
Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte hava sıcaklıklarının düşmesi, grip hastalığını da beraberinde getiriyor.
Sonbahar aylarının gelmesiyle birlikte hava sıcaklıklarının düşmesi, grip hastalığını da beraberinde getiriyor.
Uzmanlar, özellikle risk grubundaki bireyler için grip aşısının önemine dikkat çekiyor. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, grip hastalığı ve grip aşısı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Grip hastalığının Influenza virüsü tarafından oluşturulduğunu hatırlatan Dr. Mamçu, grip belirtilerinin ani ve şiddetli bir şekilde ortaya çıktığını belirtti:
“Ani olarak 39°C’nin üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır.
Daha sonra boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma ve gözlerde kanlanma gibi belirtiler de tabloya eklenir.” dedi.
Dr. Mamçu, ateşin 39°C’nin üzerinde olmasının ve şiddetli kas ağrılarının hastalığı ayakta geçirmenin mümkün olmadığını vurguladı:
“Hastalar genellikle 3-7 gün arası yatağa mahkum olur. Belirtiler bir hafta içinde hafiflemeye başlar ancak halsizlik, belirtiler kaybolduktan sonra bile 2 hafta kadar sürebilir.”
Gribin, halk arasında sıkça soğuk algınlığı ile karıştırıldığını belirten Dr. Mamçu, iki hastalığın birbirinden oldukça farklı olduğunun altını çizdi:
“Soğuk algınlığı, ateş yükselmeden hafif kırgınlık, burun akıntısı ve hapşırma ile kendini gösterir.
Halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahati gerektirmeyen bir hastalıktır.
Grip ise özellikle risk gruplarında ölümcül sonuçlara bile yol açabilecek ciddi bir hastalıktır.”
Dr. Mamçu, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde gribin çok daha ağır seyrettiğini ve bu gruplarda ikincil enfeksiyonlara neden olabileceğini de ekledi:
“Grip, orta kulak iltihabı, zatürre, beyin zarı enfeksiyonu gibi ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Ne yazık ki, hastalığın spesifik bir tedavisi de yok.”
Grip virüsünün hızla yayıldığını ve basit yollarla bulaşabildiğini belirten Dr. Mamçu, öksürük ve hapşırık yoluyla havaya saçılan damlacıkların en yaygın bulaşma yolu olduğunu söyledi:
“Virüs, havada asılı kalabilir ve hasta bir kişinin kısa bir süreliğine bir ortama girmesi bile o ortamda bulunan herkesin risk altında olmasına neden olabilir.” dedi.
Ayrıca, hasta kişilerle direkt temas veya virüs bulaşmış eşyalarla temas da önemli bulaşma yolları arasında yer alıyor.
Grip hastalığının sadece sağlık açısından değil, ekonomik açıdan da ciddi sonuçlar doğurduğunu ifade eden Dr. Mamçu, şunları söyledi:
“Her yıl ülkemizde yüzbinlerce kişi gribe yakalanıyor. Bunun sonucunda milyonlarca lira ilaç harcaması yapılıyor ve iş gücü kaybı yaşanıyor.
Grip nedeniyle her 100 çalışan için 30 ila 195 gün iş gücü kaybı oluşuyor.
Bu, hiçbir hastalıkta bu kadar büyük değil.”
Gripten korunmanın en etkili yolunun aşı olduğuna dikkat çeken Dr. Mamçu, özellikle risk gruplarındaki bireylerin grip aşısı yaptırması gerektiğini belirtti.
Dr. Mamçu, Sağlık Bakanlığı ve uluslararası sağlık otoritelerinin önerdiği grupları şöyle sıraladı:
“Bronşiyal astım hastaları, kalp ve damar hastalığı olanlar, şeker hastalığı ve kronik böbrek hastaları, 65 yaş üstü kişiler, bağışıklık sistemi baskılanmış bireyler, hamileler ve huzurevleri gibi toplu yaşam alanlarında kalan kişiler grip aşısı yaptırmalıdır. Ayrıca sağlık personeli, sık seyahat edenler ve kalabalık ortamlarda bulunan kişiler için de aşı önerilmektedir.”
Grip aşısının kış boyunca uygulanabileceğini söyleyen Dr. Mamçu, en uygun zamanın grip salgınlarının başlamasından önce, yani sonbahar ayları olduğunu vurguladı.
Grip, hem bireysel hem de toplumsal sağlık açısından büyük tehdit oluşturan bir hastalıktır.
Aşılanma, gribe karşı alınabilecek en etkili ve ekonomik koruma yöntemidir.
Bu nedenle uzmanlar, özellikle risk grubundaki bireylerin ve kalabalık ortamlarda bulunan kişilerin sonbahar aylarında aşı yaptırmalarını şiddetle öneriyor.

Yorum Yazın