İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, 12 günlük savaşın İran’a önemli tecrübeler kazandırdığını ve ülkenin artık daha güçlü bir savunma kapasitesine sahip olduğunu açıkladı. Diplomasinin tek çözüm yolu olduğunu vurguladı.
İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, Tahran’da düzenlenen “Saldırı, İşgal ve Savunma Altında Uluslararası Hukuk” konulu uluslararası konferansta yaptığı açıklamada, İran’ın son 12 günlük savaş sürecinde önemli tecrübeler kazandığını ve artık çok daha güçlü bir savunma yapısına sahip olduğunu söyledi.
Arakçi, “Bu süreç bize hem zaaflarımızı hem de kapasitemizi gösterdi. Bugün daha hazırlıklıyız ve bu durum tek başına caydırıcı bir güç oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Konferansa Arakçi’nin yanı sıra Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami, akademisyenler ve uluslararası ilişkiler uzmanları katıldı.
Arakçi konuşmasında, İsrail’in İran’a düzenlediği son saldırının diplomatik süreci hedef aldığını belirterek, “Savaş sonrasında da görüldü ki diplomasi dışında bir seçenek yok.
İsrail ve ABD istedikleri sonuca ulaşamadı. Tesisler zarar görebilir ama bilgi ve irade yok edilemez” dedi.
Diplomaside dayatma politikasının kabul edilemez olduğunu vurgulayan Arakçi, İran’ın her zaman diyaloga açık olduğunu ancak “zorbalık içeren” teklifleri masaya getiren tarafın Batılı ülkeler olduğunu söyledi.
“Biz müzakere masasını terk etmedik. Masadan kalkan hep karşı taraf oldu” diyen Arakçi, bölgesel konularda ise İran’ın önceliğinin barışçıl çözüm olduğunu belirtti.
Arakçi, son savaşın ABD ve İsrail saldırılarına karşı yürütülen bir savunma olduğunu kaydederek, “Onlar 12. günün sonunda şartsız ateşkes istedi. Çünkü hedeflerine ulaşamadılar.
İran’ın hava sahası kontrol ediliyor iddiaları gündeme getiriliyor ama bizim füzelerimiz de onların hava sahasını kontrol ediyordu. Ateşkesten başka yolları yoktu” diye konuştu.
“Diplomasi tek çözüm yolu”
ABD ve Avrupa ülkelerine de mesaj veren Arakçi, sorunların çözümünde saygı ve diplomasi dışında bir yolun mümkün olmadığını vurguladı.
“Bize saygıyla yaklaşılırsa biz de aynı şekilde karşılık veririz. Ancak başka bir dil kullanılırsa cevabımız da aynı olur” ifadelerini kullanan Arakçi, İran’ın hem müzakereye hem de savunmaya her zaman hazırlıklı olduğunu söyledi.
“BM onaylı bir anlaşma ortasında saldırıya uğradık”
Konferansta konuşan Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed İslami ise nükleer tesislere yapılan saldırının uluslararası hukuk açısından kritik bir kırılma noktası olduğunu belirtti.
İslami, saldırının BM tarafından onaylanan nükleer anlaşmanın yürürlükte olduğu bir dönemde gerçekleştiğini hatırlatarak, “Dünyada bugüne kadar Ajans gözetimindeki bir tesise saldırı yapılmamıştı.
İran’da ilk kez böyle bir adım atıldı. Buna rağmen ne Ajans ne de BM Güvenlik Konseyi saldırıyı kınamadı” dedi.
İslami, UAEA denetçilerinin saldırı günü İran’da bulunduğunu ve saldırıdan hemen sonra Ajans tarafından ülkeden çıkarıldığını aktararak, Batılı ülkelerin Ajans üzerinde siyasi baskı kurduğunu savundu.
“Ajans’ın elindeki bilgiler ülkelerin güvenliğini tehdit etmek için kullanılmamalıdır. Ancak bugün bu bilgiler baskı aracına dönüştürülüyor” ifadelerini kullandı.
Nükleer anlaşmanın 10. yılının sona erdiğini hatırlatan İslami, Ajans’ın artık bu çerçevede rapor hazırlama zorunluluğu bulunmadığını belirterek, “Yeni savaş koşulları yeni bir düzenlemeyi zorunlu kılıyor.
Ajans da bu yeni modaliteyi kabul etmek zorunda” dedi.
Yorum Yazın