
Kıbrıs Adası, stratejik konumu ve zengin tarihi ile asırlardır Akdeniz'in en önemli merkezlerinden biri olmuştur. Ancak 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, ada bir çatışma ve karmaşa bölgesine dönüştü.
Kıbrıs Adası, stratejik konumu ve zengin tarihi ile asırlardır Akdeniz'in en önemli merkezlerinden biri olmuştur.
Ancak 20. yüzyılın ortalarına gelindiğinde, ada bir çatışma ve karmaşa bölgesine dönüştü.
İşte Kıbrıs sorunu ve Kıbrıs Barış Harekâtı'na giden süreç.
Kıbrıs'ın Tarihi ve Etnik Yapısı
Tarih boyunca Roma, Bizans, Venedik ve Osmanlı İmparatorlukları gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan Kıbrıs, 1571'de Osmanlı İmparatorluğu tarafından fethedilmiş ve 1878'de İngiltere'ye kiralanmıştı.
1914'te İngiltere'nin adayı ilhak etmesiyle, Kıbrıs resmen İngiliz toprağı olmuştu.
Sorunun Temelleri
Kıbrıs'ın etnik yapısı, büyük ölçüde Rumlar ve Türklerden oluşmaktaydı. 20. yüzyılın başlarında, adadaki Rum nüfus Enosis (Yunanistan'a bağlanma) hareketini desteklerken, Türk nüfus ise Türkiye ile bağlarını korumak istiyordu.
Bu karşıt idealler adada büyük bir gerilim yarattı.
1950'ler: Çatışmaların Başlangıcı
1950'lerin başında EOKA adlı Rum militan örgütü Enosis için silahlı mücadeleye başladı.
Bu durum, adadaki Türklerin güvenliğini tehlikeye attı ve Türkler de TMT (Türk Mukavemet Teşkilatı) adı altında kendi savunma örgütlerini kurdular.
1959'da Zürih ve Londra Antlaşmaları ile Kıbrıs Cumhuriyeti bağımsızlığını kazandı.
Ancak bu antlaşmalar, iki toplum arasında tam bir barış sağlayamadı.
1960'lar: Gerilim ve Şiddet
1963'te Cumhurbaşkanı Makarios'un anayasada değişiklik yapma girişimi Türk toplumu tarafından kabul edilmedi ve toplumlar arası çatışmalar patlak verdi.
1964'te Birleşmiş Milletler Barış Gücü adaya gönderildi, ancak bu önlemler de kalıcı barışı sağlayamadı.
1974: Kıbrıs Barış Harekâtı
15 Temmuz 1974'te Kıbrıs'ta bir darbe yapıldığı haberi Türk Dışişleri tarafından öğrenildi.
Türkiye'nin bir askerî müdahalesini gerektirecek kadar ciddi olan durum nedeniyle, Türkiye 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti Garanti Antlaşması'nın kendisine verdiği müdahale hakkını kullanmaya karar verdi.
Başbakan Bülent Ecevit'in liderliğinde yürütülen diplomatik temaslar sonuçsuz kalınca, Türk ordusu 20 Temmuz 1974 sabahı adaya indirme ve çıkarma hareketi başlattı.
Harekâtın amacı, adada barışı sağlamak ve Türk toplumunu korumaktı.
Türk ordusu, hem havadan hem de denizden başarılı bir şekilde çıkarma yaparak stratejik noktaları ele geçirdi.
Başbakan Bülent Ecevit, 20 Temmuz 1974 sabahı saat 06.10’da şu açıklamayı yaptı:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin Kıbrıs’a indirme ve çıkarma hareketi başlamış bulunuyor.
Allah; milletimize, bütün Kıbrıslılara ve insanlığa hayırlı etsin. Bu şekilde insanlığa ve barışa büyük bir hizmette bulunmuş olacağımıza inanıyoruz.
Öyle umarım ki kuvvetlerimize ateş açılmaz ve kanlı bir çatışmaya yol açılmaz.
Biz aslında savaş için değil, barış için ve yalnız Türklere değil, Rumlara da barış getirmek için adaya gidiyoruz."
Birinci Harekât ve Ateşkes
20 Temmuz'da başlayan harekât sonucunda Türk birlikleri, Lefkoşa ve Girne arasında kontrolü sağladı.
Ancak 22 Temmuz'da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin ateşkes çağrısına uyarak harekât durduruldu.
Bu süre zarfında birçok bölgede çatışmalar devam etti ve adada kalıcı bir çözüm sağlanamadı.
Cenevre Görüşmeleri ve İkinci Harekât
25 Temmuz'da başlayan Birinci Cenevre Konferansı'nda adada iki otonom idarenin varlığı kabul edildi.
Ancak bu durum, Rum ve Yunan askerlerinin Türk bölgelerinden çekilmemesi nedeniyle çözüm getirmedi.
14 Ağustos 1974'te başlayan İkinci Harekât ile Türk birlikleri, adanın kuzeyinde belirlenen hedeflere ulaştı ve 16 Ağustos'ta ateşkes ilan edildi.
Sonuçlar ve Kayıplar
Kıbrıs Barış Harekâtı sonucunda Türk Silahlı Kuvvetleri 498 şehit ve 1.200 yaralı, Kıbrıs Türkleri ise 1.672 şehit ve binlerce yaralı verdi.
Rumlar ve Yunanlar ise 4 bin ölü ve 12 bin yaralı ile daha fazla kayıp yaşadı.
1975 yılında Kıbrıs Türk Federe Devleti, 15 Kasım 1983'te ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kuruldu.
Harekât, adada kalıcı bir barış sağlamasa da, Kıbrıs Türk toplumunun güvenliğini koruma amacını gerçekleştirdi.

Yorum Yazın