulamaması üzerine Mustafa Kemal Paşa, yönetim biçiminin Cumhuriyet olması için İsmet Paşa ile birlikte bir kanun değişikliği tasarısı hazırlayarak 29 Ekim 1923'te Meclis'e sundu.

Teşkilat-ı Esasiye Kanunu'nda yapılan değişikliklerin kabulü ile Cumhuriyet, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ilan edilmiş oldu.

Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.

19 Nisan'da ise teklif TBMM tarafından kabul edildi. 628 sayılı bu kanun ile 29 Ekim, Cumhuriyet'in milli bir bayram olarak kutlanması resmi bir hüküm şekline geldi.

Cumhuriyetin ilan edildiği gün, 1925'ten itibaren ülke içinde ve dış temsilciliklerde resmî bir bayram olarak kutlanmaya başladı.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyetin onuncu yılı kutlamalarının yapıldığı 29 Ekim 1933 tarihinde verdiği 10. Yıl Nutku'nda, bu günü en büyük bayram olarak nitelendirmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti bu koşullarda kurulmuş, 1925 yılından sonra da resmi “Bayram” olarak kutlanmaya başlanmıştır.

Atatürk ve arkadaşlarının kurmuş olduğu Cumhuriyet’i ne kadar koruyup geliştiriyor ve yaşatmaya çalıştığımızı kendi kendimize sorgulamamız gerektiğine inanıyorum.

Atatürk ile ilgili bazı yobazların iddialarına yanıt olarak, şu sözlerini anımsatmak isterim; “Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacaktır, ama Türkiye Cumhuriyeti sonsuza dek yaşayacaktır!”demiştir.

Bağımsızlığımıza giden yolda kurulan Cumhuriyet’ için emeği geçenleri saygı ile anıyor, kutlu olsun diyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar