
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Filistin'e verdiği destek ve Gazze'ye sağlanan insani yardım konularında Katoliklerin ruhani lideri Papa Fransis'e bir mektup gönderdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin Filistin'e verdiği destek ve Gazze'ye sağlanan insani yardım konularında Katoliklerin ruhani lideri Papa Fransis'e bir mektup gönderdi.
Erdoğan, mektubunda Türkiye-Vatikan ilişkilerinin önemine vurgu yaparak, Türkiye'nin Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklediğini ve Filistinli sivillerin haklarını savunduğunu belirtti.
Ayrıca, Türkiye'nin Gazze'ye sağladığı insani yardım miktarına dikkat çekti ve uluslararası hukukun ihlallerine karşı ses çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Erdoğan mektubunda, "Saygıdeğer Papa Fransis,
Diyanet İşleri Başkanımızın kabulünüz vesilesiyle, saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
Tarihsel derinliğe sahip Türkiye-Vatikan ilişkilerinin giderek güçlendiğini görmekten memnuniyet duyuyorum.
Türkiye, insanî diplomasi ilkeleri doğrultusunda Kırım'ın yasadışı ilhakının gerçekleştiği 2014 yılından bu yana Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü desteklerken,
Filistinli masum sivillerin yaşam haklarını ve haklı davalarını savunmada da öncü olmuş ve olmaya devam etmektedir.
Türkiye, 7 Ekim 2023 tarihinden beri yaklaşık 45 bin ton insani yardım malzemesi göndererek Gazze'ye en büyük yardımı yapan ikinci ülke konumuna gelmiştir.
Aralarında Hristiyanların da bulunduğu 450 refakatçi eşliğinde, 429 Gazzeli hasta ve yaralının tedavisi ülkemizde sürdürülmektedir.
Öldürmenin tüm Semavi dinlerce yasaklandığını bilen insanlık, Gazze'de uluslararası hukukun ve uluslararası insancıl hukukun ihlaline daha fazla sessiz kalmamalıdır.
Savaşta bile dokunulmaması gereken hastaneler, okullar, camiler ve kiliselerin kasıtlı olarak bombalanması karşısında tepkisini göstermelidir" ifadelerini kullandı.
Erdoğan mektubuna şöyle devam etti; “Filistin-İsrail meselesi adil bir çözüme kavuşturulmadan, Orta Doğu’da kalıcı barış ve istikrarın tesisi mümkün değildir.
1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe sahip bir Filistin Devleti'nin vücut bulması ve uluslararası toplumun eşit bir üyesi olarak küresel sistemdeki yerini alması şarttır.
İnsani yardımların ulaştırılamaması nedeniyle açlıktan ölümlerin baş gösterdiği Gazze'de mübarek Ramazan ayında dahi ayrım gözetmeksizin devam eden İsrail saldırıları ve üçüncü yılına giren Ukrayna Savaşı’nın küresel etkileri başta olmak üzere, karşı karşıya bulunduğumuz meydan okumalar, uluslararası toplumun iş birliği ve eşgüdüm içinde hareket etmesini gerekli kılmaktadır.
Dünya çapında yayılan İslam karşıtlığı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı gibi son dönemde toplumlararası barış ve istikrarı tehdit eden eğilimler de akılda bulundurulduğunda dünyamız, kapsayıcı ve akılcı siyasete,
her koşulda bütün taraflarla diyalog kurabilen aktörlere, tarihte hiç olmadığı kadar ihtiyaç duymaktadır.
Bu anlayış çerçevesinde, ortak insani değerlerimiz ve dünya barışına hizmet etme gayemiz temelinde,
barış içinde bir arada yaşama ve karşılıklı anlayış kültürünü yaygınlaştırmak üzere,
Vatikan’la diyalog ve iş birliğimizi daha da geliştirmekte kararlıyız.
Bu vesileyle, Milletim ve şahsım adına sağlık ve esenlik temennilerimi tekrarlıyorum.”

Yorum Yazın