27 Nisan, 2024, Cumartesi
DOLAR32.455
EURO34.829
ALTIN2438.9
Mustafa BARDAK

Mustafa BARDAK

Mail: [email protected]

2020’den 2021’e

Günler, haftalar, aylar ve yıllar ne çabukta geçiyor. Bir bakıyorsunuz ki yaşanan acı-tatlı olaylar günün birinde tarihin sayfalarında birer anı olarak kalıyor.

Tarihin sayfalarını karıştırdığımızda, 26 Mart  1999 günü Melissa virüsü’nün tüm dünyada e-posta sistemlerini etkilediğini görmekteyiz.

26 Mart 2006 günü İskoçya’da kamusal alanlarda sigara içmenin yasaklandığı olayını öğreniyoruz.

Dünyayı etkisi altına alan ve Çin’de ortaya çıkan covid-19 virüsünün Türkiye’yi etkileme olaylarına bakıyorum.

Tarih 26 Mart 2020, yani bundan bir yıl öncesinde Türkiye’de test yapılmaya başlanmadı ancak, toplam vakanın 3629, toplam ölümün ise 75 kişi olduğunu Sağlık Bakanlığı verilerinden öğreniyorum.

Bir gün sonrasında yani 27 Mart 2020 günkü ölü sayımız 17 kişi, toplam ölüm 92 kişi, toplam vaka 5.698, yapılan toplam  test sayısı ise 47.823 kişi olarak kayıtlarda yerini alıyor.

Bu arada günlük hasta sayısının 7.533, günlük yapılan test sayısının da 7.533 olduğunu görmekteyiz.

2021 yılına gelindiğinde  alınan tedbirlerin artırılması, maske, mesafe ve temizlik kurallarına titizlikle uyulması, uymayanlar için uygulanan para cezalarının artırıldığı olaylarını yaşamaktayız.

Kapanan işyerleri müşterilerine yeniden hizmet verebilmenin hayallerini düşünürken, virüs salgını ile mücadele alınan önlemler neticesinde yeniden normal yaşama dönülmesi sabırla beklenmeye başladı.

Şubat ayını geride bıraktık, Mart ayı ile birlikte normal yaşama dönüleceği beklentileri insanların sabırlarını zorlar oldu.

13 mart 2021 günü günlük ölüm sayısının 65’e düşmesi insanları biraz rahatlatmaya başlasa da, salgın yeniden etkisini göstermeye başladı.

21 Mart günü ölü sayısı 102’ye yükselirken, 22 Mart’ta 117 kişiye, 23 Mart 2021 günü ise günlük ölüm rakamının 138 kişi olduğunu öğrenmekteyiz.

Aradan geçen bir yıllık sürece baktığımızda 26 mart 2020 günkü günlük ölümün 75 kişi olduğunu anımsadığımızda, bugün yeniden bir yıl geriye dönüş olurcasına kaygılar artmaya başladı.

Geçtiğimiz yılki Mart ayında yapılan testler, alınan önlemler  bu kadar olmadığı yönünden bakıyorum, bir başka açıdan da aşının ikinci dozlarının da vurulmaya başlandığı bu günlerde ölüm ve vaka sayılarındaki artışların nedenlerinin ciddi anlamda araştırılması gerektiğine inanıyorum.

Halk arasında farklı görüşler konuşulmaya başlandı. “sürü bağışıklığı süreci” başlatıldığı yönünde insanlar arasında görüşler yaygınlaşıyor.

Ülkede salgının seyrini bir anda değiştirerek  ölümlerin artış göstermesi ve sağlık alanında nerelerde eksiklik olduğunu araştırmak yerine, siyasi iktidarın olayları farklı yönlere çekmek istemesi yine tartışılan olaylar olarak görülüyor.

Anayasa tartışması, kadınlara verilen haklar, yani “İstanbul sözleşmesi’nin iptali”, bununla birlikte iktidar ile muhalefet arasındaki sürtüşmeler, parti kapatma ve benzeri gelişmeler tüm dünya tarafından izleniyor.

İçeride halkının huzurunu sağlayamayan iktidarların ülkesi başka ülkeler tarafından ciddiye alınmadığı gibi, ülkeyi karıştırmak isteyen ülkelerin ajanlarının da rahat çalışmalarını sağlamaya zemin hazırlayacağının bilinmesi gerektiğini düşünüyorum.

Yorum Yazın

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar