25 Nisan, 2024, Perşembe
DOLAR32.5658
EURO35.006
ALTIN2431.0
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

30 Ağustos ve Zafer coşkusu

30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine sayılı günler kaldı. Bu yılki Zafer Bayramı kutlama törenleri çift sevinçlerle kutlanacağa benziyor.


Ülkemiz ve ulusumuz için 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın anlamlı bir öneminin olduğunu biliyoruz. Her yıl dönümünde tarihin sayfalarında yaşanan bu anlamlı Zafer günü için çeşitli konuşmalar yapılır, o yıllara doğru beyin jimnastiği yapılarak anımsanır.


Bu yıl ki Zafer Bayramının çift sevinçlerle kutlanmaya sahne olacağını söylemek istiyorum. 27 Ağustos günü başlayan bu Zafer kutlamalarının ardından 28 Ağustos ve 30 Ağustos ile netleşeceğini görmekteyim.


Aslında Zafer Bayramı kutlamaları 10 ağustos tarihinde başladı. Bu tarih önemli bir tarih olarak unutulamayacak ve akıllarda tarihin yaprakları arasında yerini alacaktır.


10 Ağustos tarihinde başlayıp, 27 ve 28 Ağustosta yeşillenip, 30 Ağustos günü de taçlanan bir törenler kutlaması zincirini yaşıyor Türkiye.


Bu tarihlerin neler bu kadar önemli olduğu ve bu tarihlerde yaşanan gelişmelerin neden Zafer olarak yorumladığımı merak ediyor olmalısınız.


10 ağustos Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçimlerden yüzde 51’in üzerinde oy alarak ilk turda Cumhurbaşkanlığını kazanmasının zaferi olarak değerlendirilmedi mi?


Ardından Ak Parti’nin yeni Genel Başkanı ve Başbakan olacak ismin Ahmet Davutoğlu olarak belirlenmesinin tarihinin 27 Ağustos günü olduğunu gördüğümüzde yeni bir zafer olarak kutlanmadı mı?


28 Ağustos tarihinde ise yeni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın zirveye çıktığı ve Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturduğu tarih olarak görülmedi mi?


Ve işte 30 Ağustos ulusal anlamdaki Zafer Bayramı kutlamalarına biraz önceki zafer kutlamalarını da eklediğimizde Ağustos ayı içerisinde kaç ayrı zafer kutlamaları yaşadığımızı görebiliyoruz.


Şimdi bazı okurlarım Başbakan’ın Cumhurbaşkanı seçilmesinin bir zafer olmadığını eleştirebilir. Her kişi kendince bir takım yorumlar  getirebilir. Bir halk deyimi vardır; “Yiğidi öldür ama hakkını yeme!”


Başbakan Erdoğan, karşısında  iki aday ve çok sayıda siyasi partinin gücüne rağmen onların oyundan fazla oy aldı mı, aldı. Burada bükemediğin bileğe saygı duymak gerekmez mi, gerekir.


Bunun adına zafer denilmez mi,denilir.


Ak Parti Genel Başkanı ve yeni Başbakan’ın atanmasındaki noktaya gelince Davutoğlu için bu gelişme bir zaferdir. Yeni Başbakan’ın Erdoğan tarafından değilde, Ak Parti milletvekillerinin genel kurul sonrasında belirlemesi ile olsaydı belki daha farklı bir zafer yaşanabilirdi.


Başbakan Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmasının. Yani Türkiye Cumhuriyeti devletinin en zirvesindeki makama gelmesi bir zafer değil mi? Tam zaferler kutlanırken, ardından 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamalarının da başlamasının ardından Ağustos ayını gerilerde bırakıyoruz.


Olay sadece bununla da kalmayacak, Genel Kurmay’daki terfi ve emekliye ayrılmaları da unutmamak gerekiyor. Bir üst rütbeye yükselenler de kendilerince zafer kutlayacaklarını unutmamak gerekiyor.


Hayatını zaferle taçlandıranlar sevinçlerini kendi yakınları ile değil, halkla birlikte kutlayabilmeleri umudu ile, saygılar…

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar