Medicana ınternational Izmir Hastanesi'nde Düzenlenen Iş Yeri Hekimleri Eğitim Toplantıları’nda ‘işitmenin Korunması’ Konusu Ele Alındı.
Medicana International İzmir Hastanesi’nde düzenlenen İş Yeri Hekimleri Eğitim Toplantıları’nda ‘işitmenin korunması’ konusu ele alındı.
Medicana International İzmir Hastanesi’nde ilki gerçekleştirilen İş Yeri Hekimleri Eğitim Toplantıları’nda işitmenin korunması konuşuldu. Ege Bölgesi’nde bulunan iş yeri hekimlerinin katıldığı toplantının moderatörlüğünü, Dokuz Eylül Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alp Ergör yaptı. Toplantıya “Mesleki İşitme Kayıpları” sunumuyla Medicana International İzmir Hastanesi KBB Uzmanı Prof. Dr. Serap Köybaşı Şanal ve “İş Yeri Hekimliğinde Birinci Basamakta Gürültü ve Risklerinin Yönetimi” sunumuyla İş Yeri Hekimi Dr. İstemi Oral konuşmacı olarak katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Medicana International İzmir Hastanesi Başhekimi Dr. Dilek Aslanca, var olanı korumanın bozulanı düzeltmekten daha kolay olduğunu söyleyerek önleyici hekimliğin önemine vurgu yaptı. İşyeri hekimliğinin çok önemli bir görevi yerine getirdiğini, iş yeri kazaları başta olmak üzere çalışma ortamının sağlıklı sürebilmesi için büyük bir sorumluluk üstlendiğini belirterek, Medicana International İzmir Hastanesi olarak her zaman iş yeri hekimlerinin yanında olduklarını söyledi.
Prof. Dr. Alp Ergör ise işyeri hekimliğinin halk sağlığı ve önleyici hekimlikte üstlendiği sorumluluğa dikkat çekti.
Uzun süreli gürültülü iş ortamında çalışmak işitme kaybına neden oluyor
Prof. Dr. Serap Köybaşı Şanal, sesin yapısı, kulağın çalışma prensiplerini ve duyma eyleminin kademelerini işyeri hekimleri ile paylaştı. İşitmenin önemine vurgu yapan Şanal, iş ortamında yıllar süren, sabit bir sese kronik olarak maruz kalma sonucu işitme kayıplarının oluştuğunu söyledi.
Mesleki risklerin sağlığa etkisi sıralamasında işitme kaybı ikinci sırada
İş yeri hekimi Dr. İstemi Oral, “2023 SGK istatistiklerine göre, mesleki risklerin işitme kaybına etkisi yüzde 16. Ortam, çalışanların maruz kaldığı gürültünün düzeyi, niteliği, ses basınç düzeyi, frekans dağılımı, maruziyet süresi ve maruziyet sınır ve eylem değerlerinin aşılıp aşılmadığına bakılması gerekiyor” diye konuştu.
Yorum Yazın