Ambulansların acil durumlarda müdahale etmesi amacı ile park yerlerinde hazır bekletildiğini biliriz.
Yetkililer, 112 Acil’i arayanların yüzde 95’inin ‘yalan ihbar’ olduğunu söyleyen sözlerini duyarız. Vatandaşlarımızın, daha doğrusu ‘kendini bilmez kişilerin’ 112’i arayarak meşgul etmeleri, yalan ihbarda bulunmaları ne kadar ‘yanlış’ ise, 112 ambulanslarının da personelin ‘yemek yeme amacı ile lokanta önünde’ parkederek ‘özel binek aracı’ olarak kullanılmasının bir o kadar yanlış olduğunu düşünüyorum.
Tarih: 6 Aralık 2015 Pazar günü. Üzerinde T.C. Sağlık Bakanlığı 112 Ambulansı yazılı iki transit araç (plakaları bende kayıtlı) çarşı merkezindeki bir lokantanın önüne arka arkaya parkedilmiş olarak duruyordu. İki ambulansa rastladığımda saatler; 13.20’yi gösteriyordu.
Önce lokantada bir olay olup olmadığını düşündüm, iki ambulansın içerisinde görevli göremeyince buraya öğle yemeği yemeye geldikleri aklıma geldi.
Saatler ilerlerken bir vatandaşın telefonla bir yerleri arayarak, lokanta önünde iki 112 ambulansın parkettiğini, bunların özel şirkete mi, yoksa Sağlık Müdürlüğü’ne mi ait olduğunu konuştuğuna tanık oldum.
Dakikalar ilerledikçe ambulansın yanına gelen kimseyi göremiyordum. Bu arada bir ambulansın sren çalarak Musa Şahin Bulvarı üzerinden Gaziantep yönüne doğru gittiğine tanık oldum.
Saatler: 13.55’i gösterirken arkadaki ambulansın yanına gelen şoför üzerinde 112 yazılı yeleğini çıkarıp şoför mahalline koyarak yeniden lokantaya girdi.
Saatler: 14.00’ü gösteriyordu ki, lokantanın kapısı önünde üzerinde yelekli bir kadın görevli, diğeri sivil giysili ve boğazında siyah şal olan bayan ile iki erkek sohbet etmeye başladılar.
Saatler: 14.03’ü gösteriyordu, 112 ambulansın sürücüleri araçlarına bindiler, kadınlardan biri bir ambulansa, diğeri de ikinci ambulansa binerek hareket ettiler. Tam bu sırada ezan okunmaya başlamıştı.
Bu yaşanan olayın nesi var diyebilirsiniz. 112 Ambulansta görevli kişiler öğle yemeği için lokantaya gelmiş olmasında ne var da diyebilirsiniz?
Burada asıl önemli olan, bu kişilerin 112 ambulanslarla gelerek kendi özel işlerinde araçları meşgul ettiklerini düşünüyorum.
Eğer arkadaşları ile birlikte bir öğle yemeği için lokantaya gideceklerse, 112 ambulanslarla değil, kendi özel araçları ile gelmeliler, ambulansları da park yerinde olaylara karşı hazır durumda bekletmeliler diye düşünüyorum.
Söz konusu 112 ambulansların plakalarını yazmadım, yetkililer sanırım o gün ve saatlerde iki ambulansın park yerinde olmadığını araştırmaları halinde personelleri ile birlikte belirleyebilirler.
Bu 112 ambulanslar özel şirketin bile olsa, kaldı ki üzerindeki yazılarda Sağlık Bakanlığı ve amblemi vardı. Hatta ambulansın birinin arka kısmında Türk bayrağı resmi çizilmişti.
İster Bakanlığın isterse özel şirketin olsun, bu iki ambulansın o saatlerde arka arkaya bir lokantanın önünde bu kadar süre kalıp kalamayacaklarını merak ediyorum doğrusu.
O ambulanslara gerek duyulması halinde görevliler lokantada bulunduklarından çağrıldıklarından nasıl haberdar olup olamayacaklarını da düşünüp düşünmedikleri ayrıca akıllarda soru işareti olarak geliyor.
Gerisi yetkililere kalmış, saygılarımla…
Yetkililer, 112 Acil’i arayanların yüzde 95’inin ‘yalan ihbar’ olduğunu söyleyen sözlerini duyarız. Vatandaşlarımızın, daha doğrusu ‘kendini bilmez kişilerin’ 112’i arayarak meşgul etmeleri, yalan ihbarda bulunmaları ne kadar ‘yanlış’ ise, 112 ambulanslarının da personelin ‘yemek yeme amacı ile lokanta önünde’ parkederek ‘özel binek aracı’ olarak kullanılmasının bir o kadar yanlış olduğunu düşünüyorum.
Tarih: 6 Aralık 2015 Pazar günü. Üzerinde T.C. Sağlık Bakanlığı 112 Ambulansı yazılı iki transit araç (plakaları bende kayıtlı) çarşı merkezindeki bir lokantanın önüne arka arkaya parkedilmiş olarak duruyordu. İki ambulansa rastladığımda saatler; 13.20’yi gösteriyordu.
Önce lokantada bir olay olup olmadığını düşündüm, iki ambulansın içerisinde görevli göremeyince buraya öğle yemeği yemeye geldikleri aklıma geldi.
Saatler ilerlerken bir vatandaşın telefonla bir yerleri arayarak, lokanta önünde iki 112 ambulansın parkettiğini, bunların özel şirkete mi, yoksa Sağlık Müdürlüğü’ne mi ait olduğunu konuştuğuna tanık oldum.
Dakikalar ilerledikçe ambulansın yanına gelen kimseyi göremiyordum. Bu arada bir ambulansın sren çalarak Musa Şahin Bulvarı üzerinden Gaziantep yönüne doğru gittiğine tanık oldum.
Saatler: 13.55’i gösterirken arkadaki ambulansın yanına gelen şoför üzerinde 112 yazılı yeleğini çıkarıp şoför mahalline koyarak yeniden lokantaya girdi.
Saatler: 14.00’ü gösteriyordu ki, lokantanın kapısı önünde üzerinde yelekli bir kadın görevli, diğeri sivil giysili ve boğazında siyah şal olan bayan ile iki erkek sohbet etmeye başladılar.
Saatler: 14.03’ü gösteriyordu, 112 ambulansın sürücüleri araçlarına bindiler, kadınlardan biri bir ambulansa, diğeri de ikinci ambulansa binerek hareket ettiler. Tam bu sırada ezan okunmaya başlamıştı.
Bu yaşanan olayın nesi var diyebilirsiniz. 112 Ambulansta görevli kişiler öğle yemeği için lokantaya gelmiş olmasında ne var da diyebilirsiniz?
Burada asıl önemli olan, bu kişilerin 112 ambulanslarla gelerek kendi özel işlerinde araçları meşgul ettiklerini düşünüyorum.
Eğer arkadaşları ile birlikte bir öğle yemeği için lokantaya gideceklerse, 112 ambulanslarla değil, kendi özel araçları ile gelmeliler, ambulansları da park yerinde olaylara karşı hazır durumda bekletmeliler diye düşünüyorum.
Söz konusu 112 ambulansların plakalarını yazmadım, yetkililer sanırım o gün ve saatlerde iki ambulansın park yerinde olmadığını araştırmaları halinde personelleri ile birlikte belirleyebilirler.
Bu 112 ambulanslar özel şirketin bile olsa, kaldı ki üzerindeki yazılarda Sağlık Bakanlığı ve amblemi vardı. Hatta ambulansın birinin arka kısmında Türk bayrağı resmi çizilmişti.
İster Bakanlığın isterse özel şirketin olsun, bu iki ambulansın o saatlerde arka arkaya bir lokantanın önünde bu kadar süre kalıp kalamayacaklarını merak ediyorum doğrusu.
O ambulanslara gerek duyulması halinde görevliler lokantada bulunduklarından çağrıldıklarından nasıl haberdar olup olamayacaklarını da düşünüp düşünmedikleri ayrıca akıllarda soru işareti olarak geliyor.
Gerisi yetkililere kalmış, saygılarımla…
