Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün öncülüğünde başlatılan projede bir araya gelen akademisyen ve sektör temsilcileri, Gaziantep gastronomisinin dünyadaki tanınırlığını arttırmayı ve daha sağlıklı bireyler yetişmesini amaçlıyor.
Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümünün öncülüğünde başlatılan projede bir araya gelen akademisyen ve sektör temsilcileri, Gaziantep gastronomisinin dünyadaki tanınırlığını arttırmayı ve daha sağlıklı bireyler yetişmesini amaçlıyor.
Proje kapsamında akademisyenler, şefler, ustalar, işletmeciler ve yazarların katılımıyla bir otelde düzenlenen panelde konuşan HKÜ Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Furkan Baltacı, Gaziantep mutfağının zenginliğinin, önemli akademik çalışmalara konu olduğunu kaydetti.
Gaziantep'in birçok medeniyete ev sahipliği yapmış bir coğrafyada bulunduğunu ve mutfağının bu medeniyetlerin bıraktığı miras üzerinde yükseldiğini belirten Baltacı, kentin 500'den fazla yemeği bünyesinde barındırdığını dile getirdi.
Slowfoodun 1980'li yıllarda Carlo Petrini tarafından "fastfood" tarzı tüketime karşı olarak başlatılan ve küresel değerler içerisinde yerel değerleri ön plana çıkartmayı savunan bir akım olduğunu ifade eden Baltacı, şunları aktardı:
"Bugün de Gaziantep'in halihazırda var olan değerlerine katma değer sağlayacağını düşündüğümüz için bu akımla mutfaklarımızı tanıştırmak istiyoruz.
Projeyle 'bereketli hilal' denilen coğrafyanın değerlerini ön plana çıkartarak, mutfağımızın uluslararasılaşma noktasında değerimizi arttırmayı ve rekabet gücümüzü arttırmayı hedefliyoruz.
Uluslararasılaşma ve markalaşma noktasında Gaziantep mutfağını kullanmak istiyoruz ve bu değerlerimizle beraber Gaziantep'in küresel imajına katkıda bulunmak istiyoruz."
Baltacı, paydaşlara slowfood hakkında bilgilendirme yaptıktan sonra birlikte yol haritası belirleyeceklerini aktararak, şunları kaydetti:
"Mesela slowfoodun toprak ana olarak bir uygulaması var. Burada bizim hangi ürünlerimiz ön plana çıkmalı, hangileri daha doğal yetiştirilmeli, hangi ürünlerimiz katkısız yetiştirilmeli, daha temiz, daha güvenli, daha iyi gıdaya nasıl ulaşmalıyız, gelecek nesillerin sağlığını nasıl koruyabiliriz, sağlıklı bireylere nasıl ulaşabiliriz noktasında hareket edeceğiz.
Biz Gaziantep gastronomisine yön verme noktasında yenilikleri takip eden bir yapıyı değil, yeniliklere yön veren bir yapı kurmak istiyoruz ve slowfoodu da bir araç olarak kullanmak istiyoruz."
Gaziantep Lokantacılar, Kebapçılar, Baklavacılar, Tatlıcılar, Pastacılar Odası Başkanı Abdulkadir Katmerci de son 20 yıldır yoğun olarak tüketilen fastfood tarzı alışkanlıkların zararları olduğunu, projenin hem şehre hem de insanlığa faydasının dokunacağını kaydetti.
Yorum Yazın