Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bir televizyon kanalında gündeme dair soruları yanıtladı. Savaş, kendisine yönelik özellikle Hatay dışından gelen eleştirileri değerlendirerek, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na CHP yönetimi tarafından yapılan anket sonuçları doğrultusunda aday gösterildiğini belirtti.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bir televizyon kanalında gündeme dair soruları yanıtladı. Savaş, kendisine yönelik özellikle Hatay dışından gelen eleştirileri değerlendirerek, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na CHP yönetimi tarafından yapılan anket sonuçları doğrultusunda aday gösterildiğini belirtti.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Habertürk kanalında gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un sorularını yanıtladı.
Savaş, CHP'ye katılmasının ardından dışlanma beklentisi içinde olan bazı çevrelerin olduğunu ifade ederek, "Ancak ben bugün CHP'ye gelmedim, 10 yıldır CHP'li Belediye başkanıyım." dedi.
Yeni yönetimle CHP'de değişim beklentilerine rağmen, hem iktidarın hem de CHP'nin anketlerinde açık ara önde çıktığını belirterek,
"Bizi tercih ettiler, ben sayın genel başkanıma, MYK üyelerine, PM üyelerine ve emeği geçen herkese teşekkür ederim. Seçime gireceğiz ve hep birlikte kazanacağız.” şeklinde konuştu.
Savaş, iktidar belediyelerini eleştirmeyip sadece kendisini eleştirenlere ise “Suçlu varsa birlikte arayalım, kanun önünde hepimiz hesap verelim.
Ama deprem bölgesinde CHP’li belediye başkanı olarak tek ben varım diye sadece bana yükleniyorlar.
Depreme hazırlık konusunda bizim gibi donanımlı olup hesap verecek durumda olan başka büyükşehir, il ve ilçe belediye başkanı var mı? İktidar belediye başkanları niçin konuşmuyor?” ifadeleriyle yanıt verdi.
2013’te çıkan Kentsel Dönüşüm Yasası’nın çıkmasının hemen ardından Antakya’daki 2 mahalleyi riskli alan ilan ettirdiğini belirten Savaş,
“Antakya Belediyesine ait 2 mahalle ile İskenderun’da 6 mahallenin riskli alan ilan edilmesine rağmen iktidara ait belediyeler, buralarda kentsel dönüşümü 9 yılda başaramadı.
İki belediye de hiçbir şey yapmadan sınıfta kaldı.” dedi.
Riskli alanlarla ilgili kentsel dönüşüm strateji çalışmalarını defalarca resmi yazışmalarla Bakanlığa gönderdiklerini, sonuncusunu ise depremden 1,5 yıl önce Çevre ve Şehircilik Bakanlığına gönderdiklerini,
kendilerine cevap bile verilmediğini anlattı.
Başkan Savaş, depremde ölümlerin ve yıkımların yoğun olduğu Antakya’da 1440 hektarlık 46 mahalle üzerinde kentsel dönüşüm için 25 bin 20 adet yapının her durumu için tek tek bilimsel çalışmalar yaptıklarını söyledi.
Bakanlığın önlem almamasından dolayı riskli yapılar olarak tespit edip ilan ettikleri 13 bin 420 binanın depremde yıkıldığını ya da ağır hasar aldığını dile getirdi.
Savaş, 16 ilde meydana gelen depremin tek sorumlusunun Lütfü Savaş’mış ve Lütfü Savaş kentsel dönüşüme karşıymış gibi bir imaj çizilmeye çalışıldığını kaydetti.
Antakya’da Emek ve Aksaray Mahallelerinin kendisi tarafından riskli alan ilan ettirildiğini hatırlatan Savaş, “Antakya Belediye Başkanı bir proje hazırladı.
Bölgede yaklaşık 2 bin hak sahibi olmasına rağmen projede 6 bin konut yapılması modeline halk karşı çıktı. 13 katlı yapıların olduğu projede doğru düzgün sosyal donatısı,
çocuk oyun alanları, yeşil alanları yok ve yollar 7 metrenin altındaydı. Bu nedenle ‘Bu kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm.’ dedim. Ben rantsal dönüşüme karşı çıktım.
Bu mahallerde kentsel dönüşümü ben istedim.
Ben geçtiğimiz yıllarda çok daha geniş bir kentsel dönüşüm çalışması yaptım ve bakanlığa gönderdim. O dönem Murat Kurum Bakandı. Bize cevap verme gereği bile duymadı.
Bize cevap vermeyen Sayın Bakan şu anda Türkiye’nin en önemli iline belediye başkan adayı oluyor. Burada benim sorumluğum varsa yine ben üstlenirim. “ dedi.
Savaş soru üzerine, deprem sonrası süreci şöyle anlattı: Depremin ilk 9 günü eşimle birlikte arabada yattık. 9. günden sonra kısa bir süre bir şantiyede kaldık.
O günden bugüne kadar da biz de tüm depremzede personelimiz için gibi konteynerde yaşıyoruz. Bir gün dahi olsun az hasarlı olan evde yatmadık çünkü bizim insanlarımız, çalışanlarımız konteynerlerde yaşıyor. Çalışanlarımızın neredeyse %95’i evlerini kaybetti.
Biz de onların yanında olmak için onlarla beraber konteynerde yaşıyoruz. Bizim evimiz de depremde orta hasar aldı.
Depremden sonra insanlar oradaki evlerine dönüp yaşamaya başladılar ancak ben ekibimin başında kalmayı tercih ettim.
15 yıldır siyasetteyim, hiç yalan söylemedim. İlk 56 gün ben Hatay’dan ayrılmadım. 56. gün İstanbul’da konuşmacı olduğum bir toplantıya kadar kentteydim.
Deprem sonrası ilk 5 aylık zaman diliminin çok kritik olduğuna işaret eden Savaş, dışarıdan gelen yardımların koordinasyonunu sağlamak, ihtiyaçların tespit edilerek doğru noktalara ulaştırılması adına bu süreçte merkezde kalmasının gerektiğini söyledi.
Savaş, Hatay’daki 593 mahallenin her birine en az 10 defa gittiğini, insanların kendisini hep yanlarında görmek istediğini ancak ilk 5 aylık akut safhada kendisinin kriz merkezinden çıkma şansı olmadığını anlattı.
Savaş, o dönemde insanların gıda, barınma, giyecek gibi ihtiyaçlarına cevap vermenin, sahada olmaktan daha önemli olduğunu sözlerine ekledi ve “Benim hesap vermeyeceğim hiçbir şey yoktur.” diye konuştu.
Yorum Yazın