Medya ve Sosyal Medya: Toplumu Şekillendiren Güçlü Araçlar

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi'nden Psikiyatri Uzmanı Dr. Mert Sinan Bingöl, medya ve sosyal medyanın toplumsal cinsiyet rolleri ve bireylerin yaşam tarzları üzerindeki etkilerini değerlendirdi.

Dr. Mert Sinan Bingöl, sosyal medyanın insanların iletişim kurma biçimlerini ve yakın ilişkilerini doğrudan etkilediğini belirterek, "Sosyal medya, insanların sevgi anlayışlarını, cinsel yaşantılarını ve toplumsal rollerini kendi belirlediği yönde dönüştürebilme gücüne sahiptir," dedi.

Medyanın toplumu etiketlediğini, yönlendirdiğini ve yönettiğini vurgulayan Bingöl, her platformun sürekli olarak 'obje' üretme kapasitesine sahip olduğunu ifade etti.

Bingöl, medya araçlarının bireyleri çeşitli şekillerde objeleştirdiğini, ancak en sık karşılaşılanın 'cinsel obje' olduğunu belirtti.

"Her iki cinsiyet de 'cinsel obje' tanımına uysa da, kadınlar biyolojik ve evrimsel nedenlerle daha fazla bu role itiliyor," diye açıkladı.

Araştırmalara göre, erkeklerin doğası keşfetmeye, kadınların ise keşfedilmeye yatkın olduğunu, bu durumun medyadaki temsillerini etkilediğini söyledi.

Diziler ve filmlerin, toplumsal cinsiyet rollerini nasıl şekillendirdiğine değinen Dr. Bingöl, "Kadınlar ve erkekler hangi fiziksel özelliklere sahip olmalı, nasıl davranmalı, nasıl ilişki kurmalı gibi konular, bu medya ürünleri aracılığıyla evlere girip bireylerin yaşamını etkiliyor," şeklinde konuştu.

İzdivaç programlarının da ataerkil yapıları pekiştirdiğini, kadınların geleneksel rollere itaat etmesinin beklendiğini ekledi.

Reklamların kadın bedenini bir 'seyirlik nesne' olarak sunduğunu belirten Bingöl, otomobil reklamlarında kadının cinselliği üzerinden nasıl metalaştırıldığını anlattı.

"Bu yaklaşım, otomobilin değerini arttırırken, kadın kimliğini toplumun bilinçaltında değersizleştiriyor," diyerek medyanın bu alandaki etkisine dikkat çekti.