
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Aydın Nazilli’de miting düzenledi.
Zafer Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Ümit Özdağ, Aydın Nazilli’de miting düzenledi.
Özdağ, yaptığı konuşmada Türkiye'nin son yıllarda yaşadığı göç sorununu ve AK Parti'nin politikalarının etkilerini eleştirdi.
Özdağ, Türkiye'ye gelen sığınmacı sayısının 2011'den bu yana 13 milyonu aştığını belirterek, her gün binlerce kişinin gelmeye devam ettiğini ifade etti.
Bu durumun Türkiye'nin ekonomik, sosyal ve kültürel yapısını olumsuz etkilediğini vurguladı.
Özdağ, Türkiye'nin tarih boyunca büyük zorluklarla karşılaştığını ancak bu zorlukları aşmayı başardığını söyledi.
Ancak, günümüzde Türkiye'nin karşı karşıya olduğu göç krizinin ciddi sonuçları olabileceğini dile getirdi.
Özellikle Suriyeli ve Afgan sığınmacıların sayısının artmasıyla Türkiye'nin demografik yapısının bozulabileceğini ve ekonomik sıkıntıların daha da derinleşebileceğini belirtti.
Özdağ, Türkiye'nin sığınmacılara sağladığı olanakların, Türk vatandaşlarına olan hizmetlerin önüne geçtiğini ve bu durumun adaletsizliğe yol açtığını savundu.
Ayrıca, Türkiye'nin uluslararası hukuka aykırı şekilde Afgan sığınmacılara da geçici koruma statüsü vereceğini açıkladı.
Özdağ, AK Parti'nin seçim sonrasında yapmayı planladığı Anayasa değişikliği ve PKK ile barış sürecini eleştirerek, Türk milletinin bu tür girişimlere karşı direnmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin göçmenistan olmasına izin verilmemesi gerektiğini ve gençlerin Türkiye'nin Cumhuriyet değerlerini koruması gerektiğini vurguladı.
Özdağ’ın mitinginden satır başları şöyle, “Arkadaşlar, ülkeler matematikle yönetilir.
Sizce 16 sene sonra yani siz 30’lu yaşlarınızın ortasındayken bu ülke böyle dünyanın lunaparkı olursa, siz bu ülkede nasıl yaşayacaksınız?
Bu ülke nasıl ekonomik kalkınmasını sağlayacak. Bu ülkenin kaynakları nasıl kullanılacak. Bakın, evet sınırlarımızdan her gün içeriye kendi anadilinde okuma yazma bilmeyen adamlar giriyor,
buradan da doktorlarımız yazılımcılarımız mühendislerimiz Avrupa’ya gidiyor.
Bundan sonra Recep Tayyip Erdoğan ‘doktorlar giderlerse gitsin’ diyor. Doktorlar gitmesin kardeşim. Sen git sen.
Yeter artık. Burasının adı Türkiye, Tayyipistan değil. Burası bizim vatanımız. Dünyanın lunaparkı değil. Macar başbakan geliyor ‘Erdoğan'a müteşekkiriz’.
Neden müteşekkir? Eğer diyor bu sığınmacıları tutmasaydı Avrupa batardı.
Arkadaşlar yirmi sekiz Avrupa Birliği ülkesini batıracak nüfus Türkiye'de toplanıyor da Türkiye batmıyor mu? Batıyor elbet!”
“16 milyon emekli, dul ve yetim 10 bin lira, 7 bin 500 lira maaşla geçinmeye çalışıyor. 2 milyona yakın üniversite öğrencisi son 5 sene içinde maddi nedenlerle üniversiteyi bitiremedi.
Sizler, bazınız üniversitedesiniz, bazılarınız üniversiteye gideceksiniz. Gittiğiniz zaman kaldığınız yurtlarda beş, altı, sekiz kişi aynı yurt odasında kalacaksınız.
Olur mü böyle şey? Reva mı bu Türk gençliğine. Almanlar bizi kıskanıyormuş. Hadi oradan, Almanların haberi yok bundan. Alman öğrenci bir kişi kalıyor.
Fransız öğrenci, İngiliz öğrenci, yurtta bir kişi kalıyor odasında. Evet. Emekliye para yok. Neden? Maaşı arttırırsak enflasyon artarmış. E nasıl Suriyeliye para buluyorsun?”
“Şimdi İçişleri Bakanlığı’nda bir çalışma başlattılar. Afganlara da geçici sığınma verecekler Türkiye'de.
Evet. Afganlara da İçişleri Bakanlığı’nda başlatılan çalışma. Açıklıyorum. Onlara da geçici sığınmacı statüsü verecekler.
Bu uluslararası hukuka bile aykırı. Afgan’ın gidebileceği tek yer var. Sınırdaşı olan İran, sınırdaşı olan Pakistan.
Bunun dışında bir yere gidemez. Ama Afganları da burada kalıcı hale getirecekler. Suriyelilere şakır şakır vatandaşlık veriyorlar.
Türk vatandaşlığı satılıyor 400 bin dolara. Kendisi, iki karısı, on çocuğu Türk vatandaşı oluyor.
Ondan sonra seçimlerde Türkçe bilmeden oy kullanıyorlar. Sizin nasıl yaşayacağınızı belirliyorlar.
Bu işgali Türk milletine finansa ettiriyorlar. İspatlayayım mı size? Nasıl finansa ettiğinizi?
Gelin şurada eczaneye bir aspirin isteyin. Otuz altı lira. Üç liranız eksik olsun alamazsınız.
Sığınmacı gidiyor, bedava alıyor, parasını da siz veriyorsunuz. On seneden beri veriyorsunuz. 10 seneden beri, yıla 11 milyar dolar harcıyor.”
“Hani ne demişti 2018’de, ‘kırk milyar dolar harcadık, bir kırk milyar daha harcarız’. Eğer bu harcayacağın kırk milyar senin paransa harca.
Milletin parasını harcama kardeşim. Çağır, Binali Yıldırım'dan iste. O versin sana 40 milyar dolar, var onda. Ya da beşli çeteden iste.
Hani 200 milyar dolar vermiştin ya ihale. Şimdi duyuyoruz sıra refah sınır kapısından Mısır'a geçen Filistinlileri Türkiye'ye getirmeye başlamışlar.
Arkadaşlar bu tam bir rezalet. Kabul edilebilir değil. Bu İsrail'in istediği şey. Bu Gazze'yi boşaltmak, Filistin'i boşaltmak demek.
Bu ancak İsrail'e hizmet için yapılabilir. Bu ancak Türkiye'yi karıştırmak için yapılabilir. Buna müsaade etmeyeceğiz, buna direneceğiz Zafer Partisi olarak.”
“Seçimlerden sonra Anayasa değişikliği. PKK'yla tekrar barış süreci başlayacakmış. Yani Abdullah Öcalan'la yine İmralı'da anlaşılan Anayasa yapacaklar.
Anayasanın ilk üç maddesi ve Türklükle ilgili 66. madde Anayasadan çıkarılacakmış. Arkadaşlar, bu millet Anayasanın ilk güç maddesini ve 66. Maddeyi kurşun kalemle yazmadı.
Türk süngüsü ve Türk kanıyla yazdı. Anayasanın ilk 3 maddesiyle oynatmayız 66. maddeyi çıkarttırmayız size. Bu Türk gençliğine emanettir.
Gençler! Atatürk’ün size emanet ettiği Cumhuriyeti savunacak mısınız? Söz mü? Sizden bir şey rica ediyorum. 31 marta kadar anne ve babalarınızı ikna edin.
Türkiye’nin göçmenistan olmasına izin vermesinler. Onlar anne ve babalarından bir Türkiye devraldılar size de bir Türkiye devretmek durumundalar.
Ülkemizin göçmenistan olmasını istemiyoruz. Ülkemizin, Avrupa Birliği’ni koruyacak hendek olmasını istemiyoruz.
Burası bizim vatanımız, dünyanın lunaparkı haline getirmeyeceğiz bu vatanı.”

Yorum Yazın