Türk Ev Ve Mutfak Eşyaları Sektörü, Antalya'da Düzenlediği Etkinlikte 53 ülkeden 112 Alıcıyla Buluştu.
Türk ev ve mutfak eşyaları sektörü, Antalya’da düzenlediği etkinlikte 53 ülkeden 112 alıcıyla buluştu. Züccaciyeciler Derneği (ZÜCDER) Başkanı Burak Önder, küresel krizler ve bölgesel çatışmalar nedeniyle 2025’in tüm sektörler için zor geçtiğini belirterek, "Şikâyet etmek yerine yeni risklere ve fırsatlara adapte oluyoruz" dedi. Önder, Avrupa’daki regülasyonların yakından takip edildiğini vurgulayarak, "Federasyon yönetiminde yer almak istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Antalya’da düzenlenen 23. Uluslararası Ev Eşyaları Zirvesi’nde Türkiye’den 56 firma, 53 ülkeden gelen satın almacıyla bir araya geldi.
’’2025 dünyanın geneli için zorlu bir yıl oldu’’
Etkinlikle ilgili değerlendirmelerde bulunan Önder, "2025 yılı, yalnızca bizim sektörümüz için değil, dünyada faaliyet gösteren hemen hemen tüm sektörler için kolay bir yıl olmadı. Küreselde yaşanan ekonomik dalgalanmalar, Çin ile ABD arasındaki ticaret savaşları, kuzeyimizde ve güneyimizde devam eden çatışmalar hem ülkemizi hem de dünya ekonomisini ciddi şekilde etkiledi. Buna rağmen Türkiye, özellikle katma değeri yüksek ürünlerde ihracat performansını artırmayı başardı. Ancak düşük teknoloji ürünlerinde aynı başarıyı yakalamak daha zor oldu’’
Zorluklar devam edecek, odak çözümde olmalı
2026 yılının da kolay bir yıl olmayacağını belirten Önder, "Ancak bizim odaklanmamız gereken şey, kontrolümüz dışındaki faktörlere takılı kalmak değil; değiştirebileceğimiz süreçlere odaklanmak. Biz züccaciye sektörü olarak şikâyet etmek yerine, yeni risklere ve doğan fırsatlara adapte olmaya çalışıyoruz. Türkiye iş dünyası krizlere karşı dayanıklı bir yapıya sahip. Bu bilinçle elimizden geldiğince katkı sunmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı.
Avrupa federasyonu ile iş birliği ve uluslararası temsil
Geçen hafta Avrupa Ev ve Mutfak Eşyaları Federasyonu toplantısında sektörü temsil ettiklerini belirten Önder, "Mutfak eşyaları sektörüyle ilgili Avrupa’da yaşanan gelişmeleri ve regülasyonları yakından takip etmek, hem ülkemize hem üyelerimize önemli katkılar sağlıyor. Almanya Köln’de yapılan genel kurulda aktif görevler aldık ve ülkemizi tanıttık. Amacımız önümüzdeki dönem federasyon yönetiminde yer almak. Avrupa’daki meslektaşlarımızla aynı masada oturmak sektörümüz için stratejik bir hedef ve bu yolda sağlam adımlarla ilerliyoruz. Biz 2026 veya 2027 toplantısının Türkiye’de yapılması teklif ettik ve lobicilik faaliyetlerimize başladık. Hedeflerimizden bir tanesi de, oradaki bir koltuğa oturmak. Eğer nasip olursa orada Türkiye’yi, sektörümüzü temsil etmek istiyoruz" diye konuştu.
Demografik gerileme ve ekonomiye etkisi
Önder, "Dünya genelinde Afrika hariç birçok bölgede nüfus geriliyor. Türkiye yıllarca genç nüfusuyla öne çıkmış olsa da son yıllarda doğum oranlarında düşüş yaşanıyor. Güçlü ekonomi için güçlü ve nitelikli nüfus gereklidir. Bu açıdan Cumhurbaşkanımızın yıllardır yaptığı uyarıları destekliyoruz. Doğum oranlarının artması, ülkenin geleceği ve refahı için büyük önem taşıyor. Bu durum sadece züccaciye sektörünü değil, inşaat, otomotiv ve birçok sektörü doğrudan etkileyecek pozitif bir faktördür. Avrupa ülkeleri bugün nüfus sorununa çözüm ararken Türkiye’nin bu gerçeğe zamanında refleks göstermesi son derece değerlidir"" dedi.
Gıda zehirlenmeleri ve sektöre etkisi
Zaman zaman gündeme gelen gıda zehirlenmeleriyle ilgili konuşan Önder, "Biz gıdayı tamamlayan, yemek kültürüyle doğrudan ilişkili ürünler üreten bir sektörüz. Yemek kültürünün güçlü olduğu ülkelere yüksek ihracat yapıyoruz. Bu nedenle bu tür gündemlerin kısa vadede pozitif yansımaları oluyor" ifadelerini kullandı.
Amerika pazarı: Büyük potansiyel, büyük rekabet
ABD’nin çok katmanlı ve büyük bir pazar olduğuna dikkat çeken Önder, "Çin ile yaşadıkları rekabet ortamı devam ederken Türkiye’nin mutfak eşyaları sektörü ABD’de büyümeye devam ediyor. Bu büyümeyi daha kaliteli ve sürdürülebilir hale getirmek için pazarı daha iyi okumamız, eyaletlerin kültürlerine uygun ürünler geliştirmemiz gerekiyor" dedi.
Önder, "Dünyada yaşanan tarife savaşlarının bir sonucu da maalesef Çin’in bizim çevremizde büyümeye çalışması. Çin’in ABD’ye ihracatı düşerken, bizim etkili olduğumuz pazarlardaki ihracatı artıyor. Özellikle Ortadoğu, Afrika ve Avrupa’yı çok zorluyor. Ortadoğu’da siyasi ilişkilerini de geliştirip her ülke ve toplulukla farklı ilişkiler kurabiliyorlar. Sadece ticarete odaklanan yaklaşımları Ortadoğu’da ciddi bir karşılık buluyor. Bunun yanında üretimde esnekliğini giderek artırıyor, kalitesini yükseltiyor ve ülke markasını geliştiriyor. İç tüketimleri bir türlü artmadığı için ülkede oluşan kapasite fazlasını agresif bir şekilde ihracat pazarlarında kullanıyorlar" dedi.
Uluslararası alıcıların Türkiye ziyareti
Önder, "Şu anda 53 ülkeden 112 firmanın Türkiye’yi ziyaret ettiğini görüyoruz. Hemen etkinlik sonrası rakam açıklamayı çok sağlıklı bulmuyoruz ancak şunu net söyleyebiliriz ki dünyanın birçok bölgesinden kaliteli satın almacılar Türkiye’ye geliyor. Sektöre ve ülkemize değer katan organizasyonlar düzenlemek bizim en önemli misyonumuzdur. Kolombiya’dan Ekvador’a kadar çok büyük firmalarının temsilcilerini buraya getirdik. Kimileri 24 saatten fazla bir uçuşla buraya ulaştı. Katılan firmalar Türkiye’nin bu sektörde ne kadar güçlü, kaliteli ve hızlı olduğunu biliyorlar, o yüzden bu etkinliklere büyük ilgi gösteriyorlar. Bu sene uzak ülkeler yanında odağımızı biraz daha yakın coğrafyaya çevirdik. Mevcut ihracat ekosistemi içerisinde uzak pazarlarda kalıcılık sağlamak kolay değil. O nedenle ilişkileri çok daha hızlı bir şekilde işe çevirebileceğimiz yakın pazarlara daha ağırlık vereceğiz" şeklinde konuştu.
Yorum Yazın