
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen sokak eylemlerine ilişkin davada verilen kararları değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6-8 Ekim 2014'te gerçekleşen sokak eylemlerine ilişkin davada verilen kararları değerlendirdi.
Erdoğan, kararların yüreklere su serptiğini ve adaletin tecellisine olan inancı güçlendirdiğini belirtti. "6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır," dedi.
Erdoğan, Ankara'da Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen "26. Dönem Adli Yargı ve 16. Dönem İdari Yargı Kura Töreni"nde yaptığı konuşmada, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın hayatını kaybettiği helikopter kazasına da değindi.
İran halkına başsağlığı dileyen Erdoğan, "Sayın Reisi ile çok yakın diyalog içinde olmuştuk.
Türkiye olarak bu zor günlerinde dost ve kardeş İran halkının yanında olacağız," dedi.
Erdoğan, Kobani davasında verilen kararları da değerlendirdi ve "İsyan girişiminden 10 yıl sonra geç de olsa hakkın yerini bulduğunu görüyor, bundan da mağdurlar ve demokrasimiz adına memnuniyet duyuyoruz.
6-8 Ekim olaylarını kimse mazur ve meşru gösteremez. Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları tasvip etmiyoruz," ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın Açıklamalarından Satır Başları:
"Merhum Reisi'ye ve İran Dışişleri Bakanı ile diğer yetkililere Allah'tan rahmet diliyorum.
Bu elim kazadan duyduğumuz derin teessürü ifade etmek istiyorum. İran halkına şahsım, milletim adına başsağlığı diliyorum.
Tüm imkanlarımızla arama kurtarma çalışmalarına katkı vermeye hazır olduğumuzu belirttik.
Akıncı ve helikopterimizi bölgeye sevk ettik.
Kurtarma ekiplerimiz de bölgeye intikal etti."
"1044 hakim ve savcımızı ülkemizin dört bir yanındaki görev yerlerine yolcu edeceğiz.
Bugünkü törenle 25 bine yaklaştırıyoruz hakim savcı sayımızı. 9 bin 349 olan hakim savcı sayısını 2 buçuk kattan fazla artırdık.
Yargıda çift başlılığa son verilmesinden bireysel başvuru hakkına arabuluculuk müessesesine kadar çok geniş bir yelpazede adalete erişimi kolaylaştıran tarihi reformlara imza attık."
"Anayasayı değiştirerek darbecilerin yargılanmasını sağladık. İktidarlarımız döneminde milli iradeye kasteden darbeciler yargılandı ve hak ettikleri cezaları aldılar.
12 Eylül ve 28 Şubat'ta demokrasiye darbe yapanlar bağımsız Türk mahkemeleri tarafından mahkum edildi.
Aynı durum 15 Temmuz darbe teşebbüsünün ele başları için de geçerlidir. Son FETÖ'cü hain de yargıya hesap verene kadar enselerinde olacağız."
"6-8 Ekim hadisesi asla bir protesto gösterisi değil, 37 insanımızın vahşice öldürüldüğü bir terör kalkışmasıdır.
Suriye'deki gelişmeleri bahane eden bölücü örgüt unsurları doğrudan devletimizin bekasını hedef alan bir isyan girişiminde bulunmuştur.
Bu isyan girişiminde 37 insanımız şehir eşkıyaları tarafından katledilmiştir. Mahkeme kararıyla ilgili haddi aşan yorumları kabul etmiyoruz.
Karar yüreklere su serpmiştir, adaletin tecellisine olan inancı güçlendirdi."

Yorum Yazın