
Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka, artan şiddet ve trajedi haberlerinin bireyler üzerindeki etkisine dair önemli tavsiyelerde bulundu.
Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka, artan şiddet ve trajedi haberlerinin bireyler üzerindeki etkisine dair önemli tavsiyelerde bulundu.
Kadın cinayetleri, soykırımlar ve hayvan katliamları gibi dehşet verici olaylara sürekli maruz kalmanın üzüntü, çaresizlik ve yorgunluk gibi duyguları tetikleyebileceğini belirten Saka, “Böylesi bir atmosferde ruh sağlığımızı nasıl koruyacağız?” sorusuna yanıt verdi.
Duyguları Hissetmeye İzin Verin
Saka, trajedilere tanık olan bireylerin bu olaylara karşı duygusal tepkiler vermesinin insani olduğunu vurguladı.
Çaresiz ya da üzgün hissetmenin doğal bir süreç olduğunu ve kişinin hissettiklerini kabul etmesi gerektiğini söyledi.
Dr. Saliha Afridi’nin “Bir başkasının acısını hissetmek onurdur” sözünü hatırlatan Saka, bu hislerin hayatı anlamlı kılma yolunda bir rehber olabileceğini belirtti.
Ancak trajedilere odaklanarak her ayrıntıyı bilme zorunluluğu hissetmenin yanlış olduğuna ve bunun kişiyi hem psikolojik olarak yaraladığını hem de harekete geçme fırsatlarını engelleyebileceğine dikkat çekti.
Bedensel Tepkilerinizi Gözlemleyin ve Sakinleşin
Saka, ruh sağlığını korumak için bireylerin bedensel tepkilerini gözlemlemelerinin önemli olduğunu belirtti.
Eğer gerginlik, ağrı ya da içsel bir enerji hissediliyorsa, nefes egzersizleri, otojenik gevşeme egzersizleri ya da hareket yoluyla bu enerjiyi atmanın önemini vurguladı.
Bu tür tepkileri yönetmenin, kişinin zihinsel ve duygusal dengesini korumasına yardımcı olduğunu ifade etti.
Meditasyon, ibadet ve güvenli yer egzersizi gibi yöntemlerin ruh sağlığına olumlu katkılar sağladığını da ekledi.
Toplumsal ve Bireysel Çabaların Önemi
Daha sakin ve dengeli bir ruh hali elde ettikten sonra, toplumsal ve bireysel eylemlerin ruh sağlığını koruma sürecinde önemli olduğunu söyleyen Saka, bireylere küçük adımlarla harekete geçmelerini tavsiye etti.
“Bir insanın adımı küçük de olsa bir bütünün parçasıdır,” diyen Saka, trajedilere tanıklık eden kişilerin adım atarak kendilerini daha anlamlı hissetme fırsatını değerlendirebileceklerini belirtti.
Saka, sosyal medyada duyarlılık yaratmak, destek olabilecek kampanyalara katkıda bulunmak veya yalnızca dua etmek gibi küçük adımların bile önemli olduğunu ekledi.
Yalnızlık İlüzyonunu Aşmak ve Toplumsal Dayanışmayı Desteklemek
Saka, trajedilere karşı üzülen pek çok insanın olduğunu, ancak çoğunun çaresizlik hissiyle sessiz kaldığını söyledi.
Bu sessizlik hali, yalnızlık ilüzyonunu beslediğinden, kişilerin kendi çabalarının yetersiz olduğunu düşünerek hareketsiz kaldığını vurguladı.
Saka, “Bireysel sesler birleştiğinde bir topluluğun sesi haline gelir,” diyerek küçük adımların birleşerek büyük etkiler yaratabileceğini hatırlattı.
Uzman Psikolojik Danışman Şura Saka, son olarak, “Size anlamlı gelen adımı atabilmek, ruh sağlığınızı korumanın önemli bir yoludur.
Harekete geçmek, seçenekleriniz olduğunu görmek ve etkisiz olmadığınızı bilmek ruh sağlığına olumlu katkı sağlar” diyerek sözlerini tamamladı.

Yorum Yazın