
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Macaristan ziyareti dönüşü uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Macaristan Başbakanı Viktor Orban'ın daveti üzerine Budapeşte'ye resmî bir ziyaret gerçekleştirdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye-Macaristan Yüksek Düzeyli Stratejik İş Birliği Konseyi'nin altıncı toplantısını Budapeşte'de başarıyla icra ettiklerini söyledi.
Macaristan'ın Türkiye ile beraber, İsveç'in NATO üyeliğine onay vermeyen ülkeler arasında olduğu belirtilerek "Sayın Viktor Orban ile görüşmeniz sırasında bu hususa dair bir değerlendirme yaptınız mı?
İsveç'in NATO üyeliğine katılım protokolünü TBMM'ye sevk ettiniz, son tahlilde parlamentonun onayına sunulacak. Cumhur İttifakı olarak tutumunuz ne olacak?" sorusu üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları dile getirdi:
"İsveç'in NATO üyeliği meselesini Sayın Biden ile yaptığımız görüşmede de gündeme getirdik. ABD ile aramızdaki F-16 meselesini de bu çerçevede değerlendirdik.
Görüşmede Sayın Biden'ın, 'Siz bunu Meclis'ten çıkarın, aynı şekilde ben de Kongre'den bunu geçiririm.' şeklinde bir ifadesi oldu. 'ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan eş zamanlı olarak bu süreci işletsin.
Eş zamanlı olarak bunu işletirsek bunu parlamentodan çok daha rahat bir şekilde bizim de geçirme imkânımız olur.' dendi.
Parlamentodaki sürece ilişkin bir başka zorlaştırıcı konu da savunma tedarikinde Kanada ve bazı müttefiklerin olumsuz tavırları...
Bunların hepsi birbirine bağlı. Gerek Amerika'nın F-16 konusu gerekse Kanada'nın verdiği sözleri tutması noktasında beklediğimiz olumlu gelişmeler, inanıyorum ki parlamentomuzun da konuya olumlu bakışını hızlandıracaktır. Diğer taraftan İsveç'in bize Vilnius'ta verdiği sözler bulunuyor. Bunların tutulmasını bekliyoruz ve gelişmeleri yakından takip ediyoruz."
"İsrail'in, Hamas'ın Gazze'deki etkinliğini sona erdirme gerekçesiyle başlattığı, çoluk çocuk yaşlı demeden bölgedeki katliamı maalesef devam ediyor.
Herkes şu soruyu soruyor, 'Peki sonrası ne olacak?' Orada yeni bir yönetim mi kuracak, ilhak mı edecek, Mahmud Abbas yönetiminde, El Fetih liderliğinde yeni bir oluşum mu olacak?
Hamassız bir çözüm mümkün mü? Acaba bu süreçte Hamas ile El Fetih arasında bir temas oldu mu? İki devletli çözüme bu ateşkes sonrasında ne kadar yakın bölge?
Burada Türkiye'nin rolü konusunda neler söylemek istersiniz?" sorularını da yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şu sözlerle devam etti:
"Hamas'ın terör örgütü olmadığını ve bir siyasi parti olduğunu defalarca söyledim. Yine söylüyorum. Bir siyasi parti olarak da kazanacakları hakların mücadelesini vermektedirler.
El Fetih ile Hamas'ı, yani İsmail Heniyye ile Mahmud Abbas'ı makamımda bir araya getirdim. Medyaya da zaten o görüşme yansımıştı. El Fetih ile Hamas'ın görüşmemesi diye bir durum söz konusu değil.
Görüşüyorlar, bu görüşmeleri daha ileri taşımaları da mümkün. Bu konuda Türkiye olarak bizim yaptığımız ve yapabileceğimiz çok şeyler olduğuna inanıyorum.
Çünkü El Fetih ile Hamas'ın birbiriyle barışık yaşaması şart.
Şu anda Hamas denilince Filistin konuşuluyor. Demek ki bunlar birbiriyle adeta et ve kemik gibiler. Bizim şu anda bu birlikteliği korumak ve bu birliktelikle beraber de inşallah bu işi bir sonuca kavuşturmanın gayreti içinde olmamız lazım.
Neticeyi de böyle almamızın gereğine inanıyorum. Şu anda bütün derdimiz Gazze'den yaralı ve hastaların ne kadarını ülkemize alabiliriz, ülkemizde bunların tedavilerini yaptırabiliriz…
Ondan sonra bu saldırılar biter, bir nokta konulursa gündemimiz Gazze'nin inşa ve ihya çalışmaları olacak. İslam dünyasını, bunun için seferber etmemiz lazım.
Bu konuda da biz yine görev almaya, inşa ve ihya konusunda da elimizden gelen gayreti göstermeye hazır olduğumuzu görüştüğümüz Körfez ülkeleriyle, İslam İş Birliği Teşkilatı'yla değerlendiriyoruz."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir gazetecinin, "İYİ Parti ile CHP arasında bu konuda düellolar yaşanıyor. CHP de bir çıkış noktası olarak DEM'e yönelmeye çalışıyor.
Seçimlerin hemen ardından muhalefetteki bu dağınıklığı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum 2024 Mart seçimlerini nasıl etkileyecek?" sorusuna şu yanıtı verdi:
"Biz bu konuda kendimize bakıyoruz, diğerleri ne yapmış, ne yapıyor bunun üzerinde durmuyoruz. Bizim şu anda Cumhur İttifakı olarak biliyorsunuz bir yolculuğumuz var.
Burada da Milliyetçi Hareket Partisi ve AK Parti olarak beraber bu yolculuğumuzu devam ettiriyoruz. Görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz.
Geçen hafta içinde malum gerek Yeniden Refah Partisi gerek HÜDAPAR gerek diğer iki ortağımızla da görüşmelerimizi yaptık. Şu an itibarıyla ekiplerimiz birbirleriyle temas hâlinde.
Genel Başkanvekilimiz Efkan Ala ile Genel Başkan Yardımcılarımız Ali İhsan Yavuz ve Yusuf Ziya Yılmaz bu görüşmelerle görevlendirilmiş arkadaşlarımızdır.
Bu arkadaşlarımıza gösterilen muhataplar kimlerse onlarla arkadaşlarımız görüşmeleri yapıyorlar.
Biz de bu arada illerimizi, büyükşehirlerden başlamak üzere davet ediyor, görüşlerini alıyoruz. Ankara, Adana, İzmir ve pazar günü de İstanbul'da bütün arkadaşları davet ettik.
Bu arkadaşlarımızla İstanbul'da toplantımızı yaptık. Şimdi, yarından itibaren tekrar kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ay sonuna kadar da peyderpey aldığımız bu temayüllerin neticelerini açıklamaya başlayacağız.
Bütün bunlarla beraber Cumhur İttifakı'nda ilçelerde kimlerle gireceğiz, meclis üyeliklerinde kimleri meclis üyesi olarak belirleyeceğiz, bunları arkadaşlarımız da birer birer görüşüyorlar.
Şu ana kadar herhangi bir sıkıntı yaşamadan çalışmalarımız devam ediyor. Bizde kavga, gürültü yok, rahatız. Ama diğer ittifaktaki durumu zaten izliyorsunuz, benim size anlatmama gerek yok. Kavgayla, gürültüyle zaten bir yere varılmaz. İnşallah sonu iyi olacak."

Yorum Yazın