Siyasi tarihimiz raf ömrü sınırsız olan tarihlerle doludur... 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızdır, 23 Nisan TBMM'nin açıldığı gün ve çocuk bayramıdır ama 31 Mart nedir?
O adeta siyasetçilerimizin en sevdiği metafor, en çok tüketilen “kavga aparatı”dır.
Bakın geçen hafta sonu Osmaniye’de ne oldu… Anahtar Partisi Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu şehre gelip Devlet Bahçeli’ye eleştirilerde bulununca, doğal olarak MHP cephesinde dalgalar yükseldi.
En sert tepkiyi de belediye başkanı verdi.
Hem de öyle bir yazıyla ki, sayfaya değil, adeta rakibin yüzüne yumruk sallayan cinsten...
Yazının satır aralarında karşımıza şu cümle çıktı:
“Ankara Kocatepe Camii karşısında… şimdi sizin türev partilerden birinin Genel Başkanı olan zatla planladığınız 31 Mart Vakası…”
İşte bu noktada, tarihin derin kuyusuna düşüyoruz.
Çünkü bizde siyasiler bir türlü sadece bugünü tartışmaz; illa ki araya ya Malazgirt, ya 1453, ya da 31 Mart girer.
Oysa 31 Mart Vakası dediğimiz şey, 1909’da İstanbul’da patlayan bir gerici isyan.
Selanik’ten gelen Hareket Ordusu isyanı bastırıyor, II. Abdülhamit tahttan indiriliyor. Nokta.
Ama “nokta” işte bizde hiçbir zaman nokta olmuyor.
Bakın 1969’da da aynı sahneyi tekrar ettik.
Yargıtay Başkanı İmran Öktem’in cenazesinde olaylar çıktı, 2. Cumhurbaşkanı, dönemin CHP Genel Başkanı İsmet İnönü cami bahçesinde mahsur kaldı.
Bir tuğgeneral tabancasını çekti, “Bu ülkenin sahibi vardır” dedi.
İnönü de, “Bu tam anlamıyla 31 Mart’tır” diye tarihe not düştü.
Görüyorsunuz, bizde 31 Mart bir türlü emekli olamıyor.
Her nesil, her kuşak, kendi kavgalarını anlatmak için onu yeniden işe çağırıyor.
31 Mart’ı hatırlatmak, bir taraftan karşı tarafı “gericilikle” ya da “ihanetle” itham etmek, bir taraftan da kendi meşruiyetini tarihle temellendirmek için güçlü bir araç…
Kimi zaman bir cenazede, kimi zaman bir mitingde, kimi zaman da bir belediye başkanının yazısında…
Peki sorun ne? Sorun şu: Bu tarihi olayları, gerçekten ders çıkarmak için mi hatırlıyoruz?
Yoksa sadece karşımızdakini köşeye sıkıştıracak bir sopa olarak mı kullanıyoruz?
Sanırım cevabı hepimiz biliyoruz.
Yorum Yazın