Yıl 1990, Osmaniye Adana’nın ilçesi. Yollarında yürürken portakal çiçeklerinin kokuları içimizi ferahlatıyor.
Çok katlı binaların inşaatları henüz başlamamış. İlçede bugünkü sayının üçte biri kadar yerel gazete yayınlanıyor.
Ama yerel gazete okuyan vatandaş ve esnafın duyarlılığı bugünkü duyarlılıktan daha yoğun.
Osmaniye’in İL olabilmesi için bir takım girişimler yapılıyor. Siyasiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Ankara’yı yoleyliyorlar.
Başkente Milletvekilleriyle görüşmeye gidenler Osmaniye’den portakal götürüp hediye ediyorlar, Meclis binası önünde fotoğraf çektirip geri döndüklerinde çalışmalar hakkında bilgiler veriyorlar.
Yerel gazeteler esnafın işyerindeki masasının üzerinde günlerce kalması bir yana, bazı kişilerin cebinde katlanmış halde saklanıyor.
O zaman ‘İnönü Bulvarı’ydı adı, bugün ‘Musa Şahin bulvarı’ oldu. Şimdiki merkez PTT’nin Gaziantep yönüne giderken yaklaşık 40 metre ilerisinde (şu anda o bina yıkılmış durumda) ikinci katta “Osmaniye Sanat Sevenler derneği”vardı.
Dernek başkanı Saim Süleyman Seydialioğlu ile görüşerek, Osmaniye’nin adının Türkiye genelinde duyurulması için bir projeden sözettim.
Türkiye’deki 71 il ve ilçelerinde yayınlanan yerel gazeteleri Osmaniye’de biraraya getirecek ve üç günlük bir ‘yerel basın’ sergisi açacaktım.
Seydialioğlu’dan tek isteğim ise, 71 ildeki yerel gazetelere yazdığım ve birer adat gazete göndermelerini istediğim posta giderinin karşılanmasıydı.
Posta masraflarını karşılayan Seydialioğlu sayesinde gönderdiğim mektupların sonunda Türkiye’nin 71 ilinden toplam 703 gazete elime ulaştı.
Atatürk İlkokulu salonunda yerel gazetelerin “Türkiye’de yerel basın” konulu sergi; 21,22 ve 23 Şubat 1990 günlerinde halka açık olarak izlendi.
Osmaniye belediye başkanı İbrahim Karayiğit, emekli Vali yardımcısı (rahmetli) Yüksel Özden ve siyasi parti ilçe yöneticileri sergiyi gezdikten sonra anılarını da bir deftere yazmışlardı. (O defteri bulabilirsem ayrıca o günkü görüşleri ileriki günlerde okurlarımla paylaşacağım)
Serginin son günü; Adana, Kozan, Kadirli, Ceyhan ve Osmaniye’deki gazetecilerle birlikte “Yerel basının sorunları”konulu bir toplantı yaptık.
Sonuçta ise Osmaniye’de Gazeteciler Derneği kurulması şeklinde olmuştu.
Ertesi günü, Güneysu dergisinin Büyükcami yanındaki ayakkabıcılar çarşısındaki bürosunda buluştuk.
Güneysu Dergisinin sahibi ve Yazı işleri müdürü (rahmetli) A. Neşet Dinçer, Cumhuriyet gazetesi Osmaniye muhabiri (rahmetli Ahmet Birgül), Hasret gazetesinden Erdal Aydın, Başak gazetesi sahibi Bahri Çolpan, Hasret gazetesinden Abdullah Yalınkılıç ile birlikte Osmaniye Gazeteciler Derneği kurulması konusunda ilk toplantıyı yaptık.
Ardından derneğin tüzüğünü daktilo ile hazırladıktan sonra İlçe Emniyet müdürlüğü dernekler masasına verilmesi işlemleri ile devam ettirdik.
Bir etkinlik sonunda Osmaniye’de Gazeteciler derneği kurulurken, 1996’da İL olma konusunda da sarı gömleklerimizi giyerek Ziraat Bankası önünden başlayan yürüyüşümüzle, Fıstık Festivali’nin birincisini gerçekleştirmekle Osmaniye’de etkinliklerde öncülük yaptık.
Yarın (Pazar Günü) ise Osmaniyeli gazeteciler için yeni bir güzellik yaparak ilimizi tanıtmak üzere düzenlediğimiz etkinliğimizle; TGFB Atilla Sertel ile gazeteci, Yazar ve TV program sunucusu Uğur Dündar’ı Osmaniye’de konuğumuz olacak.
Osmaniye’de bu kentin tanınmasına basının verdiği katkıyı göremeyenlerin bilgilerine sunmak isterim. Esenlikle…
Çok katlı binaların inşaatları henüz başlamamış. İlçede bugünkü sayının üçte biri kadar yerel gazete yayınlanıyor.
Ama yerel gazete okuyan vatandaş ve esnafın duyarlılığı bugünkü duyarlılıktan daha yoğun.
Osmaniye’in İL olabilmesi için bir takım girişimler yapılıyor. Siyasiler ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri Ankara’yı yoleyliyorlar.
Başkente Milletvekilleriyle görüşmeye gidenler Osmaniye’den portakal götürüp hediye ediyorlar, Meclis binası önünde fotoğraf çektirip geri döndüklerinde çalışmalar hakkında bilgiler veriyorlar.
Yerel gazeteler esnafın işyerindeki masasının üzerinde günlerce kalması bir yana, bazı kişilerin cebinde katlanmış halde saklanıyor.
O zaman ‘İnönü Bulvarı’ydı adı, bugün ‘Musa Şahin bulvarı’ oldu. Şimdiki merkez PTT’nin Gaziantep yönüne giderken yaklaşık 40 metre ilerisinde (şu anda o bina yıkılmış durumda) ikinci katta “Osmaniye Sanat Sevenler derneği”vardı.
Dernek başkanı Saim Süleyman Seydialioğlu ile görüşerek, Osmaniye’nin adının Türkiye genelinde duyurulması için bir projeden sözettim.
Türkiye’deki 71 il ve ilçelerinde yayınlanan yerel gazeteleri Osmaniye’de biraraya getirecek ve üç günlük bir ‘yerel basın’ sergisi açacaktım.
Seydialioğlu’dan tek isteğim ise, 71 ildeki yerel gazetelere yazdığım ve birer adat gazete göndermelerini istediğim posta giderinin karşılanmasıydı.
Posta masraflarını karşılayan Seydialioğlu sayesinde gönderdiğim mektupların sonunda Türkiye’nin 71 ilinden toplam 703 gazete elime ulaştı.
Atatürk İlkokulu salonunda yerel gazetelerin “Türkiye’de yerel basın” konulu sergi; 21,22 ve 23 Şubat 1990 günlerinde halka açık olarak izlendi.
Osmaniye belediye başkanı İbrahim Karayiğit, emekli Vali yardımcısı (rahmetli) Yüksel Özden ve siyasi parti ilçe yöneticileri sergiyi gezdikten sonra anılarını da bir deftere yazmışlardı. (O defteri bulabilirsem ayrıca o günkü görüşleri ileriki günlerde okurlarımla paylaşacağım)
Serginin son günü; Adana, Kozan, Kadirli, Ceyhan ve Osmaniye’deki gazetecilerle birlikte “Yerel basının sorunları”konulu bir toplantı yaptık.
Sonuçta ise Osmaniye’de Gazeteciler Derneği kurulması şeklinde olmuştu.
Ertesi günü, Güneysu dergisinin Büyükcami yanındaki ayakkabıcılar çarşısındaki bürosunda buluştuk.
Güneysu Dergisinin sahibi ve Yazı işleri müdürü (rahmetli) A. Neşet Dinçer, Cumhuriyet gazetesi Osmaniye muhabiri (rahmetli Ahmet Birgül), Hasret gazetesinden Erdal Aydın, Başak gazetesi sahibi Bahri Çolpan, Hasret gazetesinden Abdullah Yalınkılıç ile birlikte Osmaniye Gazeteciler Derneği kurulması konusunda ilk toplantıyı yaptık.
Ardından derneğin tüzüğünü daktilo ile hazırladıktan sonra İlçe Emniyet müdürlüğü dernekler masasına verilmesi işlemleri ile devam ettirdik.
Bir etkinlik sonunda Osmaniye’de Gazeteciler derneği kurulurken, 1996’da İL olma konusunda da sarı gömleklerimizi giyerek Ziraat Bankası önünden başlayan yürüyüşümüzle, Fıstık Festivali’nin birincisini gerçekleştirmekle Osmaniye’de etkinliklerde öncülük yaptık.
Yarın (Pazar Günü) ise Osmaniyeli gazeteciler için yeni bir güzellik yaparak ilimizi tanıtmak üzere düzenlediğimiz etkinliğimizle; TGFB Atilla Sertel ile gazeteci, Yazar ve TV program sunucusu Uğur Dündar’ı Osmaniye’de konuğumuz olacak.
Osmaniye’de bu kentin tanınmasına basının verdiği katkıyı göremeyenlerin bilgilerine sunmak isterim. Esenlikle…
