Edirne'de Trakya üniversitesi (tü) Tıp Fakültesi, Kalp Damar Hastalıklarının Tanısında önemli Bir Adım Atarak “stres Kardiyak Mrı” Yöntemini Klinik Uygulamaya Kazandırdı. Kalp Atardamarlarındaki Kan Akımını Dinamik Olarak Inceleyen Bu Gelişmiş Teknik, Damar Darlıklarının Işlevsel Etkisini Ortaya Koyarak Hastaların Tedavi Planlarının Daha Doğru Yapılmasına Katkı Sağlıyor.
Edirne’de kalp damar hastalıklarının tanısında önemli bir adım atılarak, "Stres Kardiyak MRI" yöntemi klinik uygulamaya kazandırıldı. Kalp atardamarlarındaki kan akımını dinamik olarak inceleyen bu gelişmiş teknik, damar darlıklarının işlevsel etkisini ortaya koyarak hastaların tedavi planlarının daha doğru yapılmasına katkı sağlıyor.
Kalp damar hastalıklarının erken tanısı ve tedavi planlamasında kritik öneme sahip olan Stres Kardiyak MR, özellikle koroner arter hastalığı şüphesi bulunan hastalarda büyük avantaj sağlıyor. Stres Kardiyak MRI sayesinde hastaların tedavi süreçlerinde daha isabetli kararlar alınarak, gereksiz stent uygulamalarının önüne geçilmesi hedefleniyor. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde bu teknolojinin kullanıma girmesiyle birlikte Edirne başta olmak üzere Kırklareli, Tekirdağ, Çanakkale ve çevre illerdeki binlerce hastanın ileri görüntüleme için büyük şehirlere gitme ihtiyacı azalacak.
Uygulamayı gerçekleştiren ekipte yer alan Doç. Dr. Fethi Emre Ustabaşıoğlu, kalbin radyolojik olarak ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesinin son yıllarda hem tanı hem de tedavi süreçlerinde büyük önem kazandığını söyleyerek, uygulama ile ilgili detayları anlattı.
"Gereksiz işlemler artık önlenebilecek"
TÜ Radyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fethi Emre Ustabaşıoğlu, Stres Kardiyak MR’ın kalp kasının kanlanmasını ve kalp duvar hareketlerini stres altında inceleyerek damar tıkanıklığına dair en doğru keşifleri sunan teknolojilerden biri olduğuna dikkat çekti. Ustabaşıoğlu, "Bu işlemle görüntülemeyi yaptıktan sonra kalbe, damarlara işlem yapılıp yapılmayacağını görebiliyoruz ve gereksiz işlemlerin önüne geçebiliyoruz. Bu açıdan da mutlaka kardiyolog doktor arkadaşlarımızla beraber oturup bunu konuşup değerlendirip ona göre karar veriyoruz" dedi.
Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, Stres Kardiyak MR’ın özellikle anjiyografi kararı alınmadan önce önemli bir yol gösterici olduğunu, böylece hastaların gereksiz girişimsel işlemlerden korunabildiğini vurguladı. 2025 yılının henüz tamamlanmamış olmasına rağmen bu yıl gerçekleştirdikleri sanal anjiyo sayısının 5 bine yaklaştığını belirten Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, bu sayıyla yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’da da en ön sıralarda yer almanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, Kalp MRI tetkikinde de bu yıl 400 sayısına ulaştıklarını sözlerine ekledi.
"Önemli bir yeniliğe imza attık"
Kasım ayında ilk kez Edirne’de ve bölgede Stres Kalp MR tetkikini başarıyla uygulayarak önemli bir yeniliğe daha imza attıklarını belirten Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, bu gelişmenin hem hastalar hem de üniversite için büyük öneme sahip olduğunu ifade etti. Bu tekniğin kalp damarlarında orta dereceli darlık bulunan hastalarda kan akışının bozulup bozulmadığını gösterdiğini vurgulayan Doç. Dr. Ustabaşıoğlu, böylece stentin gerçekten gerekli olup olmadığının netleştiğini ve gereksiz müdahalelerin önüne geçildiğini dile getirdi. Kalple ilgili tüm sonuçların kardiyoloji uzmanlarıyla değerlendirildiğini belirten Ustabaşıoğlu, "Kalp rahatsızlığıyla ilgili gelen bir hastaya durumuna göre damar yapıları bilgisayarlı tomografiyle görüntülenip sanal anjiyo yapılıyor. Örneğin yüzde 90 darlık varsa, ciddi bir darlık görüldüğü için stent takılması denenecektir. Ancak yüzde 60 gibi darlık ve göğüs ağrısı bulunan hastada bu darlığın gerçekten kalp kasında kanlanma bozukluğu oluşturup oluşturmadığını anlamak için bu yöntemi uyguluyoruz. Görüntüleme esnasında hastaya kalp ritimlerinin tanısı ve tedavisi için kullanılan adenozin ilacını vererek kalbe egzersiz yaptırıp yorulmasını sağlıyoruz. Kalbi yorduğumuzda o damarın beslediği alanda kan akışının kesintiye uğramasına neden olan bir durum tespit edilirse ve ilacın etkisi geçince bu durum kaybolursa buraya bir stent konulması gerektiği ortaya çıkar. Tam tersi durumda strese sokulan kalpte damarın beslediği alanda bir sorun yoksa stente gerek yoktur. Bu durumda gereksiz stentlerin önüne geçilmiş oluyor" şeklinde açıklamada bulundu.
Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sedat Üstündağ ise, dekanlıkta düzenlenen toplantıda hastalara en güncel imkanları sunmak için çalıştıklarını söyledi. Fakültede düzenlenen bilgilendirme toplantısında konuşan Prof. Dr. Sedat Üstündağ, diğer ilgili bölümlerden hocalarla yapılan toplantı sonucu verilen karara göre hastanın ameliyata alındığını ve sürecin buna göre işlediğini belirtti.
Stres Kardiyak MRI’nın ileri düzey uzmanlık gerektirdiğini vurgulayan Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Nermin Tunçbilek de, bu çekimlerin Trakya Bölgesi’nde ilk kez yapıldığını ve görüntülerin değerlendirilmesinin özel bir bilgi birikimi istediğini ifade etti.
Yorum Yazın